Kurtulmuş, Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleşen İnönü Üniversitesi 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde 'Mili kültürün oluşumunda medeni perspektif' konulu ilk dersi verdi.
Dünyanın son derece zor bir süreç ve dönemden geçtiğine işaret eden Kurtulmuş, gelecek dönemin dünyada hangi yeni çatışmalara, yeni kırılganlıklara gebe olduğunu tahmin etmenin bugünden kolay görünmediği belirtti.
Kurtulmuş, Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada yaşananların gelecek 10 yıllara salih olacak bir şekilde karışıklıklar, kırılganlıkların devam edebileceğine değinerek, bunlara her alanda göğüs gereceğini bildirdi.
Bakan Kurtulmuş, "Yaşadığımız zorlukları görüyoruz. Bölge bir bölünme, parçalanma süreci içerisinde. Bir asır evvel hangi oyun tezgahlandıysa, o oyunun ikinci perdesi maalesef 90'lı yılların başından itibaren titizlikle böyle her gün işlenerek sürdürülüyor. Bölge daha fazla etnik çatışmaların, bölge daha fazla mezhebi ve kültürel çatışmaların içerisine sokulmaya çalışılıyor ve ne yazık ki bu bölgelerdeki gelişmelerde ve bu bölge insanlarının bir takım sağa sola savrulmaları da bu projeyi çok daha ciddi bir şekilde destekliyor." diye konuştu.
Bölge ülkelerinin içerisinden yeniden yeni ülkelerin çıkarılması, bölge ülkelerinin içerisindeki mezhebi, etnik, kültürel çatışmaların kalıcı hale getirilmesi ve sınırların yeniden dizayn edilmesinin çok açık bir şekilde görüldüğüne işaret eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"İşte Türkiye olarak bir taraftan kendi içimizdeki birliği, bütünlüğü sürdürürken diğer taraftan da bu bölgenin daha fazla derlenmesini ve toparlanmasını sağlayacak, bu bölgenin parçalanma projelerine karşı bölge halklarının birleşmesini esas alan perspektif ile siyasetimiz sürdürmeye gayret edeceğiz. Bunu yaparken sağdan solan bir takım saldırıların olacağını, bu anlamda Türkiye'nin ayağına bir takım çelmeler takılmasının mukadder ve muhtemel olduğunu biliyoruz. En sonuncusunu 15 Temmuz hain darbe girişiminde gördüğümüz gibi çok farklı, çok değişik şekilde girişimlerle Türkiye'nin önü tıkanmaya çalışılmaktadır. Buna karşı da hem uyanık olmak hem bir ve beraber olmak mecburiyetindeyiz. Ve milli menfaatlerimizi her türlü iç tartışmalarımızın ötesine koyarak, milli menfaatler etrafında birleşmesini başarabilmeliyiz."
- Vize kısıtlaması
Son günlerde karşılaştıkları birçok olayın yanında özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin vize uygulaması meselesinin önlerine yeni bir sorun olarak çıktığına dikkati çeken Kurtulmuş, "Her şeyden evvel NATO içerisinde 1952'den bu yana çok derin ittifakımız olan, ayrıca Ortadoğu politikalarında stratejik işbirliği düzeyinde ilişkilerimi olan bir ülkenin Türkiye'de 80 milyon halkı cezalandırmak anlamına gelen son derece anlamsız bu adımı niçin attığını anlamakta gerçekten zorlanıyoruz." ifadesini kullandı.
Bakan Kurtulmuş, Astana sürecinden itibaren Türkiye'nin özellikle Suriye sorununun çözülmesinde yeni inisiyatifler geliştirmesinden rahatsızlık duyulduğunu vurgulayarak, "Ayrıca 15 Temmuz'dan bu yana, ondan öncesi de vardı ama 15 Temmuz'dan bu yana yüksek sesle her platformda bu müttefik ülkeye karşı dile getirdiğimiz bu darbe teşebbüsünün ele başını Türkiye'ye iade edin taleplerinin karşısında bırakın iade etme konusunda adım atmayı hala bu şahsı orada saklayabilmeyi müttefikliğe nasıl sığdırdıklarını anlamakta zorluk çekiyoruz." dedi.
- Sorun suhuletle aşılabilmeli
ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda çalışan kişilerin soruşturma kapsamında gözaltına alınmalarının Amerika Birleşik Devletleri yetkililerini rahatsız ettiğinin görüldüğünü aktaran Kurtulmuş, bunun anlaşılabilir, kabul edilebilir, dostluk ve müttefiklik ilişkilerine sığdırılabilir bir durum olmadığını bildirdi.
Bakan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu vesileyle şunu çok açık şekilde ifade etmek isteriz ki Türkiye olarak bir taraftan bize karşı yapılan hususlardan mütekabiliyet esasına göre biz de gerekli adımları atarız. Ancak amacımız suhuletle ve sakin bir şekilde bu sürecin geçilerek Amerika Birleşik Devleti yöneticilerinin, