Bursa Ardahan Dernekleri Federasyonu üyeleri ile Merinos Gölpark'ta kahvaltıda bir araya gelen Ala, Türkiye'nin, içinde bulunduğu coğrafyada büyük devlet olma zorunluğunun bulunduğunu söyledi.

Yıllarca, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesi koyarak bunu devam ettirdiklerini belirten Ala, "Ancak ne anarşiden ne terörden başımızı alabildik ne de Kıbrıs sorununu doğru düzgün bir yoluna koyabildik. Çünkü, hep müdahaleler oldu. Yani hiç kimseye dokunmayacağımızı söylediğimiz halde, bizim üzerimizde sürekli projeler uygulandı. Bundan sonra da uygulanır" ifadesini kullandı.

Ülkenin bir tehlikeyle karşı karşıya kalması durumunda tek vücut olunması gerektiğine dikkati çeken Ala, "Her şeyi bir tarafa bırakıp onu bertaraf etmek için el birliği, 78 milyonun üzerine kurulmuş bir gönül birliği içinde olmalıyız. Onu bertaraf ettikten sonra ayrı ayrı çözümlerimiz olur. Peki hangisini uygulayacağız? Millete soruyoruz. Milletimiz sandıkta hangi çözümü onaylarsa, hangisini benimserse onu uygularız ve sonucunu da milletimiz sandıkta değerlendirir" diye konuştu.

Sivil bir Anayasa yapabilmeyi arzu ettiklerini vurgulayan Ala, şöyle devam etti:

"Gelin önümüzdeki 4 yılımızı ve kendi geleceğimizi berrak bir biçimde ortaya koyalım. Geçmişimizde olup biten siyasi gelişmelere de bir bakalım. Formül kendiliğinden ortaya çıkıyor. Güçlü bir demokratik siyasi istikrar. Çözüm mekanizmalarını kurumsallaştırmamız lazım. Yani sürekli o problemleri çözebilmek için yüzde 50'ler civarında güçlü bir siyasi iktidara ihtiyaç duymamak için... Anayasayı değiştirebilsek ve kurumsallaşsa demokratik yönetim, o zaman bu kadar heyecanlanmaya ve yüksek oranda bir desteğe ihtiyaç duymayabilir sistem."

Yol alabilmek için çok profesyonel hükümet ile idarelere ihtiyaç duyduklarını belirten Ala, Anayasal düzenin koyulan hedeflere yardım etmediğini ve onlara engel olmak için bir sürü vesayet mekanizmaları oluşturduğunu söyledi.

Efkan Ala, "7 Haziran'dan bu zamana kadar olanlara bakın. Hepimizin payı vardır. Biz de kendimize döndük nerelerde eksiğimiz, nerede yanlışımız var. Milletimiz bizi değerlendirdi. Oyumuzu düşürdüyse bizde eksiklik vardır. Onları da gidermemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

Diğer ülkelerin örnek gösterilmesini de eleştiren Ala, "O ülkelerde askeri anayasa yok. O ülkelerde darbe olmuş da siyasetin elini kolunu bağlamak için 3-4 defa anayasa mı yapmışlar? Siyasetin toplam alanı geniş oralarda. Bizde siyasetin toplam alanı dar. Bir de o dar alanda yetkiler parçalanınca iş görülemez hale geliniyor" dedi.

Ala, sandıkta herkesin vicdanıyla baş başa kalacağını belirterek, "Sandıktan ne çıkarsa başımız üstüne. Millet ne karar vermişse saygıyla selamlıyoruz. Siyasi otobanlar yapalım ve üzerinde millet iradesi şöyle hızlı ve emniyetli giden otomobiller gibi gitsin. Bunlar üzerinden Türkiye'yi hızlı bir biçimde kalkındıralım ve yolumuza devam edelim" diye konuştu.