Hava Kuvvetleri 'mahrem imamları' davası
FETÖ'nün Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanmasına ilişkin 76 'mahrem imam' ile 81 askeri personelin yargılandığı davada, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi

Oluşturma Tarihi: 2017-10-02 19:57:03

Güncelleme Tarihi: 2017-10-02 19:57:03

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki mahrem yapılanmasına yönelik soruşturma kapsamında 76 "mahrem imam" ile 81 askeri personel, 68'i tutuklu 157 sanığın yargılandığı davada, tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi yerleşkesinde görülen duruşmaya sanıklar, avukatları ve yakınları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.

Tutuksuz sanık eski pilot üsteğmen G.Y, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyip, FETÖ ile bağlantısı olmadığını belirterek tahliyesini talep etti.

Tutuksuz sanık eski pilot üsteğmen H.I. ise hayatı boyuncu hiçbir terör örgütü ile ilişkisi olmadığını öne sürerek, FETÖ üyesi olmadığını belirtti.

Darbe girişimi sırasında İzmir'de bir kafede olduğunu ve gelişmeleri ise evinde televizyondan takip ettiğini ileri süren Işık, herhangi bir suça karışmadığını savunarak beraatını istedi.

Tutuksuz sanık eski pilot üsteğmen M. Y. de dini hassasiyetleri olduğu ve 2014'e kadar FETÖ'yü "cemaat" olarak bildiği için irtibatının bulunduğunu ancak 15 Temmuz darbe girişiminin ardından terör örgütü olduğunu anladığını aktardı.

Harp Okulu sınavını kendi bilgi ve emeğiyle kazandığını ileri süren M.Y, "Öğrenci Seçme Uçuşunu başarıyla geçtim. Memlekette iken hiç tanımadığım adamlar yanıma gelerek, öğrenci seçme uçuş sınavını kendilerinin yardımıyla geçtiğimi, onlar istemeseydi bunu geçemeyeceğimi söyleyerek çay içmek istediklerini söylediler. İntibak eğitimi için otobüsle İstanbul'a giderken birisinin arkasında omuzuma dokunarak, sınavı kazanmamı kendilerinin sağladıklarını ve kendileriyle irtibatta kalırsam başarılı bir şekilde Harp Okulunu bitirebileceğimi aksi durumda okuldan atılacağımı söylediler." ifadesini kullandı.

- "Tanıştığım herkesin ismi 'Hasan'dı"

Harp Okulu öğrenciliği sırasında FETÖ'ye ait hiçbir eve gitmediğini ve orada kalmadığını öne süren M.Y, "Harp Okulundan mezun olduktan sonra da 2008 Haziran ayında Çiğli'ye tayinim çıktı. Bir hafta sonra da birisi arayarak, görüşmek istediğini söyledi." dedi.

Kendini "Hasan" olarak tanıtan kişiyle dışarıda buluştuklarını, Bornova'da bir ev tutmasını ve kendileriyle bu evde buluşmasını söylediğini savunan M.Y, Hasan isimli kişinin FETÖ ile iltisaklı olduğu için KHK ile kapatılan İzmir Yamanlar Kolejinde matematik öğretmeni olduğunu belirtti.

Çiğli'deki eğitimi bitince Ocak 2010'da F-5 eğitimi için Konya'ya gittiğini, Hasan isimli şahsın buraya gelerek, Konya'da Hasan isimli başka birisiyle tanıştırdığını anlatan M.Y, şöyle devam etti:

"Tanıştığım herkesin ismi Hasan olunca şaka yollu, 'Herkesin adı Hasan mı?' dedim. Onlar da yarı şaka yarı ciddi kod adı kullandıklarını ima ettiler. Kendilerinden birileriyle evlenmem konusunda sürekli telkinde bulunuyorlardı. Onların istediği biriyle değil kendi tanıştığım şu andaki eşimle evlilik kararı aldım. F-16 pilotu olabilmem için kendilerinden biriyle katalog evliliği yapmam gerektiğini söylediler."

M.Y, darbe girişiminin merkezi Akıncı Üssü'ne Ekim 2010'da F-16 kursu için geldiğini, eğitimde düşük puanlar verildiği için kurula kaldığını ileri sürerek, evliliğini kursun sonunda yaptığını ve 142. Filo'da F-16 pilotu olarak göreve başladığını bildirdi.

Ankara'da göreve başladıktan sonra yine Hasan isimli kişinin kendisiyle irtibata geçtiğini aktaran M.Y, şunları anlattı:

"2015 sonlarına doğru bu şahıslarla irtibatım tamamen kesildi ve bir daha da görüşmedim. Görüştüğüm sırada onların dini bir cemaat olduğunu, manevi olarak iyi yetişmemizi sağlamak amacıyla gayret sarf ettiklerini düşünüyordum. Ancak sonrasında istedikleri kişiyle evlenmem konusunda baskı yapmaları, himmet istemeleri, kurban parası istemeleri ve gerçek isimlerini kullanmamaları nedeniyle legal bir iş yapmadıkları kanaatine vardım ve ilişkimi tamamen kopardım. FETÖ'nün hainliklerini 15 Temmuz darbe girişimiyle anladım."

M.Y, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraatını talep etti.

- Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombalayan pilotun tanıklığı

Sanıklardan Abdullah Özen ile ilgili tanık olarak dinlenen, 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Külliyesini bombaladığı belirlenen ve Akıncı Üssü davası sanıklarından olan Müslüm Macit de FETÖ adına herhangi bir toplantıya katılmadıklarını ve "himmet" adı altında para toplamadıklarını ileri sürdü.

Macit, gözaltına alındığı sırada baskı altında ifade verdiğini ve bu aşamada Abdullah Özen'in ismini vermek zorunda kaldığını iddia etti.

Özen'in ismini verdiği için pişman olduğunu ve kendisinden özür dilediğini bildiren Macit, önceki beyanlarını kabul etmediğini söyledi.

Sanıklardan Serdar Dingeç ile ilgili tanık olarak dinlenen başka bir davadan tutuklu Serkan Bal da FETÖ darbe girişiminden sonra tutuklandığını ve hüküm giydiğini belirterek, "MİT personeliydim, daha önceki ifadelerimi kabul etmiyorum. İfademi baskı altında verdiğim için mahkemeye başvurarak beyanlarımın dikkate alınmamasını istedim." dedi.

Tutuksuz sanık eski pilot üsteğmenler H.Y. ve Y.S.Ö. de savunmalarında suçsuz olduklarını öne sürerek beraatlarını istedi.

Sanık avukatları da müvekkillerinin tahliyelerin talep etti.

Cumhuriyet Savcısı Emre Giray Keskin de tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.

Mahkeme Başkan Sabahattin Sarıdoğan, savunması alınan tutuksuz sanıkların duruşmalardan vareste tutulmalarına, diğer tutuklu sanıkların tümünün de tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı 20 Kasım'a erteledi.

- İstenilen cezalar

İddianamede, 76'sı "mahrem imam", 81'i ise "FETÖ üyesi askeri personel" olan sanıklar hakkında, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "cumhurbaşkanına suikast", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs", "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" ve "silahlı terör örgütüne üye olma" suçlarından dörder kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.