Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ev sahipliğinde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen ve Anadolu Ajansı'nın ev sahibi fotoğraf sağlayıcı olduğu İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Olağanüstü Zirvesi'nin açılışında konuştu.
Erdoğan, konuşmasına, "Kudüs'ün kardeşi İstanbul'dan, şu an kalbi bizimle çarpan tüm kardeşlerime, tüm Kudüs dostlarına selamlarımı ve saygılarımı yolluyorum." diyerek başladı.
Bugün İslam'ın ilk kıblesi ve üç mukaddes mescidinden biri olan Mescid-i Aksa'nın şehir Kudüs'ün tarihi ve hukuki statüsüne yapılan "tecavüzü" ele almak üzere bir araya geldiklerine değinen Erdoğan, davetine icabet ederek Müslümanlarla birlikte tüm insanlık için tarihi önemi olan bu toplantıya katılanlara ayrı ayrı teşekkür etti.
Filistin ile ilgili barış girişimine öncülük etmesini bekledikleri ABD'nin Başkanı Donald Trump'ın, 6 Aralık'ta uluslararası hukuku hiçe sayan bir tutumla Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığını açıkladığını hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hiç uzun söze gerek yok. Kudüs'te bu kadim şehrin sokaklarında birkaç dakika dolaşan herkes, orasının işgal altında olduğunu anlayacaktır. Zaten, işgal altında olan bu şehirle ilgili böyle bir kararın açıklanmasının, hiçbir hükmü olamaz. Amerika Birleşik Devletleri'nin veto yetkisine sahip olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 1980 tarihinde aldığı 478 sayılı karara göre, hiçbir ülke, Kudüs'te büyükelçilik bulunduramaz. Nitekim Amerika'nın bu hukuksuz kararına, sadece Kudüs'ü işgal altında tutan İsrail destek vermiştir. Bu gayrimeşru kararı kabul etmeyen tüm ülkelere teşekkür ediyoruz. Sayın Papa dahil olmak üzere, şu ana kadar yaptığım tüm görüşmelerde Kudüs ile ilgili bu kararlı duruş teyit edilmiştir."
- "Ey Trump sana daha neyi anlatalım?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam ülkelerinin de ilk andan itibaren ve en açık şekilde Amerika Birleşik Devletleri'nin Kudüs ile ilgili kararını "külliyen reddettiğini" hatırlatarak, "İslam İşbirliği Teşkilatı Zirve Dönem Başkanı olarak, aynı gün dünya kamuoyuna bir çağrıda bulunarak, bu kararın vicdan, hukuk, ahlak ve tarih önünde hükümsüz olduğunu ilan ettik. Bu karar, her şeyden önce, şiddet yerine barıştan yana tavrı koyan, barışı isteyen taraf olduğunu defalarca ispatlayan Filistinlilerin cezalandırılmaları anlamına geliyor." dedi.
Teşkilat üyesi ülkelere bir Filistin haritası da gösteren Erdoğan, şöyle devam etti:
"1947'den bu yana Filistin'de neler oldu, bunu görmenizde büyük faydalar var. 1947, Filistin ne durumda ve İsrail ne durumda... Sene 1947, Birleşmiş Milletler Paylaşım Planı. Bu paylaşım planında Filistin ciddi manada bir küçülme yaşıyor, İsrail ise büyüyor. Sene 1949-67 arasına bakıyoruz, Filistin ciddi manada küçülüyor, İsrail ise büyümeye devam ediyor. Ve geliyoruz bugüne, işte buyurun şu anda bakınız 1947'de İsrail ne ise şimdi de Filistin ne yazık ki aynı duruma getirildi. Böyle bir taksimi inanın kurt-kuzu mücadelesinde, kurt bile yapmaz. Ama bu taksim burada yapıldı."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1947'den bugüne Filistin topraklarının bu hale getirildiğini belirterek, şunları söyledi:
"Bu şunu gösteriyor: İsrail, bir işgal devletidir. Bunun yanında İsrail, aynı zamanda bir terör devletidir. 'Erdoğan niye böyle söylüyorsun?' Nasıl söylemeyeyim. 10 yaşında çocukları, o terörist askerler alıyor, gözaltına ve demir kafeslerin içine bunları yığıyorlar. 14 yaşında çocuklar, 20 kadar asker, polis neyse tarafından gözleri bağlanıyor ve 14 yaşında çocuk dipçikleniyor. Öbür tarafta bir yavru, kız çocuğu, annesi yavrusuna sarılıyor, annesinin yavrusuna sarıldığı o tabloda bakıyorsunuz anne dipçikle dövülüyor ve o çocuk elinden alınıyor. Yani bu işgalci değil de bu terörist değil de nedir bunun izahı var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan buralardan gerekli dersi alması lazım. Şuraya bakın. 20'ye yakın asker, işte o çocuk gözleri bağlı, 14 yaşında, bakınız yüzü kan revan içinde. Bunu ispat etmek için ey Trump sana daha neyi anlatalım? Her şey ortada. İsrail'e zaten bir şey anlatmamıza gerek yok. Gerçekler ortada, bunları biliyorlar."
(Sürecek)