Pakdemirli yazılı açıklamasında, Türkiye'nin tarımsal hasılada Avrupa'da 1'inci, dünyada ise 7'inci sırada bulunduğunun altını çizdi.
Geçmişe göre tarımsal desteklerde yüzde 700'lük bir artış sağladıklarını, 16 yıl önce 1,8 milyar liralık tarımsal destek verildiğini vurgulayan Pakdemirli, şunları kaydetti:
"2018 yılında 14,5 milyar liralık ödeme yapan Tarım ve Orman Bakanlığı, 2019 yılında da tarıma 16,1 milyar liralık destek verecek. Desteklerin bu denli artması elbette üretimimize olumlu yönde yansıdı ve bitkisel üretimimiz, yüzde 22 artışla 98 milyon tondan 120 milyon tona, süt üretimimiz yüzde 146 artışla 8,4 milyon tondan 20,7 milyon tona, kırmızı et üretimimiz yüzde 167 artışla 421 bin tondan 1 milyon 126 bin tona yükseldi. Aynı şekilde tavuk eti üretimimiz, yüzde 200 artışla 700 bin tondan 2,1 milyon tona, yumurta üretimimiz ise yüzde 66 artışla 11,6 milyar adetten 19,3 milyar adede ulaştı."
Pakdemirli, Türkiye'nin su ürünleri yetiştiricilik üretiminde de dünyada en hızlı büyüyen 3. ülke konumunda bulunduğuna dikkati çekerek, "Bu sektörde de gerçekleştirdiğimiz başarılı uygulamalar sayesinde AB ülkeleri arasında 7. sıradan 2. sıraya yükseldik. 2017'de 280 bin ton olan su ürünleri yetiştiricilik üretimimizin, 2023'te 600 bin tona ulaşmasını hedefliyoruz ve bu hedef doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin biyo-çeşitlilik, küçük aile işletmeciliği, dış pazarlara yakınlık, tarıma dayalı ve bağımlı sanayi, geleneksel üretim kültürü noktalarında çok güçlü olduğunu belirten Pakdemirli, "Fındık, kiraz, incir ve kayısı gibi ürünlerde dünya lideriyiz. Diğer yandan tarımsal GSYİH 36 milyar liradan 190 milyar liraya yükseldi. Tarımsal ihracatımız ise 3,7 milyar dolardan, 17 milyar dolara ulaştı. Ancak bunlar bizim için yeterli değil. 21 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip bir bölgede bulunuyoruz, biz bu büyük hacimden tarımsal üretim ve ihracat olarak en yüksek payı almak için çalışacağız." değerlendirmesinde bulundu.