FETÖ sanığı dört katlı binayı 70 bin liraya almış
FETÖ/PDY'nin 'Çubuk Merkez Mütevelli Heyeti Yapılanması'na yönelik 24'ü tutuklu, 78 kişi hakkında açılan davanın görülmesine, sanık savunmalarıyla devam edildi- Örgüte finansal destek sağlamakla suçlanan sanık Yılmaz'ın örgütün dershane olarak kullandığı dört katlı binayı geçen yıl 70 bin liraya satın aldığı belirlendi- Duruşmada tutuklu sanıklardan 2'si adli kontrol şartıyla serbest bırakıl

Oluşturma Tarihi: 2017-06-09 16:59:43

Güncelleme Tarihi: 2017-06-09 16:59:43

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) "Çubuk Merkez Mütevelli Heyeti Yapılanması"na yönelik 24'ü tutuklu, 78 kişi hakkında görülen davaya sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, örgüte finansal destek sağlamakla suçlanan sanık Hüseyin Yılmaz savunma yaptı.

Örgütün okullarını ziyaret ettiği belirtilen Kırgızistan'a ticari faaliyetler için gittiğini öne süren Yılmaz, "Burada Türk okulları varmış dediler, biz de merak edip bir bakmıştık." ifadesini kullandı.

FETÖ'ye ait Baraj Ltd. Şti'den dershane olarak kullanılan 4 katlı bina satın aldığını anlatan Yılmaz, 15 yıldır emlak işiyle uğraştığını, bu alışverişi tamamen kar amaçlı yaptığını ileri sürdü.

Bina için ödemesi gereken miktarı şirketin banka hesabına yatırdığını söyleyen Yılmaz, Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan'ın sorusu üzerine binayı geçen yıl 70 bin liraya aldığını söyledi.

- "Arsasını alamazsınız 70 bin liraya"

Mahkeme Başkanı Sarıdoğan'ın, "Çok uygun almışsınız, çok karlı bir yatırım. Arsasını alamazsınız 70 bin liraya." demesi üzerine Yılmaz, alışverişi kimsenin yönlendirmesiyle yapmadığını, binayı tamamen hür iradesiyle, ticari amaçlı aldığını savundu.

Sarıdoğan'ın, binanın gerçek değerinin 200-250 bin lira olarak belirlendiğini ifade etmesi üzerine Yılmaz, binanın eski, yolunun dar olduğunu, tadilat gerektiğini söyledi.

Yılmaz, binanın 3-4 aydır satılık olduğunu, bina yetkililerinin gelip satılık olduğu yönünde bilgi verdiğini ve teklif ettiği rakamın kabul edilmesi üzerine binayı aldığını öne sürdü.

Bunun üzerine Başkan Sarıdoğan, "Size gelip o fiyata satmazlar, en yüksek fiyatı verene satarlar. Çubuk merkezinde bu fiyata bina satıldığını duyan olsa hemen gelip alırdı. Neden bu fiyata sana versinler?" diye sordu. Yılmaz ise emlakçı olduğu için gelip binanın satılık olduğunu söylediklerini, verdiği rakamı kabul ettikleri için de binayı aldığını savundu.

Yılmaz'ın binayı Cafer Çeçen'den aldığını söylemesi üzerine Başkan Sarıdoğan, Çeçen'e binayı neden sattıklarını sordu. Çeçen ise şirketin 3-5 aydır maaş ödeyemediğini, binanın bu nedenle satılık olduğunu, yönetim kurulunun talimatı üzerine ilk kez tapuda gördüğünü iddia ettiği Yılmaz'a binanın satışını gerçekleştirdiğini söyledi.

Şirketin yönetim kurulu üyelerinden Alparslan Küsmez de binanın çok değerli olmadığını savunarak, satış personelin maaşlarını ödeyemedikleri için binayı satmak istediklerini ileri sürdü.

Küsmez, hem gayrimenkullerle ilgili piyasada hareketlilik olmaması hem de mallarına ön yargıyla bakılması nedeniyle binayı 4-5 ay kadar satamadıklarını, sonra Hüseyin Yılmaz'a sattıklarını söyledi.

Bu arada Yılmaz, savcılık ve hakimlikteki ifadesinde sohbet toplantılarına katıldığı yönündeki beyanını reddetti ve bu kısımların ifadesine eklendiğini ileri sürdü.

Başkan Sarıdoğan ise "Öyle şey olur mu? Neden savcı söylemediğin şeyi yazsın? Biz burada senin söylemediğin şeyi yazıyor muyuz?" dedi. Yılmaz, önceki ifadesindeki bu bölümleri kabul etmediğini yineledi.

Diğer sanıklar da suçlamaları reddederek, tahliye talebinde bulundu.

Savunmaların ardından ara kararı açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Adem Temur ve Necati Delibaş'ın adli kontrol şartıyla tahliye edilmesine hükmetti.

Tutuksuz sanık Mahmut Koyuncu'nun ise tutuklanmasına karar veren heyet, duruşmayı 13 Eylül'e erteledi.