'FETÖ dini cemaat değil, istihbarat servisidir'

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında, örgütle ilgili tespitlere yer verildi- Gerekçeli karardan: - 'Örgüt liderinin 'tedbir' diye tanımladıgÌ†ı gizlilik stratejisi, terör örgütleri ve istihbarat servislerince uygulanan

Oluşturma Tarihi: 2017-10-24 12:34:32

Güncelleme Tarihi: 2017-10-24 12:34:32

YUNUS EGE - MELİKE GALLENKUŞ - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davanın gerekçeli kararında, örgütün dini cemaat değil, istihbarat servisi olduğu belirtildi.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 10 Ekim'de karara bağladığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi ve Arıcılar Camisi'nin işgal edilmesine ilişkin davadaki tutuklu 7 sanıktan 5'inin ağırlaştırılmış müebbet ve 200'er yıl hapis cezası, 2 sanığın da müebbet ile 166'şar yıl hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin gerekçeli kararın yazımını tamamladı.

Mahkemenin 86 sayfalık gerekçeli kararında FETÖ'nün kuruluşu ve yapılanmasına yer verildi.

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in 1970'lı yıllardan sonraz dini motifleri istismar eden bir yapılanma içerisinde hareket ettiği, 13-18 yasÌ§ grubundaki ögÌ†renciler ve genç kesim üzerinde yogÌ†unlasÌ§arak görüsÌ§lerini ulasÌ§tırdıgÌ†ı sempatizan grubuyla bu örgütü kurduğu anlatılan kararda, Gülen'in dönemsel iktidar dengelerini okuyarak siyasi partilerden özerk kalmaya özen gösterdiği, "din, siyaset ve para" üçgeninde etkinligÌ†ini artırarak örgütünü gelisÌ§tirdigÌ†i kaydedildi.

Kararda, 1990'lı yılların basÌ§ından itibaren yurt dısÌ§ına açılmaya basÌ§layan örgütün, hızlı büyümeyle kısa zamanda dünya genelinde 160 ülkede faaliyet gösterir hale geldigÌ†i ifade edilerek, 21 Mart 1999'da sagÌ†lık sorunlarını gerekçe göstererek ABD'ye giden Gülen'in aralarında eski CIA Yöneticisi George Fidas, eski CIA Ajanı Graham Fuller, eski CIA Ajanı ve eski ABD'nin Ankara Büyükelçisi Morton Abromowitz'in de bulundugÌ†u 27 kisÌ§inin referans mektupları sayesinde burada oturma izni aldıgÌ†ı kaydedildi.

- "Gülen, Pensilvanya'da CIA korumasında"

Gülen'in, Pensilvanya'da CIA koruması altında ikamet ettiği ve örgütü de buradan yönettiği belirtilen kararda, örgütün, devlet modeline paralel bir yapılanmayla gizlice basÌ§ta siyaset, mülkiye, adliye, askeriye ve emniyet olmak üzere devletin tüm kılcal damarlarına sızarak yasama, yürütme ve yargıda kadrolasÌ§arak teşkilatlandığı dile getirildi. Kararda, Gülen'in konuşmalarından alıntılar yapıldı.

Kararda, örgütün sadece Türkiye'deki degÌ†il, yapılanmaya gittigÌ†i her ülkedeki anayasal rejimleri degÌ†isÌ§tirmeyi hedeflediği anlatılarak, Gülen'in amacına ulasÌ§mak için örgüt üyelerine, anayasal müesseselerdeki güç dengesini lehlerine çevirinceye kadar "esnek ve iki yanlı olma", "sivrilmeden can damarları içinde dolanma", "gizlenme", "varlıgÌ†ını fark ettirmeme" sÌ§eklinde tanımladıgÌ†ı "tedbir" stratejisini uygulattığı aktarıldı.

