ESTP Başkanı Güvenli: 'Aziziye demek; ikinci Çanakkale demektir'
Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) Başkanı A. Mustafa Güvenli, 'Erzurum, Aziziye Zaferi vesilesiyle 'İkinci Çanakkale'dir. Bu tarihi mirası ve destanı marka bir değer haline getirmek, aynı zamanda bizim vefa borcumuzdur' dedi.

Oluşturma Tarihi: 2016-10-03 14:40:59

Güncelleme Tarihi: 2016-10-03 14:40:59

Erzurum Sivil Toplum Platformu (ESTP) Başkanı A. Mustafa Güvenli, "Erzurum, Aziziye Zaferi vesilesiyle 'İkinci Çanakkale'dir. Bu tarihi mirası ve destanı marka bir değer haline getirmek, aynı zamanda bizim vefa borcumuzdur" dedi.

ESTP Başkanı A. Mustafa Güvenli, Aziziye Zaferi'nin 139'uncu yıldönümüne yaklaşık bir ay kala önemli bir çağrı teklifte bulundu. Güvenli, Aziziye Zaferi'nin tarih turizmi noktasında Erzurum için önemli bir değer olduğuna vurgu yaparak, söz konusu destanın markalaştırılması gerektiğini kaydetti. Güvenli ayrıca, 139'uncu Aziziye Zaferi yıldönümü etkinlikleri için de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Erzurum'a davet edilmesini teklif etti.

Yaptığı yazılı açıklamada; "Erzurum, tarihsel süreç içerisinde hep birbirinden önemli olaylar ve gelişmelerin yaşandığı bir belde niteliği taşımakla beraber, tarihten çıkarılması gereken tüm derslerin adeta bir arada toplandığı vatan parçası da olmuştur" diyen Güvenli, Erzurum'un taşıdığı stratejik önem dolayısıyla birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını, tarihe yön verip şekillendirdiğini; sadece coğrafi, fiziki, tabii ve doğal ayrıcalıkları ile değil, sahip olduğu beşeri sermayesiyle de hep göz önünde olduğunun altını çizdi.

Güvenli, "Milli Mücadele meşalesinin yakılması suretiyle Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinin atıldığı şehir Erzurum olmuş; "vatanın bölünmez bir bütün olduğu" gerçeği, ilk kez Erzurum'da haykırılmıştır. Bu şehir, aydınlığa açılan kapıların daima anahtarı olduğu gibi, geçmişte kara, karanlık ve zulüm dolu günler de yaşamıştır. Bu dönemlerden en yakınını, Ermeni mezaliminin yaşandığı yıllar teşkil ederken, Erzurum benzer bir işgalle daha önce de; Osmanlı-Rus Harbi döneminde karşı karşıya kalmıştır. Ama Erzurum, yaşadığı bu karanlık dönemlerin hepsini iman dolu göğsüyle bertaraf etmiş; "vatan sevgisinin imandan olduğunun" şuuru ve bilinciyle mukaddes vatan toprağını asla ve de kat'a düşmana çiğnetmemiştir. İşte bu kahramanlık destanlarından birisi de, Aziziye Zaferi'dir." diye konuştu.

Aziziye Zaferi'nin, bir milletin şahlanışının ve vatan uğruna göz bile kırpmadan can verişinin tarifi olduğunu kaydeden Güvenli, "Aziziye Zaferi; 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece okunan "Ezan-ı Muhammedi" ile harekete geçen Erzurumluların, kurşunların ve süngülerin üzerine "Allah Allah" nidalarıyla yürüyerek, sırf vatan elden gitmesin diye ölümü şenadet şerbeti edip içişlerinin tarifidir.

Bir kere şu çok iyi bilinmelidir: O gece toprağa düşen atalarımızın ve dedelerimizin hiçbirisi, kendisi için ölmedi... Onları, ellerindeki satır ve kör baltalarla düşmanın üzerine yürüten şey, demin de ifade ettiğimiz gibi imanın bir parçası olan "vatan sevgisi" idi... Bu sebepten dolayı Aziziye Zaferi'ni konuşurken onu Çanakkale Zaferi'nden ayrı tutmak çok büyük bir yanlış olacağı gibi, Aziziye'den bahsederken "İkinci Çanakkale" tanımını kullanmak ise, bize göre çok büyük bir lüzum ve gerekliliktir" dedi.

