Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmada, tutuklu sanık Yüksekdağ ile tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans yöntemi ile bağlantı kuruldu.
Yüksekdağ, siyasi sebeplerle tutuklandığını ve haksız yere yargılandığını iddia ederek sözlerine başladı. Geçmişte Van'da yaptığı bir konuşmasında "demokratik özerklik" ve "öz yönetim" kavramlarını kullandığı için hakkında fezleke hazırlandığını ve bu hususla ilgili suçlandığını aktaran Yüksekdağ, söz konusu kavramların kendisinden önce de dile getirildiğini ifade etti.
Osmanlı döneminde çeşitli bölgelerde özerklik benzeri yönetim sistemlerinin uygulandığını öne süren Yüksekdağ, dünyanın çeşitli ülkelerinde de özerk yönetim bölgelerinin olduğunu, bunun ülkenin bölünmesi anlamına gelmediğini savundu.
Yüksekdağ'ın savunmasından sonra beyanda bulunan avukatları da sanığın yaptığı konuşmaların "ifade özgürlüğü" kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, konuşma içeriğinin "terör propagandası" içermediğini ileri sürdü.
Sanık avukatları, Yüksekdağ'ın uzun süredir tutuklu bulunduğunu dile getirerek tahliyesini talep etti.
Savunmaların ardından görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, başka mahkemelerde Yüksekdağ hakkında açılan ve mevcut dava ile birleştirilmesi talep edilen davaların birleştirme taleplerinin davanın gelmiş olduğu aşama göz önünde bulundurularak reddine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
- Ara karar
Müzakerenin ardından mahkeme heyetinin ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Sabahattin Sarıdoğan, diğer mahkemelerdeki dava dosyalarının birleştirilmesi taleplerinin reddine, Yüksekdağ'ın tutukluluk halinin de devamına hükmedildiğini açıkladı.
Davanın görülmesine 27 Eylül'de devam edilecek.