Bu strateji doğrultusunda örgüt üyelerinin tespit edilmelerini engellemek için "kod" isimler kullandıkları, dısÌ§arıya karsÌ§ı "dindar degÌ†il" imajı olusÌ§turmak için özel çaba gösterdikleri belirtilen kararda, şu tespitlere yer verildi:

"Eve-lojmana herkesin görebilecegÌ†i sÌ§ekilde alkollü içkilerle gelerek, bunu lavabo veya banyoya bosÌ§alttıktan sonra bosÌ§ sÌ§isÌ§eleri aksÌ§amdan kapı önüne herkesin görebilecegÌ†i sÌ§ekilde koyarak 'alkol kullanıyor' intibası uyandırmaya çalısÌ§mışlardır. Çocuklarına, dogÌ†rudan dini bir anlam çagÌ†rısÌ§tırdıgÌ†ı yönünde toplumsal algı bulunan (Muhammed, Ebubekir, Enes, Hacı vb.) isimler koymaktan özellikle kaçınmışlar, bu isimleri tasÌ§ıyanlar mahkeme kararıyla adlarını degÌ†isÌ§tirme yönüne gitmişlerdir. Örgütün ilk dönemlerinde basÌ§ı kapalı bayanlarla evlenen örgüt üyelerinin kamuya girdikten sonra esÌ§lerinin basÌ§ını açtırdıkları, esÌ§leri bunu kabul etmeyen örgüt üyelerinin bosÌ§anarak basÌ§ı açık örgüt üyesi kadınlarla evlenmişlerdir. Bu davranısÌ§ biçimleri örgüt üyelerinin örgütsel kimliklerini saklama ve farklı bir kisÌ§ilik algısı olusÌ§turmaya dönük çabalarının açık kanıtıdır."

- ''Örgüt içinde 'Ru be ru' görüşmeleri yapılıyordu''

Gerekçeli kararda, örgüt içi haberlesÌ§mede "Ru be ru" olarak adlandırılan yüz yüze görüsÌ§menin tercih edildiği belirtilerek, bunun mümkün olmadıgÌ†ı durumlarda kurye ve dijital aygıtlar üzerinden özel olarak gelisÌ§tirilmisÌ§ kripto yazılımlar (ByLock vb.) kullanarak, özel not göndererek, internet agÌ†ı, sosyal medya veya basın yayın organları üzerinden kimligÌ†i gizleyen yazılımlar tercih edilerek haberlesÌ§ildiği kaydedildi.

TSK imamları ile TSK mensubu örgüt üyeleri arasındaki haberlesÌ§mede "yüz yüze görüsÌ§me yapma", "bulusÌ§ma yerine sinyal verici cihazla gitmeme", "telefon vb. dijital aygıtlarla iletisÌ§im kurmama" prensiplerine uyulduğu dile getirilen kararda, üyelerin, telefonla iletisÌ§im kurma zorunlulugÌ†unun bulunması halinde kamuya açık alanlardaki kulübelerden iletisÌ§im kurdukları bildirildi.

Kararda, örgütün amaç ve stratejisi dogÌ†rultusunda kamu ve kurulusÌ§larına sızan ve kendini gizleyen mensuplarının, yürüttükleri kamu görevi geregÌ†i elde ettikleri bilgi ve belgeleri kurum dısÌ§ına çıkartarak örgüte aktardıkları anlatılarak, şöyle devam edildi:

"Kamu kurum ve kurulusÌ§larında çalısÌ§an örgüt mensuplarının, personel hakkında din, dil, ırk, siyasi düsÌ§ünce, etnik köken ve mezheplerine, örgüte bagÌ†lılık derecelerine göre fisÌ§leme yapmışlar, kisÌ§ilerin zaafları ve kötü alısÌ§kanlıkları kayda alınmıştır. Bu kayıtlar, her bir kamu kurum ve kurulusÌ§unun birim sorumluları tarafından örgüt üyelerinden temin edilen bilgiler sentezlenerek tutulup bir üst sorumlu aracılıgÌ†ıyla örgütün veri havuzuna aktarılmıştır. Devletin resmi makamlarında bulunan her türlü gizlilik içeren bilgi, belge ve kayıtlar, kamu personeli hakkında yapılan fisÌ§lemeler, o kurumda çalısÌ§an örgüt üyeleri tarafından örgütün birim ve bölge sorumlularına ulasÌ§tırılmış, bilgi havuzunda toplanan bu tür veriler örgütün amaç ve stratejisi dogÌ†rultusunda kullanılmıştır. Örgüt liderinin tedbir diye tanımladıgÌ†ı gizlilik stratejisi, terör örgütleri ve istihbarat servislerince uygulanan ve istihbarat literatüründe IÌ‡KK (istihbarata karşı koyma) olarak adlandırılan koruyucu güvenlik tedbirlerindendir. Örgüt liderinin belirledigÌ†i strateji çerçevesinde kamu kurum ve kurulusÌ§larına sızan örgüt üyelerinin, yine istihbarat literatüründe espiyonaj ve kontraespiyonaj olarak tanımlanan teknikleri kullanmaları göz önüne alındıgÌ†ında, ortadaki örgütün bir dini cemaat olmayıp bir istihbarat servisi oldugÌ†u açıktır."

