FETÖ sanığı polislerin 'usulsüz dinleme' davası
Örgüt elebaşı Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, STK temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenilmesi ve takip edilmesine ilişkin, 3'ü firari, 20'si tutuklu 40 sanığın yargılanmasına devam edildi

Oluşturma Tarihi: 2018-04-27 18:16:05

Güncelleme Tarihi: 2018-04-27 18:16:05

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen aleyhinde kitap yazacağının duyulmasının ardından kaçırılan ve cesedi denizde bulunan gazeteci Haydar Meriç ile belediye başkanları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 70 kişinin usulsüz dinlenilmesi ve takip edilmesine ilişkin, Gülen'in de dahil olduğu 3'ü firari, 20'si tutuklu 40 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Kırklareli 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Halk Eğitim Merkezi'ndeki salonda yapılan duruşmaya, eski İstihbarat Şube Müdürü İbrahim Şimşek'in de aralarında olduğu 12 tutuklu sanık ile tutuksuz sanıklar katıldı.

Bazı sanıklar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Bir süre ara verilen duruşma, tutuklu sanıklardan İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi'nde görevli eski komiser Emrah Uslu'nun savunmasıyla devam etti.

Hazırlanan iddianame ile FETÖ'nün infaz timi olarak yargılandıklarını belirten Uslu, iddianamede kendisi hakkında iddia edilen suçlamaların hiçbir delilinin bulunmadığını öne sürdü.

Ankara'dan ve İstanbul'dan gazeteci Haydar Meriç'i takibe gelen ekibin özel bir ekip olmadığını savunan Uslu, Meriç'in teknik ve fiziki takibini yapmanın da suç unsuru taşımadığı savunmasını yaptı.

Yasal çerçevede fiziki takibi gerçekleştirdiklerini iddia eden Uslu, ''Ankara'dan ve İstanbul'dan gelen ekipler özel ekip değil. Burada öyle bir algı var. Bu ekip fiziki takip çalışması yapan ekiptir. Özel ekip kurgusu konunun önemini arttırdığı için öyle bir şekilde telaffuz ediliyor. Hiç kimse buraya gelmediğini söylemiyor. Hiçbir kimse buraya geldiğini inkar etmiyor. Biz maktul hakkında yaptığımız çalışmanın ardından 15 gün sonra kaybolması ve bir ay sonra ölü bulunmasından dolayı alçak bir iftirayla karşı karşıyayız. Biz buraya geldik fiziki takip çalışması yaptık ve geri döndük. Biz bir suç işlemedik. Her zaman yaptığımız çalışmayı yaptık. Biz iddianamede yer aldığı gibi itiraf etmedik. Biz zaten geldiğimizi kabul ediyoruz. Ancak şahsın ofisine girip böcek yerleştirmedik. O çalışmada biz yer almadık. 7 yıl önce yaptığımız fiziki takip çalışması algı operasyonu haline getirilmiş.'' diye savunma yaptı.

Duruşmada, yaklaşık 8 saat savunma yapan Uslu'nun savunması pazartesi günü devam edecek.