Tillerson, Katar'ın başkenti Doha'da mevkidaşı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin birlik olmaya çalışması gerektiğine işaret ederek, yaklaşık 5 aydır süren krizden endişe duyduklarını ve bunun etkilerini hissettiklerini belirtti.
Tüm tarafları diyalog masasına oturmaya ve anlaşmazlıklarını çözmeye çağırdıklarını kaydeden Tillerson, ülkesinin Kuveyt'in bu konudaki çabalarını desteklemeye devam edeceğini dile getirdi.
Ülkesinin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'deki (IBKY) referandumu desteklemediğine işaret eden Tillerson, "DEAŞ'a karşı savaşıldığı için referandumun zamanı değil." dedi.
İran'ın Irak'taki varlığından Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'yi sorumlu tutan Tillerson, Irak hükümetinin Kerkük'te kontrolü sağlayarak DEAŞ öncesi sınırlarına geri döndüğünü aktardı ve tarafları bu sınırlara bağlı kalmaya teşvik ettiklerini kaydetti.
Al Sani ise Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani'nin ABD Başkanı Donald Trump'ın Körfez krizinin çözümü için harcadığı çabayı övdüğünü belirtti.
Katar Emiri'nin de "krizin gereğinden fazla uzadığı ve ortak zorlukları etkilediği" düşüncesini taşıdığını aktaran Al Sani, uluslararası ilkelerle çelişmeyen ve devletlerin egemenliğini çiğnemeyen temeller üzerinde diyaloga hazır olduklarını vurguladı.
Al Sani, IKBY'deki referandumla ilgili olarak da Arap dünyasında dış müdahalelere karşı olduklarını "İran'ın bölgede negatif bir nüfuz sahibi olmasına karşıyız." sözleriyle ifade etti.
Al Sani, Katar'ın İran ile diyalogu tercih ettiğini, KİK üyesi ülkelerin de bu tavrı benimsediğini dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, Suudi Arabistan ziyaretinin ardından 5 ülkeyi kapsayan turunun ikinci durağı Katar'a gelmişti.