Acem Tekkesi Kültür ve Sohbet Evi'nde düzenlenen panelde Medeni Kanun ve İslam hukukunun kadın ve aileye bakış açısı ele alındı. Moderatörlüğünü İlkadım Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Psikolog Halise Mutlu'nun yaptığı panelde, Avukat Hamdiye Katipoğlu ve Vaize Havva Arslan, İslam ve Medeni Kanun'un kadın ve aileye bakışını anlattı.
Yüksel: "İslam'da kadına verilen değer yüksek"
Panel öncesi konuşma yapan İlkadım Belediyesi Başkan Yardımcısı Musa Yüksel, İslam'ın kadına en çok değer veren bir din olduğunu ancak toplumda yanlış bir algının olduğunu ifade etti. Kadına değer veren İslam'ın yanlış anlatılmasının önüne geçmek için bu konuyu gündemde tutulması ve doğru anlatılması gerektiğine dikkat çeken Yüksel, İslam'ın kadına bakış açısının doğru anlatılmasının bu tür panel ve konferanslarla İslam'ın kadına ve aileye bakış açısının anlatılmasının önemli bir organizasyon ve çalışma olduğunu kaydetti.
Mutlu, İlk ve Ortaçağ kadınını anlattı
İlk ve Ortaçağ Avrupa'sında kadına değer verilmediğini ifade eden İlkadım Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Psikolog Halise Mutlu, Roma'da o dönemde dul kadınların evlenmesinin toplumda suç olarak kabul edildiğini, Bizans döneminde ise kadının eşini seçme hakkının olmadığını, kocasının kölesi olarak bakıldığını, Yahudilikte ise kadının insan olduğunun bile tartışıldığını dile getirdi.
"İslam'da flörtlük yoktur"
Günümüzde gençler arasında flört ilişkilerin yaygın olduğunu ve normalleşmesinin sakıncalarının olduğunu söyleyen Vaize Havva Aslan, "İslam'da evlilik öncesi birbirini tanımada arkadaşlık ve flörtlük yoktur. Flörtlük döneminde kadınlar travmalar yaşıyor. Dinen caiz olmayan bu flörtlük ilişkisinde sakıncalar vardır. İslam erkek ve kadın arasında flört yasağı koyuyor" dedi.
Medeni Kanun'da kadın hakları
Medeni Kanun'un kadın hakları konusunda kadın ve erkeğin haklarını eşit şekilde paylaştırdığını anlatan Avukat Hamdiye Katioplu, "Türk Medeni Kanunu son 50 yıldır süren çabalar sonucunda değişti. Eski kanunda kadının aile içindeki hak ve görevlerini kocasına göre tanımlayan ve kadını aile içinde yasal olarak kocaya tabii konumda tutan bir anlayış vardı. Aileye ve kadının ailedeki rolüne yeni bir yaklaşım getiren yeni Medeni Kanun, aileyi kadın ile erkek arasında eşitlik temeline dayalı bir ortaklık olarak tanımladı" şeklinde konuştu.