Düzce Neriman Çilingir Huzurevi sakinleri, kurdukları tiyatro topluluğu ile ikinci baharlarını yaşıyorlar. Gençliklerinden yaşlılıklarına kadar olan zaman dilimlerinden kesitlerin yer aldığı oyunu sergileyen huzurevi sakinleri, oyunun provalarını da huzurevi içinde yapıyorlar. Oyuncu kadrosunda ise hayatlarında hiç tiyatroya gitmemiş yaşlılardan, okuma yazma bilmeyen yaşlılara kadar birçok huzurevi sakini yer alıyor. Keyifli geçen provalarda oyuncu yaşlılar zaman zaman birbirlerine de espri yapmayı da ihmal etmiyorlar.
"5 tanesi hayatlarında hiç tiyatroya gitmemiş"
Tiyatro topluluğu hakkında bilgiler veren oyuncu emekli öğretmen 89 yaşındaki Kadriye Yeşilyaprak, "Tiyatro hocamız huzurevine geldi. Oynayabilecek kimseler var mı diye sordu. İlk başlarda baya kalabalıktık. Bu arkadaşlarımızdan 5 tanesi hayatlarında hiç tiyatroya gitmemiş. İki tanesinin de okuma yazması yok. Bütün bunlara rağmen tiyatro oyununu yinede başardık. Önce Düzce'de Kültür Merkezi'nde oynadık. Ardından Bursa'ya gittik. Yeni turnelerimizde olacak. Oyunda oynayan 7 arkadaş. Hiçbirimizin birbirime itirazımız bile olmuyor. Hocamızdan daha çok kendi kendimize provalar yapıyoruz. Çok keyifli bizi ayakta tutuyor diyebilirim" diye konuştu.
"Memnuniyetle, sevinçle oynayıp oyunu bitiriyoruz"
Hayatı boyunca hiç tiyatroya gitmediğini tiyatronun ne olduğunu bile bilmediğini belirten Huzurevinde kalan 72 yaşındaki Reşide Kurtoğlu, "Memlekette tiyatro ne bildiğimiz var mıydı. İstanbul'da 45 sene oturdum. Huzurevine İstanbul'dan geldim. İlk olarak ta huzurevinde gittim. Normal şekilde sahneye çıkıp oynuyoruz. Heyecan olmuyor. Böyle memnuniyetle, sevinçle oynayıp oyunu bitiriyoruz. Önce Düzce'de Kültür merkezinde oynadık. Ardından da Bursa'ya gittik. Bursa'ya gitti orada seyircilerde geldi. Çok güzel oldu" diye konuştu.
"Hastalıklarımızdan bahsetmiyoruz gülüyoruz, eğleniyoruz"
Huzurevinde tiyatro oynayarak hayata bağlandıklarını moral ve motivasyonlarının arttığını ifade eden 65 yaşındaki huzurevi sakini Göker İskar ise, "Huzurevine ilk geldiğimde eyvah burada ben nasıl yaşarım diye düşünüyordum. Ama bocce sonra drama çalışması ve şimdide tiyatro ile buraya bağlandım. Burada insanları ailem gibi görmeye başladım. Tiyatroda olmaktan büyük keyif alıyorum. Oyunda oynayan arkadaşlarımızla gerçek anlamda bunu başarabilirsek ne mutlu bize. Türkiye'de yerleşmiş bir zihniyet var. Yaş 70 iş bitmiş diye. Hayır gerçek öyle değil. İnsanın becerebileceği, başarabileceği bir çok uğraş var. Ve inanın bu tür uğraşlar huzurevinde yaşayan ben artık ölüyorum zihniyetinde olan insanları hayata bağlıyor. Moral, motivasyonunu artırıyor. Ben iki yılda bunu yakaladım. Bir araya geldiğimizde hastalıklarımızdan bahsetmiyoruz, hatalarımızı gördüğümüzde birbirimize gülüyoruz, eğleniyoruz, keyifle oyunumuzu oynuyoruz. Bütün huzurevlerinde yaşayan insanlara tavsiyemde bu tür etkinliklere katılsınlar" diye konuştu.