Oluç, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, İran merkezli yaşanan ve Van Başkale'de de hissedilen depremin ardından dayanışma için bölgeye giden parti heyetinin yardım kamyonlarının geri çevrildiğini savundu.
Yardımların AFAD tarafından koordine edilmesiyle ilgili bir sorunlarının olmadığını ifade eden Oluç, "Önemli olan yardım gidemeyen yerlere de bu yardımların götürülmesidir." diye konuştu.
HDP'nin 4. Olağan Büyük Kongresi için hukuken yapılması gereken bütün prosedürlerin yerine getirildiğini öne süren Oluç, "Tuhaf bir biçimde savcılık, kongre divanına ne suç yükleyeceğini bulamadı. Savcılık, bizim ticari olarak anlaştığımız firmanın teknisyenleri gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar da dün serbest bırakıldı." dedi.
Yine bir parti çalışanının da kongre sonrasında gözaltına alındığını aktaran Oluç, "Savcılar, siyasi partilerin liderlerinin emirleriyle hareket ediyor. Hukukla ilgili değildir bu yaptıkları. Bu gözaltı sonucunda da bir şeyin çıkmayacağını biliyoruz." şeklinde konuştu.
Kongre yapıldığından bu yana medyada HDP kongresinin tartışıldığını dile getiren Oluç, bu tartışmaların HDP'li bir isim olmadan yapıldığını, televizyon programlarındaki bu tartışmalarda, sorulacak her soruya cevap vermeye hazır olduklarını söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri süren torba kanun teklifi içerisinde sorunlu maddelerin bulunduğunu savunan Oluç, "İşsizlik fonuyla ilgili madde vahim bir maddedir. Esas itibarıyla düzenlemeyle, emekçilerin zor günde kullanabilmeleri için maaşlarından yapılan kesintilerle oluşturulan işsizlik fonunun, işverenlere aktarılması anlamına geliyor." dedi.
Oluç, iş bulması gereken insanlara harcanması gerekirken bu fonun işverenlerin hizmetine sunulduğunu, bunun ciddi bir sorun olduğunu söyledi.
Derneklerle ilgili düzenlemenin daha önce TBMM Genel Kurulunda muhalefet partilerinin tepkisi üzerine kanun teklifinden çıkarıldığını ancak torba kanunla yeniden getirilmek istendiğini ifade eden Oluç, "Düzenleme esas itibarıyla cumhuriyet tarihinin en ciddi fişlenmesi kararıdır. Örgütlenme özgürlüğünü çiğnemektedir." dedi.
Avrupa Konseyindeki ve Avrupa Parlamentosundaki HDP temsilcilerinin, iktidarın antidemokratik, insan haklarını ihlal eden uygulamalarını eleştirdiğini iddia eden Oluç, "Bu asla Türkiye'yi şikayet etmek değildir. Bu, iktidarın ihlal adımlarını eleştirmektir. Bunu yapmaya devam edeceğiz. Avrupa Konseyinde de Avrupa Parlamentosunda da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurularda da yapacağız." ifadesini kullandı.
