Çavuşoğlu, 24 TV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Hollanda'nın, kendisinin ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın ziyaretlerini engellemesine ilişkin süreci anlatan Çavuşoğlu, öncesinde Hollanda Başbakanı Mark Rutte'nin "Türk bakanın buraya gelmesini istemiyoruz" şeklinde bir açıklama yaptığını hatırlattı.
Bunun üzerine Hollandalı mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde bu tutumun sebebini sorarak, ziyareti Hollanda'da bugün gerçekleştirilen genel seçimden sonra da yapabileceğini söylediğini aktaran Çavuşoğlu, "Ben seçim sonrası da garanti veremem" yanıtını aldığını aktardı.
Bu süreçte Hollanda Başbakanı Mark Rutte'un sosyal medyadan yeniden "Türk bakanı seçim öncesi de seçim sonrası da istemiyoruz" şeklinde açıklamalarda bulunduğunu ve bu açıklamalar üzerine kendisinin Hollanda'ya gitmeye karar verdiğini belirten Çavuşoğlu, "Uçuş izni istedik tüm bu olaylar olduktan sonra ve önce izni gönderdiler. Yazılı izin verildi." dedi.
- "Hollanda Başbakanını adam zannediyordum"
Mevlüt Çavuşoğlu, Hollanda hükümetinin daha sonra ziyaret için "50 kişiyle ancak görüşebilirsiniz, 100 kişiyle görüşebilirsiniz, 30 kişiyle konuşabilirsiniz" şeklinde şartlar öne sürmeye başladığını belirtti. Çavuşoğlu, "Sürekli 'Bu önerimizi de kabul etmezseniz iptal ederiz' diye tehdit ediyorlar. Hollanda Başbakanı yalan söylüyor. Dürüst bir adam değil. Ben onu adam zannediyordum. Biz onunla oturduk göç anlaşmasını falan müzakere ettik. Adam zannediyordum ama adam değil, dürüst değil." diye konuştu.
Son şart olarak Lahey'de konuşmasını istediklerini, o şartı da kabul ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Bu sefer demişler ki '50 kişiyle yapabilir, bize de katılacak kişilerin isimlerini vermek zorundasınız, vermezseniz uçuş izinini iptal ederiz'. Ben kendi topraklarımda kendi vatandaşlarımın ismini niye vereyim sana? Fişlemek mi istiyorsun?" ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, süreci "Böyle isim vermek, liste vermek diplomaside de yok, teamülden de değil. Hemen arkasından yazılı iptal ettiklerine dair belge geldi." dedi.
- "Gerek duyarsak maslahatgüzarı da çekeriz"
İkili diplomatik ilişkilerin ne düzeyde kalacağına ilişkin değerlendirmede bulunan Çavuşoğlu, "Lahey Büyükelçisi atanacak mı?" sorusuna "Hayır atanmayacak" yanıtını verdi.
Çavuşoğlu, "Maslahatgüzar en düşük düzeyde, yüksek bir düzey değildir. Gerek duyarsak onu da çekeriz. Ama şu anda en azından minimum düzeyde bir diplomasi işlesin. Özür dilerler, yaptıkları hatayı Başbakanımıza söylemiş, 'Hata yaptık' demiş, maslahatgüzarın ve başkonsolosun tutuklanmasıyla ilgili." diye konuştu.
Türkiye'nin Hollanda vatandaşlarını ve Hollandalı yatırımcıları kesinlikle hedef almadığını belirten Çavuşoğlu, "Hollanda devletine ve hükümetine biz bu yaptıklarını ödettireceğiz, bunun başka çıkar yolu yok." dedi.
Hollanda'ya yönelik yaptırımların devamının geleceğini belirten Çavuşoğlu, bu adımların Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın değerlendirmeleri doğrultusunda atılacağını kaydetti.
- "Göç anlaşmasını da 'Bugünden itibaren uygulamıyoruz' deriz, biter"
Türkiye ile AB arasındaki 18 Mart mutabakatını, vize serbestisi konusunu da değerlendiren Çavuşoğlu, "Geri Kabul Anlaşması zaten tamamen iptal edildi, şu an uygulamıyoruz zaten. Bunlar bizi vize konusunda oyaladılar, oyaladılar. Geri Kabul Anlaşması'nı uygulamıyoruz, 18 Mart göç anlaşmasını da bundan sonra uygulamayacağız. Yani değerlendiriyoruz. Eğer bu şartlar yerine gelmezse bir an evvel, onu da uygulamayacağız." diye konuştu.
Çavuşoğlu, "Bu bizim elimizde. Göç anlaşmasını da 'Bugünden itibaren uygulamıyoruz' deriz, biter. Biz bunu tek taraflı durdurabiliriz." ifadesini kullandı.
- "Avrupa Birliği böyle giderse zaten dağılacak"
Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde nasıl bir tutum alacağını da değerlendiren Çavuşoğlu, "Avrupa'nın dağılmasının bize de bir faydası yok. Ama şu anda Avrupa'nın bu hale düşmesinin de sorumlusu biz değiliz. Dağılan bir yere, batan gemiye siz biner misiniz? Mantıklı değil. Batarsa zaten binemiz söz konusu değil. Avrupa Birliği böyle giderse zaten dağılacak." değerlendirmesini yaptı.
Çavuşoğlu, "Danimarka Başbakanının 'Gelmezseniz iyi olur' şeklindeki tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Danimarka'da da çok ciddi bir radikal sağ var şu anda, çok güçlendi maalesef. Danimarka'da bile böyle bir zemin kayması varsa, Danimarka da bu noktalara geliyorsa vay Avrupa'nın haline, uçuruma doğru gidiyor." yanıtını verdi.
- "Yüzde 60- 63 arası evet çıkacak"
Avrupa'da aşırıcılığın, İslam ve Türkiye karşıtlığının artmasıyla birlikte Türkiye'de 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasında "Hayır" çıkması için bir çaba ortaya konulduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Bunlar 16 Nisan'dan sonra yumuşar mı diye biz hesap edersek, ona göre adım atarsak hiç adım atamayız. Biz milletimiz ne istiyor, Türkiye Cumhuriyeti, devletimiz için vatanımız için ne ihtiyaç var, istikrar nasıl sağlanabilir, koalisyonlar olmadan seçimler zamanında nasıl yapılabilir, bunu yaparken demokrasi nasıl işler, güçler ayrılığı parlamentoyla yürütme arasında nasıl tesis edilir, yargının bağımsızlığının yanında tarafsızlığı nasıl temin edilir bunu düşünüyoruz."
Çavuşoğlu, halk oylamasının sonucuna ilişkin, "Yüzde 60'ın üzerinde, 60 - 63 arası evet çıkacak." tahmininde bulundu.