Bingöl, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yaşamı boyunca Türkiye'deki birçok acı olaya şahitlik ettiğini belirterek, sanatçıları "yaşadıkları çağının tanıkları" olarak niteledi.
Sanatçının şahitlik ettiği her şeyin, kaleminden, dilinden, çaldığı enstrümandan bir şekilde döküldüğünü anlatan Bingöl, kendisinin de FETÖ'nün darbe girişimine tepkisini müzikle gösterdiğini kaydetti.
Bingöl, "Bu acının, gözyaşının karşılığı hem edebiyatta hem müzikte var. 15 Temmuz'la ilgili daha çok şarkı türkü yapılacak, yapılmalı da. Şehitlerimizi hiç unutmayacağız ama asıl unutmamamız gereken bunları yapanlardır." dedi.
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olanlar anısına sözleri Şah İsmail Hatayi'ye ait olan "Melullenme Deli Gönül" türküsünün müziğiyle bir klip hazırladığını belirten Bingöl, klipte darbe girişimi sırasında şehit düşenlerin fotoğrafları ve o geceye ait görüntülerin yer aldığını söyledi.
Bingöl, şu bilgileri verdi:
"Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, çok sevgili bir arkadaşım, dostum. Müzik tarafı çok yetenekli ve kabiliyetli. Bilenler bilir, kendi besteleri var, ben dinledim. 15 Temmuz olayları olunca, Kalın'ın Şah İsmail Hatayi'den söylediği bir türkü vardı, klipte gördüğünüz şekilde. O türküyü ben çok sürpriz bir şekilde, 15 Temmuz'a hazırladım kendi çapımda. İbrahim Bey, İstanbul'a geldiğinde, 'Bak sana bir şey seyrettireceğim.' dedim, biraz yarım yamalaktı. İzledi, beğendi, hemen tamamlayalım dedik, tamamladık."
Şehit Erol Olçok'un, İbrahim Kalın'la ortak arkadaşı olduğunu anlatan Bingöl, "Erol Olçok ve bütün şehitlerimizin anısına yaptık türküyü, çok da anlamlı oldu. İbrahim Bey, çok güzel okudu, zaten çok güzel söyler. O yanının öne çıkması iyi oldu, devletin soğuk yüzünün sıcak tarafı öne çıktı." diye konuştu.
- "Eleştirebilirsin ama sevdiğin tarafları da söyleyeceksin"
Yavuz Bingöl, 15 Temmuz sonrası sanatçıların birlik ve beraberlik mesajlarının önemine dikkati çekerek, "Biraz demokrat ve vicdan sahibiysek, dünyaya adaletli bakıyor, ideolojik bakmıyorsak, bu beraberliği birlikte yürüteceğiz." ifadelerini kullandı.
Sanatçıların Türkiye'de yaşanan iyi şeyleri takdir etmesi gerektiğini dile getiren Bingöl, şunları kaydetti:
"Eleştirebilirsin ama sevdiğin, beğendiğin tarafları da söyleyeceksin. Yapılan her işi kötü addetmiyorum ben mesela. Yaptıkları iyi şeyleri söyleyince insan niçin hükümet yanlısı, AK Parti yanlısı, devlet yanlısı olsun ki? Ülke için hep beraber iyi şeyler düşünerek, hayal ederek, düşleyerek hareket edeceğiz. Bunun sağcısı, solcusu, Alevisi, Sünnisi, Türkü, Kürdü yok bence."
- "Kutuplaşmalardan memlekete fayda gelmez"
Sanatçı Bingöl, 3-4 yıl önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında olumlu sözler söylediği için eleştiri aldığını hatırlatarak, "Dönüp benim o günlerdeki röportajıma baksalar, ben bugünleri söylemişim aslında. Demek istediğim benim zaten buydu aslında. Gerginlik ve kutuplaşmalardan memlekete fayda gelmez. Bir Cumhurbaşkanına, Başbakana, siyasi lidere, hakaret ve küfür etmenin bir mantığı yok ki? Buradan iyi bir şey çıkmıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Sanatçıların seçilmiş Cumhurbaşkanı ve hükümete saygı duyması gerektiğine vurgu yapan Bingöl, eleştirilerin ise nezaket, saygı, demokrasi ve hukuk kuralları içerisinde yapılabileceğini belirtti.
- "Genç olsaydım Ömer Halisdemir'i canlandırmak isterdim"
Yavuz Bingöl, "15 Temmuz'u anlatan bir filmde oynamanız için teklif gelse, kimi canlandırmak isterdiniz?" sorusuna şu cevabı verdi:
"15 Temmuz'u anlatan bir film çekilse yaşım gereği Ömer Halisdemir'in komutanı Zekai Aksakallı Paşa'yı oynamak isterim. Genç olsaydım, şehit Ömer Halisdemir'i oynamak isterdim. Göreve başlarken askerler vatanına, milletine yemin ediyorlar biliyorsunuz, onun 'Emredersiniz komutanım' diyerek şehit olması, görevini yerine getirmesi... Yaptığı çok önemli bir şey, her şey öldürdüğü generalin kafasında çünkü. Onu yapmasaydı, Cumhurbaşkanımız Marmaris'teki o 15-20 dakikayı kazanamıyordu."
Yaşananlardan derin üzüntü duyduğunu ifade eden Bingöl, sözlerini "Şehit olmak ve şahit olmak arasında fark yok bence. Her şeye şahit olan insanlarız ve her gün ölüyoruz. Her gün derin bir yara açılıyor, derinleşiyor. Keşke ben de şehit olsam. Sonuçta birkaç saniyede ölüyorsunuz ve şehit oluyorsunuz. Şahit olanlar da bu acıya, bu göz yaşına 35 yıldır tanıklık ediyor." şeklinde tamamladı.