Fiziksel aktivite mi? Egzersiz mi?

Fiziksel aktivite ve egzersiz kavramları aynı olarak algılansa da bu kavramlar arasında bazı farklılıklar bulunduğunu ifade eden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uz. Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Fiziksel aktivite, günlük uyanık durumda iken kaslarımızı rutin çalıştıran hareketler olarak adlandırılır. Yani günlük hayat hareketleridir. Yatakta hareket etme, ev işleri, bahçe işleri, yürümek ve merdiven çıkmak fiziksel aktivitenin bir örneğidir. Egzersiz ise fiziksel aktivitenin daha özel bir halidir. Planlanmış, istemli, düzenli yapılan ve bir amaca yönelik, sürekli aktivitelerdir" dedi.

Günümüzde günlük yaşantıya makinelerin girmesi, evlerde işi kolaylaştıran aletlerin çoğalması, ulaşım kolaylıkları, televizyon bilgisayar kullanımının yaygınlaşmasının fiziksel aktiviteyi kısıtlayarak enerji harcamasını azalttığını ifade eden Uz. Dr. Şahabettinoğlu, "Hareketsiz hayat adeta tehlikeli hastalıklardan biridir. Özellikle yaş ilerledikçe fiziksel aktivitenin azalmasına bağlı olarak enerji ihtiyacı daha da azalmaktadır. Yaşlanma sürecini etkileyen birinci etken kalıtımsal sebepler ve hayat tarzıdır. Genetik unsurlar kontrolümüz dışındadır. Ama hayat tarzını kontrol edebiliriz. Sağlıklı bir hayat tarzı fonksiyonel işlevlerin kaybının yavaşlamasına sebep olur. Hatta egzersizle doku ve hücrelerin yaşlanma hızının da yavaşladığı artık bilinen bir gerçektir. Düzenli yapılan, günlük egzersiz haline gelmiş fiziksel aktivite, insan bedenini güçlendirerek hem fiziksel hem de zihinsel boyutlarda iyileşme sağlamaktadır" dedi.

Hastalıkların oluşumunun önlenmesinin, tedavisinden daha ucuz ve daha kolay olduğunu ifade eden Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Egzersizin temel amacı, vücut hareketi ile kas iskelet sistemini hareket ettirmek, güçlendirmektir. Düzenli egzersiz ile kas-eklem hareketlerini iyileştirmek, dayanıklılığı sağlamak, vücuttaki toplam yağ miktarını azaltıp, kas miktarını artırmak, metabolizmadaki oksijen dağılımını ve vücudumuzda meydana gelen metabolik süreçleri yoluna koymak hedeflenir. Bu da belirli bir nabız hızı gerektirir. Bu hedefler sağlanmadığı ve düzensiz yapıldığı zaman fiziksel aktivite olarak tanımlanır" dedi.

Düzenli uygulanan egzersiz sırasında meydana gelen hormonal değişikliklerin kişileri daha mutlu ve enerjik kıldığını belirten Dr. Şahabettinoğlu, "Ayrıca egzersiz zamanları bireyin kendine ayırdığı zaman dilimleridir ve kişinin hayata karşı toleransını arttırır. Kendisini iyi hissettirir ve mutluluk oluşturur. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlı nüfusu artmaktadır. Düzenli egzersiz, sağlıklı yaşlanmayı beraberinde getirerek özellikle bağımsız ve aktif yaşlı bireyler oluşturur. Olası ani ve sistemik hastalıklar sebebiyle ölüm riskini azaltır. Kanser gelişim riskini azaltır ve kansere karşı koruma sağlar. Aktif yaşayan bireylerde vücudun oksijen kullanma yeteneği arttığı için vücut direnci artar ve enfeksiyonlara karşı koruma gelişir. Bireyin yaşına, rahatsızlıklarına ve ihtiyaçlarına göre hazırlanmış bir egzersiz programı ile kas-iskelet sistemini güçlü tutarak yaşlılıkta sık görülen düşmeler ve düşmelere bağlı kırık riski azaltılır. Depresyon, anksiyete ile başa çıkma gücü arttırılarak bireylerin hayattan keyif alması sağlanır. Yaşlılık ve ileri yaşlılık dönemlerinde insanları etkisi altına alan atıl kalma, işe yaramama duygularından kurtulma konusunda yardımcı olunur" şeklinde konuştu.

Genç yaşlı demeden günlük hayatımızdaki fiziksel aktiviteleri artırarak güzel bir başlangıç yapabileceğimize dikkat çeken Dr. Ali Şahabettinoğlu, "Mesela birkaç sokak öteye park edip evimize kadar yürümek, asansör ve yürüyen merdivenleri kullanmamak veya daha az kullanmak, uzun süreli oturmamak ve yarım saatte bir kalkıp hareket etmek gün içinde egzersiz kadar olmasa da, egzersize hazırlık hedefi olarak fayda sağlayacaktır. Unutmamalıyız ki; hareket hayattır, hayat harekettir" diye konuştu.