'Geçmişte afla ilgili çok kötü tecrübelerimiz oldu'
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu: (1) - 'Geçmişte afla ilgili çok kötü tecrübelerimiz oldu bizim. O yüzden bu, çok basit bir konu değil, bayramdan önce böyle bir beklenti ortaya konulması da doğru değil'- '(ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile yapacağı görüşme) Takvime dayalı bir yol haritamız olacak. Bu, sadece Münbiç ile sınırlı da kalmayacak. Eğer Münbiç modeli başarılı olursa şu anda YPG'nin,

Oluşturma Tarihi: 2018-06-02 17:53:28

Güncelleme Tarihi: 2018-06-02 17:53:28

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Geçmişte afla ilgili çok kötü tecrübelerimiz oldu bizim. O yüzden bu, çok basit bir konu değil, bayramdan önce böyle bir beklenti ortaya konulması da doğru değil." dedi.

Kentteki temasları kapsamında bir otelde medya temsilcileriyle bir araya gelen Çavuşoğlu, yaptığı konuşmada, AK Parti olarak büyük bir vizyon ortaya koyduklarını, seçim barajının ortadan kalktığını, ittifakların önünün açıldığını söyledi.

Bir gazetecinin, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin af konusundaki açıklamalarının ardından bayramdan önce afla ilgili bir beklenti oluştu. Görüşleriniz nedir?" şeklindeki sorusu üzerine Çavuşoğlu, "Af konusu çok hassas bir konu. Biz bunu, MHP ile de Sayın Bahçeli, bunu açıkladığında istişare etmemiştik. Bu, çok ciddi şekilde istişare edilmesi gereken bir konu." yanıtını verdi.

"Kader mahkumu" tartışmalarına ilişkin de Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Kader mahkumunun ölçüsü ne? Kime karşı suç işlenmiş? Devlete karşı işlenen suçları siz devlet olarak bağışlarsınız. Vergide olsun, başka şeylerde olur, düzenleme olur veya devlete yönelik bir şey olduğu zaman devlet belki bunu yapabilir ama mağdurların düşüncesi ne? Bir de geçmişte afla ilgili çok kötü tecrübelerimiz oldu bizim. O yüzden bu, çok basit bir konu değil, bayramdan önce böyle bir beklenti ortaya konulması da doğru değil.

Meclis kapandı, dolayısıyla Meclis seçimlerden sonra toplanacak ama Meclis seçimlerden sonra toplanacak diye seçim sonrasına da bir vaatte bulunuyoruz anlamına gelmesin. Bu af konusu basit bir konu değil, sadece suç işleyenleri ilgilendiren bir konu değil. Mağdur olanları da ilgilendiren bir konu."

- Pompeo ile yapılacak görüşme

Bir gazetecinin, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile 4 Haziran'da yapacakları görüşmede masada hangi gündem maddelerinin olacağı yönündeki soruya Çavuşoğlu, "Masada Münbiç'ten YPG'nin çekilmesi, çıkartılması ve bölgenin istikrara kavuşturulması var. Burayı kimler yönetecek ülkede siyasi çözüm olana kadar? Güvenlik birimlerinde kimler yer alacak? Bu konuda ABD ile ortak hareket edilmesi, birlikte karar verilmesi, esas yol haritasının ana çerçevesi bu." karşılığını verdi.

Gündemleri için detayların olduğunu, ne zaman ne olacağının yer aldığını anlatan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Bu konuda da ancak Pazartesi günü yol haritamızda tam mutabakat sağlarsak bunları açıklarız. Şu ana kadar bir sıkıntı görmüyoruz ama neticede çalışmalarımız devam ediyor. Takvime dayalı bir yol haritamız olacak. Bu, sadece Münbiç ile sınırlı da kalmayacak. Eğer Münbiç modeli başarılı olursa şu anda YPG'nin, PKK'nın kontrol ettiği bölgeler, diğerleri için de geçerli olacak. Buraları istikrara kavuşturmamız lazım çünkü YPG'nin kontrol ettiği yerleri terk etmek zorunda kalan, YPG'nin, PKK'nın zulmünden kaçan ya da onları zorla göçe gönderdiği kişiler var. Türkiye'de de 400 bin Kürt var. Avrupalılara diyoruz: 'Siz niye bunların haklarını sormuyorsunuz?' 400 bin Kürt'ün dönemediğini niye sorgulamıyorsunuz? YPG kontrol ediyor, onlara da diyorsunuz ya hani, 'Burada Kürtler var.' diyorsunuz YPG'ye.

