İçişleri Bakanı Soylu: (1)
'İşte bugün ana muhalefet, çeşitli ittifaklar kuruyorlar. Birçok şeyler söylüyorlar ama milletin onlara biçtiği yerden bir milim dahi yukarı çıkamıyorlar. 60-70 yıldır ona tek başına iktidar vizesi vermiyor'- 'Sonuna kadar burada bu ülkenin hürriyeti için, özgürlüğü için, birlik ve beraberliği için gerekli iradeyi ortaya koymaktan ve sizin bize vermiş olduğunuz emanetin gereğini yerine getirmek

Oluşturma Tarihi: 2017-11-25 18:33:32

Güncelleme Tarihi: 2017-11-25 18:33:32

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İşte bugün ana muhalefet, çeşitli ittifaklar kuruyorlar. Birçok şeyler söylüyorlar ama milletin onlara biçtiği yerden bir milim dahi yukarı çıkamıyorlar. 60-70 yıldır ona tek başına iktidar vizesi vermiyor." dedi.

Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile katıldığı AK Parti Dernekpazarı Olağan İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, salondakilere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın selamını iletti.

Siyasetin her zaman kendi gerçeğini dayattığın ancak nihayetinde mutlaka Hakk'ın ve halkın iradesinin tecelli ettiğini belirten Soylu, şöyle devam etti:

"Bu güzel ülke bunun en canlı örneğidir. İşte bugün ana muhalefet, çeşitli ittifaklar kuruyorlar. Birçok şeyler söylüyorlar ama milletin onlara biçtiği yerden bir milim dahi yukarı çıkamıyorlar. 60-70 yıldır ona tek başına iktidar vizesi vermiyor çünkü siyasetin gerçeklerine, milletin doğrularına kulaklarını tıkıyorlar. Kendi hayallerini, inançlarını millete dayatmaya çalışıyorlar. Milletin inancı, kimliği, hassasiyetleriyle barışmıyorlar. Siyasetin her kademesinde bu iş böyledir. Bir aşı yaparsanız tutarsa tutar, tutmadıysa hiç uğraşmanıza gerek yoktur, tutmaz. Bunun da takdiri Cenabıhakk'a, kararı da sadece millete aittir."

Bugün dünyada mazlumların ve sivillerin gözyaşlarının oluk oluk kan aktığını ifade eden Soylu, bunun yegane sebebinin birilerinin dünyayı hala kendi kafalarına göre şekillendirme arzusu olduğunu söyledi.

Soylu, Nijerya ve Mısır'da yaşananları örnek göstererek "İşte birkaç gün önce Nijerya'da, dün de Mısır'da gerçekten yüreklerimizi acıtan iki katliama şahit olduk. Camide namaz kılan insanları katlettiler, 235'e yakın sadece Mısır'daki kardeşlerimizi katlettiler. Allah orada şehit düşen kardeşlerimizin şehadetlerini mübarek eylesin. Her iki ülkeye de huzurunuzda başsağlığı diliyorum." dedi.

Bütün bunların sebebinin dünyada birtakım küresel güçlerin siyaset dışında planlar dayatması olduğunu dile getiren Soylu, şunları söyledi:

"Kendi hesaplarını uygulamaya çalışmasıdır. Türkiye 40 yıldır terörle uğraşıyor. Bin yıl birlikte yaşayan bir milleti, kardeşi kardeşe düşürmeye çalışıyorlar. Bu milleti önce sağcı-solcu diye birbirine düşürmeye çalıştılar, tutmadı. Alevi-Sünni diye birbirine bölmeye çalıştılar, o da tutmadı. Kürt-Türk diye birbirine düşürmeye çalıştılar, o da tutmadı. Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Trabzonlu olmayan insan elbette ki var. Bir problemimiz var mı? Hayır, yok. Hele büyükşehirlerde, İstanbul'da, Ankara'da, İzmir'de her şehirden, her kökenden insan vardır."

