FETÖ'nün İstanbul'daki 'ana darbe' davası
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin tutuklu 14 sanığın yargılandığı İstanbul'daki 'ana darbe' davasında sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi

Oluşturma Tarihi: 2018-04-03 19:24:53

Güncelleme Tarihi: 2018-04-03 19:24:53

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin, tutuklu 14 sanığın yargılandığı İstanbul'daki "ana darbe" davasının 22. duruşması tamamlandı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'ndeki büyük salonda yapılan duruşmada, tutuklu sanıklardan eski Tümgeneral Fethi Alpay da esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yaptı.

Sanık Alpay, hiçbir illegal yapıyla ilgisinin olmadığını savunarak, "Ben de darbeciler tarafından el, ayak ve gözleri bağlanarak derdest edildim. Ellerim kelepçelenerek hapsedildim. Mağdur edildim. Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi, benim bu durumumu mağduriyet olarak görmüş ve müşteki olarak kabul etmiştir." diye konuştu.

Darbe girişimi gecesi Kadıköy Moda Deniz Kulübü'nde Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğününe katıldığını aktaran Alpay, "Olay gecesi yaşamış olduğum bir takım gerçeklerin mizansen olarak yapıldığının ifade edilmesi tamamen suç unsuru yaratmaya yönelik hayali bir yaklaşımdır. Mizansen olduğu varsayılan olayların hiçbirinde somut bir delil bulunmamaktadır." dedi.

Alpay, söz konusu düğüne Korgeneral Şanver ile daha önceden birlikte çalışmanın verdiği yakınlık nedeniyle katıldığını anlatarak, hiçbir maddi delile dayanmaksızın düğüne katılmasına şüpheyle yaklaşılmasının ve suç isnat edilmesinin hukuk dışı olduğunu savundu.

15 Temmuz'da oluşturulmak istenen kaos ortamını desteklemediğini, bu girişimde bulunanlara da lanet ettiğini ileri süren Alpay, "Düğüne katılmam tamamen kendi isteğimle olurken, düğünden Hava Harp Okulu'na götürülmem kendi inisiyatif, istek ve kontrolümün dışında gerçekleşmiştir. Düğün esnasında kimse tarafından şüpheli bir hareketim görülmemiştir." ifadelerini kullandı.

Sanık Alpay, düğüne katılan diğer generallerden bazılarının Ankara'ya Akıncı Üssü'ne, bazılarının da Fenerbahçe Orduevi'ne götürüldüğünü ifade ederek, kendisinin de saat 02.00 sıralarında komutanlığını yaptığı Hava Harp Okulu'na iradesi dışında götürüldüğünü, burada darbeyi organize ettiği yönündeki iddiaları da kabul etmediğini kaydetti.

Darbenin başarısız olması üzerine karargahtaki kameraların kendisinin emriyle söktürüldüğünün iddia edildiğini kaydeden Alpay, buna ilişkin bir emrinin olmadığını ileri sürdü.

Alpay, her zaman demokrasiden ve hukuktan yana olduğunu ve askeri darbe yapanlara her zaman karşı durduğunu savunarak, 16 Temmuz akşamı Akıncılar Üssü'nden darbecilerin elinden kurtulduktan sonra diğer mağdurlarla Sabiha Gökçen Havalimanı'na geldiğini, burada savcılık talimatıyla gözaltına alındığını, 18 Temmuz'da hakim karşısına çıktığını, Yurtta Sulh Konseyini ve Whatsapp grubunu da burada duyduğunu iddia etti.

Bugüne kadar kendisiyle ilgili dinlenen tanıklardan hiçbirisinin hakkında somut ifadelerde bulunamadığını ileri süren Alpay, darbe girişimi öncesi yapılan toplantıları organize ettiği yönündeki iddiayı da kabul etmedi.

Sanık Fethi Alpay, hakkındaki bir diğer suçlamanın da sözde atama listesinde İstanbul valisi olarak gösterilmesi olduğunu belirterek, atama listesinin bilgisi dahilinde olmayan, usulsüzce hazırlanmış bir kağıt parçası olduğunu, bu listede adının yer almasının da hakkında delil teşkil etmeyeceğini düşündüğünü dile getirdi.

- "Hiçbir şekilde parçası olmadığım konsey üyeliğini kabul etmiyorum"

Tümgeneral Alpay, "Hiç tanımadığım, ne öncesinde ne de sonrasında hiçbir yerde bir araya gelmediğim, olaylar başladıktan sonra da kendileriyle en küçük bir temasım olmayan, tamamen farklı insanlarla birlikte konsey üyeliği gibi bir suçlamada bulunulması hayatın gerçeklerine aykırıdır." ifadelerini kullandı.

Sözde Yurtta Sulh Konseyi üyeliği ile suçlandığını kaydeden Alpay, "Hem ismim Whatsapp grubuna ekleniyor hem telefonum elimden alınıyor hem de derdest ediliyorum. Bu ağır ithamlarla suçlanmam kabul edilemez. Hiçbir şekilde parçası olmadığım konsey üyeliğini kabul etmiyorum." şeklinde konuştu.

Sanık Alpay, terör örgütü olarak tanımlanan hiçbir oluşumda yer almadığını savunarak, "Ben FETÖ'cü değilim, eşim ev hanımıdır. Katalog eş seçme gibi bir saçmalık da yapmadım. Örgüte ait bankalarda mevduatım yoktur. Çocuklarım dershanelerine, okullarına gitmedi. Suç unsuru olarak kabul edilen dolar yok. Darbe girişimiyle hiçbir ilgim yoktur." iddiasında bulundu.

Darbe girişiminin hiçbir aşamasında yer almadığını savunan sanık Alpay, 20 ayı geçen uzun tutukluluk süresinin dikkate alınarak tahliyesine karar verilmesini talep etti.

Duruşma, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya ilişkin savunmalarının alınmasına devam edilmek üzere yarına ertelendi.