Terör örgütü de diyemiyorsunuz, bildiğiniz halde. Peki 400 bin Kürt'ün hakkını hiç sordunuz mu? Ne yapıyor, ne ediyor? Neden dönemiyor? Malları, mülkleri ellerinden nasıl alınmış? O sebeple tüm bu bölgelerin istikrara kavuşturulması gerekiyor."

Suriye'nin sınır ve toprak bütünlüğü bakımından önemli olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, "Burada tabii adaletli ve objektif politikalar uygulamamız gerekiyor. Suriye'nin sınır bütünlüğüne halel getirecek adımlar konusunda dikkatli olmamız gerekiyor, bu tür adımların önüne geçmemiz lazım." dedi.

- FETÖ elebaşının iadesine ilişkin çalışmalar

Bakan Çavuşoğlu, FETÖ elebaşının iadesine yönelik çalışmalara ilişkin de oluşturdukları çalışma gruplarının sadece Münbiç veya Suriye ile sınırlı olmadığını söyledi.

Üç çalışma grubu olduğu bilgisini veren Çavuşoğlu, çalışma gruplarının Suriye, Münbiç, PKK ile mücadele ve hukuki konuları kapsadığını ifade etti.

Bunların arasında FETÖ konusu, Amerika'nın Türkiye'deki Brunson meselesi olduğuna değinen Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi:

"Bazı başkonsolosluklarda çalışan kişiler, Metin Topuz gibi tutuklandı. Tüm konsolosluk ve hukuki meseleler. Bu çalışma grubunda özellikle FETÖ konusunda verdiğimiz hangi delili yetersiz buluyorsunuz? Ne var eksiklik? Söyle. Bazen söylüyorsun, 'Daha fazla delil istiyoruz.' diye. Ben sana göndermişim delilleri. Sonra oturup masada karşılıklı konuşacağız. Biz usulüne uygun gönderdik. Ara sıra Sayın İnce söylüyor, 'Bir Amerikalı beni aradı.' O da tuhaf bir şey. 'Bir Amerikalı aradı' ne demek? Yok, usulüne göre istenmedi. Biz Dışişleri Bakanlığı olarak tüm resmi belgeleri, Adalet Bakanlığından gelen mahkeme kararlarını, delilleri ve iade taleplerini karşı tarafa da ilettiğimiz için bakanlık olarak bunu net biliyoruz, işin içindeyiz hatta ilave deliler çıktıkça da onları da iletiyoruz."

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Amerikalıların bugüne kadar istenilen adımları atmadıklarına dikkati çekti.

"Ben göndermişim, delil, mahkeme kararı, ifade. İtirazın var mı, niye yapmıyorsun?" diye soran Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu şekilde artık hiçbir konuda topu taca atmak yok. Somut, oturacağız, çalışacağız, Münbiç dahil. Daha önce Amerikalılar, 'Münbiç'ten YPG'yi çıkardık, çıktı.' dediler ama doğruyu söylemediler çünkü sonra yalan olduğunu biz ispatladık. Sayın İnce'nin burada 'Birisi beni aradı.' demesi ne kadar ciddiyetsiz olduğunu gösteriyor çünkü devlet işlerinde 'Birisi beni aradı.' olmaz. Ana muhalefet, iktidarın alternatifidir, en az iktidar kadar sorumludur, ciddi olması gerekiyor.

Ben diyebilir miyim ki 'Amerika'dan birisi beni aradı veya ben birisini aradım?' Ararsam zaten basınla paylaşıyoruz. Genel sekterle, şu dışişleri bakanıyla, şu devlet başkan yardımcısıyla görüştük ve şunu konuştuk diye. Kim aramış, söylemesi lazım."

(Sürecek)