Bakan Soylu, bu milletin kendi içerisinde kendisiyle bir meselesinin hiçbir zaman olmadığını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı:

"Kendi tarihiyle kültürüyle inancıyla medeniyetiyle kendi milli manevi değerleriyle hiçbir derdi yoktur ve siyaset sahnesinde de kozlarını sadece oy vererek paylaşır. İradesini sandıkla ülkenin yönetimine yansıtır ama birileri ısrarla bunu değiştirmeye ve kaşımaya çalışmaktadır. Biz bunları anlattıkça birileri burun kıvırıyor ama hala bir yerlerde bu ülkede fitne çıkarmanın hesabını yapıyorlar."

- "Ne Türkiye eski Türkiye'dir, ne de dünya eski dünyadır"

Soylu, 2 gün önce Malatya'da yaşananlara işaret ederek şöyle konuştu:

"Alevi vatandaşlarımızın birileri gittiler kapılarını işaretlediler. İçişleri Bakanı olarak burada açıkça ifade ediyorum. Bu ülkede kim bu ülkenin tamamını, 80 milyonun huzurunu, sükununu, birliğini, beraberliğini, kardeşliğini bozmaya ve bu ülkede fitne çıkarmaya çalışırsa ona müsaade etmeyeceğimiz, haddini bildireceğiz. Bu ülkede bin yıldır birlik ve beraberlik izlerini yaşayan hiç kimsenin hürriyetine, özgürlüğüne ve istediği gibi yaşamasına engel olmasına müsaade edeceğimizi kimse düşünmesin. Sonuna kadar burada bu ülkenin hürriyeti için, özgürlüğü için, birlik ve beraberliği için gerekli iradeyi ortaya koymaktan ve sizin bize vermiş olduğunuz emanetin gereğini yerine getirmekten hiçbir zaman geri durmayız. Bunun bilinmesini isteriz. Bütün meseleleri geçmişteki acı hatıraları gündeme getirerek, insanları korku üzerinden ayrıştırmaya çalışmaktır. Ne Türkiye eski Türkiye'dir ne de dünya eski dünyadır."

AK Parti olarak böyle bir oyuna asla müsaade etmeyeceklerine dikkati çeken Soylu, "Bunu tezgahlayanların da peşinde ve takibindeyiz. Bunu da belirtmek isterim." dedi.

Soylu, sürekli Doğu ve Güneydoğu'ya gittiğini de hatırlatarak "Oradaki vatandaşlarımızın da ne istediğini biliyor ve takip ediyoruz. 'Bizi bunlarla baş başa bırakmayın, sakın bizi yalnız bırakmayın.' diyorlar. Bunun bir anlamı var. Yıllarca belediyeleri bir terör örgütü şubesi gibi kullananların foyasını yaptığımız hizmetlerle ortaya çıkarttık." diye konuştu.

- "93 belediyede 750 çocuk parkı yaptık"

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılan yatırımlara da örnek veren Soylu, şu görüşlerini aktardı:

"Para artık oradaki terör örgütlerine gitmiyor. Para oradaki milletin, insanların, çocukların, gençlerin, kadınların hizmetine doğru akmaktadır. Bu kadar açık ve nettir. Rahatsız oldukları da bu. Her gün Türkiye Büyük Millet Meclisinin kürsüsüne çıkıp 'Siz burada haksızlıkla bu belediyeleri aldınız.' diyorlar. Hangi haksızlıkla aldınız, siz o belediyeler devletin ayırdığı parayı silah olarak bu ülkenin askerine, polisine ve bu ülkenin birliğine beraberliğine doğrulttunuz. Ona müsaade mi edilecekti? Hakkari gibi koskoca bir şehre su veremeyen, kanalizasyon yapamayan, ishale hattı yapamayan, yol yapmayan, park yapmayan bir zihniyete, devlet ve millet el ele vererek bu milletin birliğini ve gücünü göstermiştir."

Soylu, 93 belediyede 750 çocuk parkı yaptıklarına işaret ederek şunları kaydetti:

"Önemli bir şey söylüyorum size. Neden biliyor musunuz? O çocukları dağa götürmesinler diye, annelerinin babalarının kucaklarında rahat bir şekilde o başını koyarak kendilerini rahat hissetsinler diye, ellerine silah vermesinler, oyuncak versinler, defter, kitap versinler, gelecek versinler, mühendislik versinler, doktorluk versinler de bu ülkenin yarınlarının ihya ve inşasına katkı koysunlar diye. Rahatsız oluyorlar."

(Sürecek)