İran'da 12'nci dönem cumhurbaşkanlığı seçimleri gelecek hafta cuma günü yapılacak. 80 milyon nüfuslu ülkede 56 milyon 410 bin 234 seçmenin sandık başına gideceği seçimlerde şu an 6 aday yarışıyor. Ancak son günlere doğru bazı adayların yarıştan çekilebileceği belirtiliyor.
Balistik füze ve nükleer faaliyetleri gerekçe gösterilerek uzun yıllar Batılı ülkeler tarafından yaptırımlara uğrayan İran'da ekonomik sorunlara çözüm planları seçimin belirleyicisi olacak gibi görünüyor. İşsizlik, yüksek faiz uygulaması, küçük ve orta ölçekli iş yerlerinin art arda kapanması, petrol dışı ihracattaki düşüklük, kalitesiz üretim sebebiyle iç piyasada yerli üretim yerine ihraç mallarına rağbet edilmesi ve kaçakçılık gibi birtakım sorunlar Tahran yönetiminin önünde duruyor.
İran'da seçime girecek adaylar, lider Ali Hamaney'e bağlı Anayasayı Koruyucular Konseyi (AKK) tarafından belirleniyor.
- Hasan Ruhani
Seçimlerin en güçlü adayı olarak şu anki Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani (69) gösteriliyor. Ruhani, 2013'te yapılan seçimlerin ilk turunda yüzde 50,7 oy alarak İran'ın 7'nci Cumhurbaşkanı oldu.
Ruhani, daha önce Yüksek Savunma Şurası üyeliği, İran Meclisi Milletvekilliği, İran-Irak savaşında Genelkurmay Başkan Yardımcılığı, Hatemul Enbiya Savaş Karargahı Başkanlığı, Hava Savunma Komutanlığı, Ulusal Güvenlik Şurası üyeliği, Cumhurbaşkanlığı Ulusal Güvenlik Danışmanlığı, Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi (DMTK) Ulusal Güvenlik ve Savunma Komisyonu üyeliği, DMTK Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanlığı, İran Meclis Başkan Yardımcılığı, Uzmanlar Meclisi Üyeliği, Nükleer Müzakereler Heyeti Başkanlığı gibi çeşitli görevlerde bulundu.
Kendisini "ılımlı (mutedil) muhafazakar" olarak nitelendiren Ruhani, ekonomik durgunluğun sona ermesi için yüzde 8 büyüme hızına ulaşmayı, bunun için de yabancı sermayeden yıllık 50 milyar dolar girdi sağlamayı planlıyordu.
Nükleer anlaşmadan aradığını bulamayan Ruhani, ülkede ekonomik gelişmeye imza atmayı düşünürken yaklaşık yüzde 10'luk gerilemeye engel olamadı.
Özgürlüklerin genişletilmesi, istihdam, kalkınmada süreklilik, dünyayla diyalog ve barış merkezli ilişkiler Ruhani'nin seçim vaatleri arasında yer alıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ruhani'nin en güçlü rakipleri olarak gösterilen muhafazakar İbrahim Reisi ve Muhammed Bakır Galibaf ise seçim vaatlerini ekonomi üzerine bina ediyor.
- İbrahim Reisi
Muhafazakar kanadın en güçlü adaylarından Meşhed kentindeki İmam Rıza Türbe ve Külliyesi Vakfı Başkanı İbrahim Reisi (57), seçimlere İran Başsavcısı olduğu dönemlerle ilgili tartışmaların gölgesinde girdi.
Reisi, İran devrim lideri Humeyni'nin talimatıyla 1988 yılında hapisteki rejim muhaliflerinin idam kararını veren komitede yer aldı. Rejim muhalifleri tarafından "ölüm komitesi" olarak adlandırılan dört kişilik heyette yer alan Reisi, muhaliflerce "Katliam Ayetullahı" olarak adlandırılıyor. O dönemde yaklaşık 3 bin kişinin idam edildiği öne sürülüyor.
Devrim muhafızları tarafından desteklendiği bilinen Reisi, aşırı muhafazakar çıkışlarıyla bilinen lider Hamaney'in Meşhed kentindeki temsilcisi ve Cuma namazı imamı Ahmed Alemelhuda'nın damadı olması münasebetiyle onun yanlışlarından da payını alıyor.
Reisi, seçim konuşmalarında vaatlerini, istihdam sağlamak, işsizliğe son vermek, ödemesi geniş vadeye yayılacak yılda 1 milyon ev yapmak ve yılda 1 milyon genci evlendirmek olarak sıraladı.