- "Gülen subliminal mesaj verdi"

Fetullah Gülen'in, üyelerine örgüt yararına olmak kaydıyla gerektigÌ†inde her türlü büyük günahı (intihar-canlı bomba olma, öldürme, zina, hırsızlık, soru çalma, devlete isyan, yalan yere yemin, rüsÌ§vet verme vs.) dahi isÌ§leyebilecekleri yönünde subliminal mesaj verdiği belirtilerek, Gülen'in, örgüt yararı için "hakim de avukat da kiralanabilecegÌ†ini" söyleyerek bu yönde örgütsel bilinç asÌ§ıladığı kaydedildi.

Gerekçeli kararda, FETÖ elebaşısı Gülen'in "mehdi, mesih, kainat imamı" oldugÌ†u inancı etrafında sÌ§ekillenen, sadece liderin bilip (rüyalar yoluyla) erisÌ§ebildigÌ†i tartısÌ§ılmaz yasaların varlıgÌ†ına inanılan kendine özgü bir inanç ve ideolojisi olduğu belirtildi.

- Lojistik Destek Merkezi'nin işgali

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi'nin konumu ve stratejik öneminin anlatıldığı kararda, kalkışmanın yaşandığı 15 Temmuz günü, sanıklar eski Binbaşı Özgür Araz, eski Yüzbaşılar Muhammed Hayretin Şahin, Yavuz Selim Dayi ve Levent Güngör'ün Kara Harp Akademileri Komutanlığı'nda öğrenci subay olduğu kaydedildi.

Sanıkların akademide "başhoca" olarak bilinen ana dava sanıklarından eski Albay Ahmet Zeki Gerehan'dan talimat aldıkları ifade edilen kararda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Lojistik Destek Merkezi'ne gitmekle görevlendirilen Yavuz Selim Dayi, Muhammet Hayrettin Şahin ve Levent Güngör'ün, Özgür Araz komutasına verilecek alay personeliyle binayı ele geçirdiği, öncelikle iş yeri personelinin telefonlarının toplandığı, darbe teşebbüsüne katılan birliklerin yemek ihtiyaçlarının karşılanması için 10 bin kişilik yemek çıkartılması yönünde talimat verildiği anlatıldı.

Araz'ın sanık Ayhan Bağdat'ın emri altında bulunan erlerle birlikte bina çevresinin kuşatılması talimatını vermesi üzerine askerlerin saat 22.13'te binanın çevresinde bahçeyi çevreleyen duvar dibine sıralı halde konuşlandığı ve mevzi aldığı dile getirilen kararda, Özgür Araz'ın erlerin başındaki Ayhan Bağdat'ın yanına gelerek "Polis gelirse sıkın" şeklinde emir verdiği aktarıldı.

- Karar

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, tutuklu sanıklar, eski Binbaşı Özgür Araz, eski Yüzbaşılar Yavuz Selim Dayı, Muhammed Hayrettin Şahin ile Levent Güngör, Üsteğmen Ayhan Bağdat'ın "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 18 kişiye karşı ayrı ayrı "cebir ve şiddet kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak" ve benzer suçlardan toplam 200'er yıl hapis cezası verdi.

Heyet, Mehmet Türkmen Seyhan ile Fatih Alkan'ı da "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan müebbet ile çeşitli suçlardan da 166 yıl 8'er ay hapisle cezalandırdı.