Aziziye; bir kahramanlık destanıdır

Son 3 yıldır Erzurum'a "Tabyalara Yürüyüş" adı altında kazandırılan bir gelenek doğrultusunda Aziziye Zaferi'nin yıldönümünün kutlandığını hatırlatan Güvenli, bu etkinlikle milli birlik ve beraberlik duygusunun doyasıya yaşandığını kaydetti. Söz konusu etkinliğin sadece bu şehir adına değil, millet adına da büyük bir kazanım olduğunu belirten Güvenli, "Çanakkale Zaferi nasıl ki bizim tarihsel bir mirasımız ise, Aziziye Zaferi de nice kahramanlıklara sahne olmuş kıymetli bir mirasımızdır. Bu bakımdan Aziziye Zaferi, Erzurum'un tarih turizmi açısından markalaştırılması noktasında fevkalade bir değerdir ve de nimettir. Çanakkale'de nasıl ki 250 kiloluk top mermisini namluya tek başına süren Seyit Ali Çavuş varsa, Aziziye'de ise, insan gücüyle yerden kesinlikle kaldırılamayacak kayalarla düşmanın üzerine yürüyen Erzurumlu Hafız Osman Bedreddin vardır. Yarasını saklayarak sabaha kadar askeriyle cenk eden Miralay Bahri Bey vardır, Gazi Ahmet Muhtar Paşa vardır, Kaptan Mehmed Paşa vardır, Kurt İsmail Paşa vardır. Bu isimler bile Aziziye Zaferi'nin aslında destanlaştırılması gereken kahramanlarından sadece birkaçıdır. Çünkü o gece kahraman Erzurumlular, paşasından çavuşuna, eratından ahalisine varıncaya kadar "tek yürek" olmuş, "tek bilek" olmuş ve vatan mücadelesinin belki de en nadide örneklerinden birisini ortaya koymuştur" diye konuştu.

Aziziye zaferi'ne yeterli vefa gösterilemedi

ESTP Başkanı Mustafa Güvenli, mukaddes bir mücadele olan Aziziye Zaferi'nin karşılığı olarak gerekli vefanın bile ne yazık ki, tam anlamıyla gösterilemediğinden yakınarak, "Aziziye Zaferi'nin yıldönümleri bile daha 3 yıl öncesine kadar neredeyse hiç hatırlanmamış, akıllara bile getirilmemiştir. Kıymeti harbiyesi hakikaten de "İkinci Çanakkale" tarifini hak edecek büyüklükte olan bir destan, ne yazık ki, en arka planda bırakılmak gibi bir vefasızlığa muhatap kılınmıştır. ESTP olarak diyoruz ki; Aziziye Zaferi'ni bize armağan eden kahraman ecdadımızı sahiplenelim; onlara hak ettikleri vefayı layıkıyla gösterelim. En basit örneğiyle isimlerini ölümsüzleştirerek; şehrimizde Aziziye Zaferi ile ilgili farkındalığı öncelikle kendimiz oluşturalım. Bu süreçte belediyelerimize büyük sorumluluklar düştüğünü hatırlatmakla beraber; bu büyük zaferin yıldönümü etkinliklerini daha bir zenginleştirerek, yöresel bir organizasyon olmaktan öte ulusal bir kimlik ve boyut kazandıralım" ifadelerini kullandı.

Başkan Güvenli, bu önerilerinin kısa vadede ete kemiğe bürünmesini sağlayacak ayrıca bir tekliflerinin olduğunu da açıkladı.

15 Temmuz'da ülkenin hain bir işgal girişimiyle karşı karşıya kaldığını anımsatan Güvenli, "Küresel güçler, geçmişte defalarca denedikleri gibi, Anadolu'yu işgal etmek amacıyla 15 Temmuz'da da harekete geçti ve tarihin en kanlı darbe girişimine kalkıştılar. Fakat necip milletimiz, geçmişte de defalarca olduğu gibi, hain planların karşısına büyük bir cesaret ve ferasetle çıktı; yine "tek yürek" oldu, yine "tek bilek" oldu. Bu hain girişime engel olmak için sokaklara dökülen milletimiz, tanklara, toplara ve kurşunlara karşı yürüdü. Bu mücadelede şehadet şerbeti içen kardeşlerimiz de oldu, yaralanıp gazilik payesine kavuşan kardeşlerimiz de oldu. Sonuç olarak kudretli milletimiz; tıpkı atalarının ve dedelerinin bundan yıllar önce Çanakkale'de ve "İkinci Çanakkale" dediğimiz Aziziye'de sergiledikleri "milli duruş"u yeniden ortaya koyarak işgal girişimine engel oldu" şeklinde konuştu.

ESTP'den "Cumhurbaşkanı Erdoğan" teklifi

15 Temmuz'da hain işgal girişiminde bulunanların 8 Kasım'ı 9 Kasım'a bağlayan gece Erzurum'u işgal etmeye kalkışan güçlerden hiçbir farkının olmadığını vurgulayan Başkan Güvenli, "İsimler ve kişiler değişmiş olsa da, küresel güçlerin amacı da aynıdır, milletimizin ortaya koyduğu mücadele de aynıdır. Bu bakımdan ESTP olarak; Aziziye Zaferi'nin bu yıl gerçekleştirilecek olan 139'uncu yıldönümü etkinliklerine Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılmasını teklif ediyoruz. Tabyalara bu yıl çok daha büyük bir coşkuyla yürümeyi, vatanın bir karış toprağı için gözünü kırpmadan canını veren ecdadımızı "yad-ı cemil"l üzere hatırlamayı ve gözünü mukaddes vatanımızın toprağına dikmiş olan küresel güçlere karşı birlik, berabeklik ve kardeşlik mesajının, anlamlı bir günde, hem de Aziziye Zaferi'nin yıldönümünde Erzurum'dan verilmesini öneriyoruz. Çünkü böyle bir organizasyonu gerçekleştirmek demek; 27 gün boyunca tuttuğumuz demokrasi nöbetleri için bir "taç" olmakla beraber, aynı zamanda "Erzurum, Aziziye Zaferi ve İkinci Çanakkale" vurgusunun yurt genelinde yankı bulacağı fevkalade bir fırsat demektir." diye konuştu.