- Muhammed Bakır Galibaf
Muhafazakar kanadın adaylarından Muhammed Bakır Galibaf (56), Tahran Belediye Başkanlığını yürütüyor. Eski Devrim Muhafızları komutanı Galibaf, gündeme getirdiği seçim vaatleriyle popülist bir siyasetçi portresi çiziyor.
Cumhurbaşkanlığına üçüncü kez aday olan Galibaf, Tahran'da iyi belediyecilik yapamadığı eleştirilerine maruz kalıyor.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri, Galibaf'ı Suudi Arabistan büyükelçiliğine geçen yıl düzenlenen saldırıda parmağı olmakla suçluyor.
Galibaf'ın vaatlerinde de ekonomi ön planda yer alıyor. Ülkede aylık verilen kişi başı 45 bin tümen (12 dolar) yardım parasını 250 bin tümene (67 dolar) çıkaracağını vadeden Galibaf, paranın kaynağıyla ilgili sorular karşısında bu rakamı 150 bin tümene (40 dolar) çekti.
Petrol satışı yerine petrol ürünleri üreterek 5 milyon kişiye istihdam sağlayacağını dile getiren Galibaf, ülkedeki çevre sorunlarını çözeceğini de vadetti.
- Mustafa Mirselim
Muhafazakar kesimin bir diğer adayı İslam Koalisyon Partisi Merkez Konseyi Başkanı Mustafa Mirselim (70), lider Hamaney'e cumhurbaşkanlığı döneminde danışmanlık yaptı.
Seçim konuşmalarında daha çok muhafazakar değerleri savunan Mirselim, Ruhani hükümetini işsizlik ve ekonomideki kötü gidişat nedeniyle eleştiriyor.
Batı karşıtlığı ve dini değerlere bağlanma çağrısında bulunan Mirselim'in seçimlerde iddialı olmadığı değerlendiriliyor.
- İshak Cihangiri
Ruhani'nin Birinci Yardımcısı İshak Cihangiri (60), milletvekili, İsfahan Belediye Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi döneminde Sanayi ve Maden Bakanı olarak görev yaptı.
Reformistlere yakınlığıyla bilinen Cihangiri'nin seçim propaganda ve tartışmalarında Ruhani'yi desteklemek için aday olduğu yorumu yapılıyor ve seçim gününe yakın adaylıktan Ruhani lehine çekilmesi bekleniyor.
- Mustafa Haşimiteba
Haşimi Rafsancani ve Muhammed Hatemi döneminde Cumhurbaşkanı Yardımcılığı yapan reformist siyasetçi Mustafa Haşimiteba'nın (71) da seçim gününe yakın Ruhani lehine yarıştan çekileceği öne sürülüyor.
- Muhafazakarlar tek adayda anlaşamadı
Seçimlere bir hafta kala reformist ve ılımlı muhafazakarların adayları Ruhani, Cihangiri ve Haşimiteba olarak ortaya çıkarken, iki ismin son güne doğru Ruhani'yi desteklemek için yarıştan çekilmesi bekleniyor.
Muhafazakar kanatta ise üç adayın da seçime gireceği öngörülüyor. Galibaf'ın Reisi lehine çekileceği yönünde bazı söylentiler olsa da buna çok ihtimal verilmiyor.
Bu durumda Ruhani, ılımlı muhafazakarlar ve reformistlerin desteğini arkasına alırken, muhafazakarların oylarının Reisi, Galibaf ve Mirselim arasında bölüneceği değerlendirmesi yapılıyor.
- İran'da yönetim sorunu
İran devleti, lider ve cumhurbaşkanlığı tarafından iç içe iki yapı tarafından yönetiliyor. Bu durum ülkenin siyasi ve ekonomik yapısını doğrudan etkiliyor.
Cumhurbaşkanına bağlı kurumlar her türlü denetim ve eleştiriye tabi tutulurken, lidere bağlı askeri ve iktisadi kurumlar hakkında ise bir denetleme yapılamıyor. Ülkenin en büyük gelir kaynağı olan petrol ve ürünleri alanında faaliyet gösteren bazı şirketler lidere bağlı kurumlar tarafından yönetiliyor. Hükümet bu kurumları denetleyemiyor.
İran yönetiminde yaklaşık 40 yıldır devam eden bu "çift başlı" yapının 19 Mayıs'ta yapılacak seçimlerden sonra da sorun oluşturması muhtemel görünüyor.
Seçimin ilk turunda hiçbir adayın yüzde 50'nin üzerinde oy alamaması halinde bir hafta sonra en çok oy alan iki aday ikinci turda yarışacak.