Kars-Ardahan-Iğdır Sanayici ve İşadamları Derneği (KAISİAD) tarafından "Sürdürülebilir Kentler için Sürdürülebilir Sivil Toplum Kuruluşları: Kars, Ardahan ve Iğdır Örneği" başlıklı panel düzenlendi.
Prof. Dr. Bingür Sönmez'in moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde konuşan Prof. Dr. Toprak, Türkiye'nin iç göçün yol açtığı önemli sosyolojik dönüşümler yaşadığını ve meydan okumalara maruz kaldığını söyledi.
"Özellikle İstanbul gibi mega cazibe merkezleri, göç edenler bakımından örf, gelenek, dayanışma ve ortak hareket gibi düşünsel ve organizasyonel oluşumları zorunlu kılıyor." diyen Toprak, büyükşehirlerde köy ve ilçe bazında kurulan çok sayıda dernek ve vakfın, göçün yol açtığı yan etkileri bir nebze de olsun giderdiğini bildirdi.
Toprak, yoğun göçle büyük şehirlere akın eden birinci neslin tutunma çabalarının belirli bir aşamaya geldiğini ancak göreli olarak yeterli görülmediği için, ikinci ve üçüncü neslin taleplerinin siyaset, ekonomi ve kültür alanlarına da yayılarak somutlaştığını kaydederek, şu ifadeleri kullandı:
"Buna göre, ikinci ve üçüncü nesil artık kamusal süreçlerdeki karar alma, uygulama ve gözden geçirme aşamalarında söz sahibi olmayı talep etmektedir. Söz sahibi olma talebinin temelinde, önemli ölçüde bugünün ve geleceğin inşasında idealize edilen ve sahip olunan değerleri yaşatma ve yayma hedefi önemli bir argümandır. Ayrıca, diğer illerden veya bölgelerden göç edenlerin örgütlü yapılanmaları, kamusal alanlarda oldukça etkili olmaları ve kamusal alanları tamamen etki alanlarına almaları diğer önemli bir gerekçedir."
- KAI iletişim platformu kurulacak
Toprak, Kars, Ardahan ve Iğdır bağlamında bir iletişim platformu projelerinin (KAI iletişim platformu) bulunduğuna değinerek, bu platformun, toplumsal hayatta etkili olan kişilerin "toplumsal sorumluluk" ve "katılımcı yurttaşlık" yaklaşımıyla belirlenen faaliyetlere aktif katılımlarını sağlamayı amaçladığını anlattı.
Platformun, çalışma ofisleri şeklinde işlev-tabanlı bir organizasyon mimarisine göre faaliyet göstermeyi planladığını dile getiren Toprak, "Ayrıca geçici ve daimi çalışma grupları teşkil edilerek bazı faaliyetlerin sürdürülmesi de mümkün olacaktır. Gündemli periyodik toplantılar, güncel gelişmelere göre yapılacak toplantılar, konulu çalıştaylar, proje bazlı toplantılar, tanıtım ve dayanışma toplantıları ile projelendirilmiş eğitim amaçlı toplantılar başlıca faaliyetleri oluşturacaktır." diye konuştu.
Toprak, KAI iletişim platformunun, bu alandaki dernek ve vakıflar ile üç üniversiteyi ve KAI kökenli diğer üniversitelerdeki akademisyenleri, iş adamlarını, aydınları ve medya profesyonellerini kapsamayı amaçladığını söyledi.
- "Sürdürülebilir kentleşme üç temel boyutta ele alınmalı"
Ardahan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Biber, üniversite olarak daha yaşanabilir bir Ardahan için çalıştıklarını belirterek, şehrin kalkınma dinamikleri olan hayvancılık, turizm, kaz, arıcılık, büyükbaş hayvancılık ve dış ticaret konularında projeler hayata geçirdiklerini söyledi.
Biber, "Göçün önlenmesi ve yerinde istihdam konusunda özellikle gençlerimize yöneliyoruz. Tarım Ve Hayvancılık Bilimleri Araştırma Enstitüsü'nün kurulması için başvuruyu yapmış bulunmaktayız. Ayrıca Ardahan Üniversitesi Kalkındırma Vakfı'nın kuruluş aşamasını tamamladık." dedi.
Kafkas Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüsnü Kapu, sürdürülebilir kentleşmenin, ekonomik, sosyal, kültürel ve kurumsal yapılarda kentsel yaşam kalitesinin iyileştirilmesini amaçlaması gerektiğini belirterek, "Bu, üç temel boyutuyla ele alınmak zorundadır: Ekoloji, ekonomi ve eşitlik. Özellikle toplumsal karar alma süreçlerinde bütün kesimlere fırsat ve fayda sağlama mekanizmaları geliştirilmelidir." diye konuştu.
Iğdır Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Hakkı Alma, Iğdır'daki STK'lar ile yakın iş birliği içinde olduklarını belirterek, üniversitede 30 civarında öğrenci kulübünün aktif olarak çalıştığını bildirdi.
Alma, "Iğdır markasını geliştirmeye çalışıyoruz. Iğdır kayısısına coğrafi işaret aldık. Kayısı ve elmayı güneş enerjisi ile kurutarak Almanya'ya ihraç ediyoruz. İlde üretim faaliyetlerini artırıcı projelere yönelerek beyin göçünü önlemeyi amaçlıyoruz. Akademisyenler ile sanayici kesimi OSB'de ayda bir kez buluşmakta ve ortak çalışmalar yürütülmektedir." ifadelerini kullandı.