Dolar

34,2568

Euro

37,4621

Altın

3.029,05

Bist

8.623,33

İçişleri Bakanı Soylu: (1)

'Gerçekten de baroya kayıtlı avukat olan ama milletin değil, şehidin, gazinin değil, alnı emeğiyle beraber terleyenlerin değil, PKK'nın hakkını, hukukunu savunan milletvekilleri var. CHP seçmenine, PKK ile aynı çizgiye getirtmeye çalışan milletvekilleri var'- 'Size bir haber vereyim. Bu da CHP'li milletvekillerine kapak olsun, Çukurca'da evlatlarımıza, kaymakamımıza, oradaki yola roket atara

8 Yıl Önce Güncellendi

2017-09-09 22:30:04

İçişleri Bakanı Soylu: (1)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Gerçekten de baroya kayıtlı avukat olan ama milletin değil, şehidin, gazinin değil, alnı emeğiyle beraber terleyenlerin değil, PKK'nın hakkını hukukunu savunan milletvekilleri var. CHP seçmenine, PKK ile aynı çizgiye getirtmeye çalışan milletvekilleri var." dedi.

Soylu, partisince Araklı ilçesinde düzenlenen 6. olağan kongrede yaptığı konuşmada, partililere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını iletti.

Türkiye'nin 2002'deki tablosundan örnekler veren Bakan Soylu, şöyle devam etti:

"Kıymetli hemşehrilerim, birlikte yola çıktığınız o uzun boylu adam, 'Sadece Allah'ın önünde eğilirim, rükuda, secdede eğilirim.' dediği o adam, dünyaya kafa tuttuğunuz o milletin adamı böyle bir Türkiye'yi devralmıştı. Yüce Allah şahittir ki arkasından gittiğiniz milletin adamı doğru bir adamdır ve gittiğiniz yol doğru bir yere çıkmıştır ve yine Allah şahittir, Fatiha'da her gün okuduğumuz, 5 vakit namazda okuduğumuz, sırat-ı müstakimden ayrılmadan binbir güçlükle karşı karşıya kalsa da 'Milletimden başka hiçbir istikamette bu adımları atmam.' diyen Recep Tayyip Erdoğan, 15 yıldır yüzümüzü yere baktırmamıştır. Bugün eğer Arakan'da yapılan bütün zulümlere, bütün dünya sessiz kalsa da onların gözüne batıra batıra haksızlıklarını bütün dünyaya feryat olarak duyuran bir lider varsa 3,5 milyon, 4 milyon insanlar sınırımıza gelmiş, 'Bizim namusumuza sahip çıkın, canımız, çocuklarımıza sahip çıkın.' diye Türkiye'ye seslenirken, bütün dünya tiyatro oynarken, vicdanıyla samimiyetiyle ahlakıyla medeniyetiyle sözde kalmayan kardeşliğiyle beraber onlara sahip çıkıyorsa, ne yaparlarsa yapsınlar bunu burada Araklı'da net bir şekilde ortaya koyuyorum."

Araklı'nın her zaman demokrasiye sahip çıktığını dile getiren Soylu, " Onlar 'Gezi' dediler, inadına sahip çıktı. Onlar 27 Nisan'da 'e-muhtıra' dediler, inadına sahip çıktı, onlar 17-25 Aralık'ta darbe yaptılar, inadına sahip çıktı. Onlar 15 Temmuz'da bu milleti, bu ülkeyi işgal etmeye çalıştılar, inadına sahip çıktı." ifadesini kullandı.

Soylu, "Ankara'da süslü püslü adamlara söylüyorum" ifadesini kullanarak, "Güya okul okumuşlar, güya üniversite bitirmişler, güya tarihten, edebiyattan bahsettiler. Ellerine bir kadeh viski alıp ayak ayak üstüne attıkları zaman zannederler ki ülkeyi biz idare ediyoruz. Zavallılar ülkeyi şu insanlar idare ediyor, şu insanlar. Allah sizden razı olsun." diye konuştu.

