Erzincan da edebiyat ve toplumsal değişme söyleşisi yapıldı
Yükseköğretim Kurulu başkanlığının organizasyonuyla Erzincan da 'Edebiyat ve Toplumsal Değişme' konulu söyleşi gerçekleştirildi.

Oluşturma Tarihi: 2016-12-12 17:45:17

Güncelleme Tarihi: 2016-12-12 17:45:17

Yükseköğretim Kurulu başkanlığının organizasyonuyla Erzincan da "Edebiyat ve Toplumsal Değişme" konulu söyleşi gerçekleştirildi.

Yükseköğretim Kurulu başkanlığı Erzincan Üniversitesinin ev sahipliğinde Kültür-Sanat Söyleşileri etkinlikleri kapsamında Prof. Dr. M. Fatih Andı'nın "Edebiyat ve Toplumsal Değişme" konulu söyleşisini düzenledi.

Erzincan Üniversitesi Sağlık yerleşkesi başöğretmen salonunda gerçekleştirilen söyleşi programına Erzincan Valisi Ali Arslantaş, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, Erzincan Üniversitesi Rektörü İlyas Çapoğlu, akademisyenler ve üniversite öğrencileri katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve ardından İstiklal Marşının okunması ile başlayan programda ilk olarak konuşan Erzincan Üniversitesi Rektörü İlyas Çapoğlu ülkelerin geleceğinin üniversitelerin gelişmişliğe ile mümkün olacağına dikkat çekerek; " Gelişmiş üniversitesi olan ülkeler gelişmiş olacaktır. Hiçbir ülke yok ki kendisi geri kalmış, üniversitesi gelişmiştir. Bunun tersini de söylemek mümkündür."diye konuştu.

Daha sonra konuşan Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç ise düzenlenen bu söyleşilerde genç nesillerin fikir dünyasını geliştirmek, değişik medeniyetler ve devletlere ev sahipliği yapmış bu toprakların değerini onlara derin perspektiflerle anlatmak istediklerini belirterek, "Kültür ve Sanat Söyleşileri yeni ve yenilikçi YÖK'ün pek çok farklılıklarından birisidir. Yeni YÖK olarak sizleri sanata, edebiyat, felsefe, ahlak, inanç ve sevgi kavramaları ile olabildiğince donatmak istiyoruz. Zira gelecek için en büyük güvencemiz, sizlersiniz. Geleceği idare edeceksiniz, yakın geleceğin uluslararası düzenini kuracaksınız. Sizleri sanat, edebiyat, felsefe, ahlak, inanç ve sevgi kavramları ile olabildiğince donatmak istiyoruz.

Değişik bölgelerde ve farklı üniversitelerde gerçekleştirdiğimiz programlarda edebiyat, tarih, görsel sanatlar, müzik, sosyoloji, felsefe, dış politika gibi konularda alanında seçkin isimlerin katılacağı söyleşiler düzenliyoruz. Böylece YÖK'ün temel varlık sebebi olan üniversitelerimiz ve öğrencilerimizle, global dünyanın güçlü unsurları olan yüksek teknoloji, inovasyon, sibernetik, dijital dünya gibi kavramlar dışında, kültür hayatınızı zenginleştirecek konularla sizlerle birlikte olmayı amaçlıyoruz."diye konuştu.

Yükseköğrenim sürecine yönelik önemli tehditlerle mücadele etmekte olduklarını söyleyen Başkan Saraç; "Yeni YÖK olarak önümüze koyduğumuz hedeflere ulaşabilmek için durmaksızın çalışırken bir yandan da yükseköğrenim sürecimize yönelik çok önemli tehditlerle de mücadele etmekteyiz.

Eğitimin bir ülkenin nasıl istikbali için esas unsur olduğunu kabul ediyorsak, eğitim ve öğretimin bütün kademelerinde ve boyutlarında nitelik ve liyakatten sapıldığında; bir amaç değil kamu kurumlarında hâkimiyet için bir araç halini aldığında o ülke için güvenlik zaafı noktası olabileceğini de 15 Temmuz gecesi gördük ve yaşadık. Türkiye'miz, ülkemiz, vatanımız, memleketimiz 15 Temmuz Cuma gecesi bir facianın eşiğinden döndü. Doğrudan milli varlığımıza ve anayasal düzenin üzerine kâbus gibi çöken bir karanlığı yaşadık o gece. Türk milletinin iktidarı ve muhalefetiyle iradesi, karşı duruşu, askeriyemizin meşru düzeninin bu girişimi reddetmesi Sayın Cumhurbaşkanımızın olağan üstü kararlı duruşu ve liderliği etrafında kenetlendi ve bu liderlik ertesi gün bizi yeniden aydınlığa taşıdı.

Gizli ve sinsi bir biçimde devlet içinde ve toplumda örgütlenen bu yapı, artık net olarak görülüyor ki silahlı kuvvetlerde, emniyette ve yargıda olduğu gibi eğitimde ve üniversitelerde de yerleşmişler ve Türkiye Cumhuriyetine karşı durmaya cesaret edebilmişlerdir.

Bu yapının yerleştiği hiç bir kurumu zedelemeden hepimizin görevi bu terörist yapıdan bütün kurumlarımızı ve ülkeyi kurtarmaktır. Üniversiteler olarak bu dönemin, yıllardır kat ettiğimiz yolları tahrip etmesine, bizi tekrar geri götürmesine izin vermeyeceğiz. Fakat bir diğer görevimiz ise bu tür yapıların tekrar devlete sirayet etmemesi için gerekli tedbirlerin alınmasıdır. Yükseköğretimde atama ve yükseltilmelerde liyakatin esas alınması aslında bu yapının yükseköğretimin bünyesinden temizlenmesi için en önemli araçtır. Bütün üniversitelerimize bu kültürün, liyakat ve ehliyet anlayışının yerleşmesi için çalışacağız." Dedi.

Yapılan konuşmaların ardından Prof. Dr. M. Fatih Andı "Edebiyat ve Toplumsal Değişme" konulu söyleyişini gerçekleştirdi.