FETÖ'nün sözde 'Tekirdağ sıkıyönetim komutanı' davası
Darbe girişimi sırasında örgütün sözde 'Tekirdağ sıkıyönetim komutanı' olarak adı geçen eski Çorlu 105. Topçu Alay Komutanı Samettin Öremiş'in yargılanmasına devam edildi- Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 13 Mart'a erteledi

Oluşturma Tarihi: 2018-01-23 21:04:12

Güncelleme Tarihi: 2018-01-23 21:04:12

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, adı sözde Yurtta Sulh Konseyince hazırlanan listede "Tekirdağ sıkıyönetim komutanı" olarak geçen eski Çorlu 105. Topçu Alay Komutanı Samettin Öremiş'in yargılanmasına devam edildi.

Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye başlanan duruşmada, Öremiş, avukatları Numan Dalyancı, Erkan İncirlioğlu ve tanıklar hazır bulundu.

Sanığın kimlik tespitinin ardından, hakkında hazırlanan 42 sayfalık iddianame okundu.

İddianamenin okunmasının ardından, geçen duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verilen Tekirdağ Valisi Ceylan'ın ifadelerinin yer aldığı tutanak da okundu.

Vali Ceylan, tutanaktaki ifadesinde sanık Öremiş'in darbe teşebbüsünün olduğu gece kendisini aramadığını belirterek, "Sanık Samettin Öremiş beni telefonla arayarak Tekirdağ'a gelmek için araç istememiştir. Tekirdağ Garnizon Komutanı Halil Erek ile 16 Temmuz 2016 tarihinde hatırlamadığım bir saatte yaptığım görüşmede bana sanık Samettin Öremiş'in Tugay Komutan Yardımcısı Aşkın Albay'ı cep telefonuyla aradığını, Tekirdağ'a gelebilmek için araç istediğin sanığın talebinin de Aşkın Albay tarafından reddedildiğini, bu görüşmenin de tutanak altına alındığını söyledi. Alpaslan Erdoğan'a sanığın Tekirdağ'a gelebilmek için araç istediğini anlatmıştım, ancak hangi tarihte anlattığımı tam olarak hatırlamıyorum" ifadelerini kullandı.

Eski 5. Kolordu Komutanı Alparslan Erdoğan'ın darbe gecesi devletin yanında yer aldığını aktaran Vali Ceylan, "Sanığın isminin Tekirdağ Sıkıyönetim Komutanı olarak darbeyi yapanlar tarafından düzenlenen listede geçtiğini biliyorum. Sanığın faaliyetleriyle ilgili başkaca bir bilgim yoktur. 5. Kolordu Komutanı Alparslan Erdoğan darbe gecesi devletin yanında yer almıştır. Darbecilerin karşısında durmuştur. Kurmay Albay Mehmet Ergül'ü şahsen tanımıyorum. Darbe gecesi kendisi ile görüşmedim" diye beyanda bulundu.

"Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs","Cumhurbaşkanına suikast", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen yapmasına engellemeye teşebbüs" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından yargılanan Öremiş ise isnat edilen suçlamaları reddetti.

Sanık Öremiş, 15 Temmuz günü alaya eski 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan'ın emri ile geldiğini ileri sürerek, olay günü Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan'ı aramadığını ve herhangi bir araç talebinde bulunmadığını savundu.

Sıkıyönetim komutanı olarak gösterilen listedekileri tanımadığını ve FETÖ ile ilgilerinin olup olmadığını bilmediğini öne süren Öremiş, "Listede ben 21. sıradayım. Ancak ben listeyi anlamadım. Bu yüzden listedekiler hakkında FETÖ soruşturması yapılıp yapılmadığını bilmiyorum" diye beyanda bulundu.

Sanık avukatları Numan Dalyancı ve Erkan İncirlioğlu da müvekkillerinin savunmalarına katıldıklarını ancak aleyhteki tanık beyanlarını kabul etmediklerini belirtti.

Duruşmaya tanık sıfatıyla İstanbul'dan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan eski 5. Kolordu Komutanı Korgeneral Alparslan Erdoğan da ifadesinde sanık Öremiş'in 15 Temmuz günü 105. Topçu Alay komutanlığını Albay Ali Bolat'a devrettiğini söyledi.