Bu gibi kişilerin arkasında kimlerin olduğunu bildiklerini vurgulayan Soylu, "Onların kendi vicdanlarının sesini üretmediğini biliyoruz ama siz eli nasırlı olan insanlar, ezan 'Allah'u Ekber' deyince bütün vicdanı ile ayağa kalkan insanlar, siz Araklı'da yüzde 85'lerle onların cevabını her zaman verdiniz. Minnettarız, şükran doluyuz. Allah sizden binlerce kere razı olsun." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu yoldan herkesin de memnun olduğunu zannetmeyin"

Soylu, gidilen yolun boşa çıkmadığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yoldan herkesin de memnun olduğunu zannetmeyin. Birileri bu yoldan çok rahatsız olmuştur. Kurduğu menfaat cemaatiyle kuzu postuna bürünmüş, kurt gibi hoca kisvesiyle ortada gezen, Amerika'daki lüks malikanelerde yaşatılan meczup ve onun terör örgütü FETÖ rahatsız olmuştur. Yıllardır bu PKK'yı, DHKP-C'yi, terör örgütlerini besleyen, üstümüze salan, silah gönderen, para gönderen, hala ele geçirdiğimiz mağaralarda çıkan silahların sahipleri, o batılı ülkeler, sizin gittiğiniz yoldan rahatsız olmuşlardır. PKK'nın Kandil'deki ele başları rahatsız olmuşlardır. Sizin bu gittiğiniz yoldan onların avukatları rahatsız olmuşlardır. Gerçekten de baroya kayıtlı avukat olan ama milletin değil, şehidin, gazinin değil, alnı emeğiyle beraber terleyenlerin değil, PKK'nın hakkını hukukunu savunan milletvekilleri var. CHP seçmenine, PKK ile aynı çizgiye getirtmeye çalışan milletvekilleri var."

Soylu, insansız hava araçlarının operasyonlarından rahatsız olunduğunu ve sosyal medya üzerinden bir karalama kampanyası başlatıldığını da ifade ederek, şunları söyledi:

"1 Ocak ve 31 Ağustos 2017 tarihleri arasında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından bu hava araçlarıyla yapılan keşif ve gözetlemeler neticesinde toplam 260 terörist etkisiz hale getirilmişti, ben Hayrat'ta iken. Şimdi oradan buraya geldim. Size bir haber vereyim. Bu da CHP'li milletvekillerine kapak olsun, Çukurca'da evlatlarımıza, kaymakamımıza, oradaki yola roket atarak, orada onların sözde kadın örgüt temsilcilerinden birisinin başını çektiği 4 kişilik bir terörist grubunu ben Hayrat'tan buraya gelirken bizimkiler, onların beğenmediği insansız hava aracıyla beraber imha ettiler. Bir kişiyi de yine insansız hava aracımız yukarıdan gördü, jandarma özel harekat timlerimiz Tunceli'de bertaraf etti. Tunceli'deki sayı Allah'a şükürler olsun bir yıldır 200'ün üzerine çıktı."

Soylu, şöyle devam etti:

"Söyledikleri şu, güya bizim hatta bir televizyon kanalı da İngiliz biz televizyon kanalı dikkat edin, arkasına haberi hemen yerleştirmiş. BBC denilen Türkiye içerisinde, tamamen fitne ve fesat unsuru olan bir televizyon kanalından bahsediyoruz. Neymiş, 4 tane terörist etkisiz hale getirdik, nerede Hakkari'de. Bu teröristlerden bir tanesi önemli bir adam. Bizim bir evladımızı, bir özel harekat polisimizi bundan çok kısa bir süre önce şehit etti. Kanını yerde bırakmadık, silahlı insansız hava aracıyla beraber tepesine bindik, 4 kişi ile beraber etkisiz hale getirdik. Neymiş, şimdi bu CHP'li milletvekili var ya PKK'nın sözde temsilcisi, hiç sağa sola kaçmasın. PKK'nın milletvekillerini dinleyen kimse yok. Diyarbakır'a gittiler bir parka oturdular, yanlarına kimse gelmedi. Van'a gittiler, bir parka oturdular, yanlarına kimse gelmedi. Niye gelsin? Millete orada hizmet olarak aktarılan paraları dağa gönderip, milletin yolunu yapmıyorlar, milletin kanalizasyonlarını yapmıyorlar, milletin çocuk oyun parklarını yapmıyorlar. Bizim kaymakamlarımız belediye başkan vekili oldu, 9 ayda oraların çehresini değiştirdiler de onun için." dedi.

