Genelkurmay çatı davası
FETÖ'nün darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde 'yurtta sulh konseyi' üyelerinin de bulunduğu 224 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların esasa ilişkin savunmalarıyla devam edildi

Oluşturma Tarihi: 2018-10-02 13:31:33

Güncelleme Tarihi: 2018-10-02 13:31:33

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminde Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlere ilişkin, sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de aralarında yer aldığı 224 kişinin yargılandığı davada, sanıkların esasa ilişkin savunmaları alındı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada esasa ilişkin savunma yapan sanık eski astsubay Kenan Şimşek, daha önceki savunmalarının kabul ettiğini bildirerek, tanık ifadeleri ve dijital verilen kapsamında esasa ilişkin savunmasını yapacağını söyledi.

Olay günü normal mesaiye gittiğini, kısım amiri eski binbaşı Mustafa Duygulu'nun Yüksek Askeri Şura (YAŞ) toplantısına hazırlık kapsamında prova yapılacağını söylediğini ifade eden Şimşek, o dönemde YAŞ toplantılarına hazırlık nedeniyle sürekli mesaiye kaldıklarını, o gün de eski General Amiral Şube Müdürü albay Cemil Turan'ın talimatıyla mesaiye kaldığını öne sürdü.

Şimşek, saat 20.00'de Çakmak Salonu'nda şube personeliyle toplantıya katıldığını, prova devam ederken salona giren Turan'ın, kendisi ve birkaç kişi hariç herkesin salonu boşaltması talimatını verdiğini anlattı.

Yaklaşık bir saat sonra şube müdürünün emriyle Çakmak Salonu'ndan ayrılıp görev yaptıkları birime geçtiklerini belirten Şimşek, yine emir üzerine muhabere merkezine geçtiğini, ancak içeride kimseyi göremeyince saat 21.45 sularında tekrar şubeye döndüğünü iddia etti.

Şimşek, "Bir süre sonra uçak ve mermi sesleri gelmeye başladı. Merasim Sokak benzeri Genelkurmay Başkanlığına bir saldırı olduğunu düşündük. Bomba sesleri geldi. Ne olduğunu öğrenmek için odadaki televizyonu açtık. Banttan yayınlanan Cumhurbaşkanı ve Başbakanın açıklamalarından sonra darbe girişimini öğrendik." diye konuştu.

Savcılık mütalaasında Genelkurmay Mesaj ve Evrak Dağıtım Sistemi (MEDAS) şifrelerini alıp sıkıyönetim mesajlarını çektiği öne sürülen Şimşek, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu, kendisinin mesajları göndermesinin teknik olarak mümkün olmadığını iddia etti.

Şimşek, "Ayrıca bu benim bildiğim bir konu değil. Saat 21.37'den 21.55'e kadar mesaj çektiğim belirtiliyor. Oysa iddianamedeki görüntülerde ve Genelkurmay Başkanlığı idari tahkikat raporunda 21.45'e kadar YAŞ provasının yapıldığı Çakmak Salonu'nda olduğum görülüyor." şeklinde konuştu.

- Yasa dışı yürüyüş olduğunu düşünmüş

Sanık eski üsteğmen İsmail Yolaçıcı da mütalaada hakkındaki suçlamaları reddetti. Özel Kuvvetler Komutanlığı personeline yönelik tatbikat için seçildiğinin bildirdiğini ifade eden Yolaçıcı, şehir dışında olmasına rağmen bu nedenle Ankara'ya geldiğini söyledi.

Akıncı Üssü'ne gitmesinin istenmesi üzerine, sivil olarak üsse girdiğini belirten Yolaçıcı, Akıncı Üssü'nde Genelkurmay Başkanlığı'nda koruma tatbikatı olacağının söylendiğini, bunun üzerine albay Fırat Alakuş'un da bulunduğu askerlerle aynı otobüsle Genelkurmay Başkanlığına gittiklerini anlattı.

Kuzey Nizamiye bölgesinde görev yaptığını dile getiren sanık Yolaçıcı, "Gece boyunca nizamiye bölgesinde bulundum. Karargahın hiçbir odasına girmedim. Kimseye ateş açmadım, silahımı kullanmadım. Kimseyi hürriyetinden yoksun bırakmadım." dedi.

Genelkurmay çevresindeki güvenlik önlemlerinin yasa dışı bir yürüyüşe engel olmak için olduğunu düşündüğünü ileri süren Yolaçıcı, "O gece, bombalı araç ve bombalı saldırı olacağı söylendi. Ancak tankların kışlaya zarar vererek içeri girdiğini görünce kafam iyice karıştı. Daha sonra televizyondan sıkıyönetim haberlerini gördüm." şeklinde savunma yaptı.

Duruşmaya öğle arası verildi.