15 Temmuz günü mesai saat 17.00 itibariyle Öremiş'in görevinin sona erdiğini anlatan Erdoğan,"Saat 17.00 itibariye sanığın 105. Topçu Alay Komutanlığındaki görevi sona ermişti. Sanığın askeri teamüller gereğince terfi durumu açıklanana kadar 5. Kolordu Komutanlığı emrine görevlendirilmesi yapılmıştı" ifadelerini kullandı.

Darbe girişimi olduğunu 22.35 sıralarında haberlerden öğrendiği aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sanık, devir teslim töreninden sonra alaydan ayrılarak evine girmişti. Ben darbe girişimini 22.35 sıralarında haberlerden öğrendim. Bunun üzerine Kolordu nöbetçisini aradım ve durumu sordum. Sonra silahlı kuvvetler komuta hareket merkezini aradım. Buradaki görevli en üst düzeyde emniyet tedbirleri alındığını sıkıyönetim ilan edildiğini daha fazla bir şey söyleyemeyeceğini belirtti. Ben bunun üzerine Kurmay Başkanım ve emir subayımla birlikte 23.00 sıralarında kolordu karargahına gittim. Kolordu nöbetçi amiri yarbay bir mesaj emri getirdi. 'Komutanım sizi görevden almışlar, genelkurmay emrine alınmışsınız' dedi. Ben gelen emirde bir albay ve tuğgeneralin imzasını görünce bu emrin uygun bir emir olmadığını değerlendirdim. Çünkü böyle bir emrin Genelkurmay Başkanı veya Genelkurmay 2. Başkanı tarafından imzalanabileceğini biliyordum."

"Emrin ek sayfalarında sanığın ismini gördüm"

Gelen emrin ek sayfalarını incelediğinde bir liste gördüğünü ifade eden Erdoğan, "Emrin ek sayfalarındaki görevlendirmelere baktığımda sanığın isminin Tekirdağ sıkıyönetim komutanı olarak yazıldığını gördüm" dedi.

Erdoğan, 23.20 sıralarında Tekirdağ Valisi Mehmet Ceylan tarafından arandığını belirterek, " Tekirdağ Valisi Ceylan, beni aradı. Bana Tekirdağ sıkıyönetim komutanı olarak bir albayın görevlendirildiğini ve kendisinden araç talep edildiğini söyledi. Sonra bana 'Ben ne yapayım şimdi paşam?' diye sordu. Ben de kendisine 'İl Jandarma Komutanını ve Emniyet Müdürünü arayın, makamınıza gidin. Asker kışladan çıkmayacak rahat olun, makamınıza oturun' dedim. Daha sonra saat 24.00 gibi sanık benimle aynı odada bulunan Kurmay Başkanı Mehmet Ergül'ü aradı. Bana dolaylı yoldan 'Tekirdağ'da bana bir görev verilmiş, ben ne yapayım şimdi' dedi. Ben de 'sakın gitme alaya git ve benden emir bekle' dedim. Kendisi de 'emredersiniz komutanım' dedi.

Olayın ardından alayda yaptığı toplantılar sonrasında sanık Öremiş'in darbeyi destekleyecek bir hareketine rastlamadığını tespit ettiğini anlatan Erdoğan, "Sanığın gözaltına alınmasından sonra alaydaki rütbelilerle yaptığım görüşmede, sanığın darbeyi destekleyici emir talimat vermediğini, alayın dışına çıkmak için herhangi bir girişimde bulunmadığını tespit ettim. Ben sanık ile çalıştığım süre zarfı içinde bu örgütten olduğuna dair şüphe yaratacak bir davranışı görmedim, duymadım. İsminin sıkıyönetim listesinde olduğunu görünce de şaşırdım anlam veremedim." diye beyanda bulundu.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanığın kuvvetli suç şüphesi barındırdığını ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olamayacağını belirterek sanığın tutukluluk halinin devamını istedi.

Mahkeme heyeti, Öremiş'in tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 13 Mart'a ertelendi.