Soylu, CHP'li milletvekiline ilişkin sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu milletvekili 'İşte orada bir sivil de vardı' diyor. Ne sivili? Şimdi dün akşam iki tanesi tutuklandı. Birisi ifadesinde diyor ki ismini de vereyim Musa Tarhan, o CHP'li milletvekili aynı zamanda avukat. Gitsin alsın ifadesini. Musa Tarhan diyor ki 'Biz 4 teröristle beraber orada buluştuk, oturduk. Tam o arada büyük bir patlama duyduk.' Patlama silahlı insansız hava aracının patlaması. Teröristleri takip etti ve onu orada imha etti. Teröristlerle buluşuyorlar, onlar da terörist. Oradaki planları, programları yapıyorlar, sonra evlatlarımızın ve ülkemizin canını acıtıyorlar. Tutuklandılar. Her birinin PKK ile ilişkileri, terörist ve ama bunu söylerken CHP'li milletvekili ne diyor biliyor musunuz? Enteresan bir laf daha söylüyor. Diyor ki 'Bu savaşta, yani biz PKK ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak savaş yapıyoruz, öyle mi? PKK'yı bir CHP milletvekili savaş statüsüne yükseltiyor. Yani bizim bir devletle karşı karşıya kaldığımızı ve bir savaş yaptığımızı ifade etmeye çalışıyor. Söylediği her şey bu ülkenin ciğerine saplanıyor. Bu ülkenin ay yıldızlı bayrağına, bu ülkenin mücadelesine ve bu ülkenin birliğine hakaret ediyor."

- "Esas atleti o akşam giyseydin"

Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da eleştirerek, "Ankara'dan İstanbul'a kadar yürüdün. Atletli fotoğrafını karavanın içerisinde gördük. Yani 'Ben halkım' dedin öyle mi? Kemal Kılıçdaroğlu, bize atletli fotoğrafını göstereceğine, sen atletli fotoğrafını karavanın içerisinde göstereceğine 15 Temmuz akşamı atletiyle beraber, pijamasıyla beraber bu ülkenin birliğine ve beraberliğine saldıranlara karşı sokağa çıkanlar gibi esas atleti o akşam giyseymişsin. Esas atleti o akşam giyseydin." sözlerine yer verdi.

"Sesi çıkmıyor" ifadesini kullanan Soylu, şöyle devam etti:

"BBC de uydurma haberler üzerinden güya tahkim etmeye çalışıyor. Hepsi bir araya gelmişler. Hepsi. Hiç merak etmeyin. Şunu açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum. Şu ana kadar sadece bizim iç özel güvenlikte, iç güvenlikte 55 artı 4 daha ilave ettik şimdi 59 terörist jandarma ve polis insansız hava araçlarıyla beraber etkisiz hale getirildi. İmha edildi. 126 tane de sığınak bulundu. İçinden çıkan bombanın, silahın neredeyse haddi hesabı yok."

Soylu, bütün bu yapılan operasyonlarda tek bir şehit ve yaralı verilmediğini vurgulayarak, onların derdinin bu olduğunu ifade etti.

- "Bu adamların yaptığı bu milletimize karşıdır"

Bakan Soylu, arızayı gidermek için arabasıyla bir yerden bir yere intikal eden iki elektrik çalışanının öldürüldüğünü, CHP'lilerin ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun buna da sesinin çıkmadığını belirterek, şunları kaydetti:

"Ama sonra şehit cenazelerine gidiyorlar, 'Biz niye tepki görüyoruz' diye... Affedersin ya sabahleyin imam, eğer gece papaz olursan bu millet bunu yemez, hiç kusura bakmayın. Amerika'dan, Kandil'den, PKK'dan tali̇mat alacaksın, ey CHP'li arkadaşlarımıza söylüyorum, siz de söyleyin. Bu adamların yaptığı bu milletimize karşıdır. Niye milli savunma sanayimiz var, bu ona karşıdır. Neden bu terörle mücadele amansız bir şekilde sürdürülüyor, buna karşıdır ve neden Türkiye bu kadar ayakları üzerinde yürüyor, buna karşıdır. FETÖ'yü becerdik olmadı, PKK'yı becermeye çalıştık olmadı, DHKP-C'yi yapmaya çalıştık olmadı, dolarla avroyla beraber gırtlaklarına basmaya çalıştık olmadı. Bu Türkiye nasıl ayakta duruyor? İmanıyla, inancıyla, kararlılığıyla... Şurada 5 vakit okunan ezan Allah şahittir, biz de biliyoruz ki sadece bizi namaza, mescide çağırmıyor, bize medeniyetimizi, ahlakımızı, vicdanımızı ortaya koyuyor. Çıkmış bir grup başkanvekili de diyor ki 'Evet sivillere bir şey yapılmadığına dair İçişleri Bakanı bir şey söylesin.' Ben söylüyorum zaten, ben söylüyorum da sen Ankara'dan İstanbul'a kadar yürüdün bu güvenlik kuvvetlerinin, polisimizin, jandarmamızın, istihbaratımızın ortaya koymuş olduğu o güvenlikle beraber yürüdün. Ben İçişleri Bakanı olarak söylüyorum, bir tek sivilin kılına en ufak bir zarar gelmemiştir, en ufak."

(Sürecek)

Haber Ara