Muharrem Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, avukatlık mesleğinde 33 yılı geride bıraktığını, bu süreçte eşinin kendisini hiç yalnız bırakmadığını söyledi.
Ortaokul birinci sınıfa gittiği sırada gözlerini kaybettiğini, o günden sonra bir daha göremediğini dile getiren Özer, "Ankara'da hukuk fakültesini kazandım. O sürede hem çalıştım hem okudum. Sonra mezun olup avukatlık yapmaya başladım" dedi.
Eşi Yeter Özer ile evlendikten sonra eşiyle kol kola mücadele vermeye başladığının altını çizen Özer, eşinin ebeliği bırakıp kendisiyle çalışmayı tercih ettiğini anlattı.
Eşiyle 33 yıldır adliyeye kol kola, el ele gittiğini vurgulayan Özer, şöyle konuştu:
"Kaybettiğim davalar da oldu, kazandığım da oldu. İki kızım var. Eşimin desteği, yardımıyla başarı sağlıyorum. Eşime çok şey borçluyum. Adliyeye eşimle kol kola, el ele gidiyoruz. Orada da hep el ele kol kolayız. Çalışmalarımı eşimin yardımıyla yapıyorum. Davalarla ilgili önceden hazırlık yapıyorum. Onları benim bilgisayarıma, kafama yerleştiriyorum. Sonra savunmaları birlikte hazırlıyoruz. Eşim dava dosyalarını okuyor, ben not alıyorum."
Engellinin yapamayacağı hiçbir iş olmadığını vurgulayan Özer, engellilerin hakir görülmemesi gerektiğini de kaydetti.
- Mesleğini bırakıp eşinin yanında çalıştı
Evlendikten sonra ebeliği bıraktığını ve eşinin yanında çalışmayı tercih ettiğini dile getiren Yeter Özer ise hem iş hayatında hem de aile ortamında birlikte mücadele verdiklerini anlattı.
Eşiyle 33 yıldır çalışmaya devam ettiğini, onu bir an olsun yalnız bırakmadığına değinen Özer, "İnsan birbirini sevdiği sürece aşamayacağı engel yok. Ben bunu biliyorum ve seve seve de yapıyorum. İş yerimize geldiğimiz zaman karı koca ilişkimiz bitiyor. Sadece iş başlıyor. Eve gittiğimizde aile konuları başlıyor. Belki bunu ayırt etmeseydik bu süreci devam ettiremezdik" diye konuştu.
Eşinin duruşmalara gireceği günlerde ve öncesinde dosyaları birlikte incelediklerini bildiren Özer, kendisinin dosyaları okuduğunu, eşinin not aldığını, böylece hazırlık yaptıklarını söyledi.
Adliyeye el ele tutuşup ya da kol kola girerek beraber gittiklerini ifade eden Özer, şunları kaydetti:
"Adliyeye eşimle birlikte gidiyoruz. Bazen yürüyerek bazen arabayla. Burada da kendisini yalnız bırakmıyorum. Mahkeme kalemlerinde incelenecek dosyaları birlikte inceliyoruz. Onun elinden tutuyor ya da koluna giriyorum. Hem iş hem de aile hayatını böyle yürütüyoruz. Birbirimize desteğimizle bugünlere geldik. Yeter ki gönüller bir olsun, böyle olursa aşılmayacak engel de sorun da yok."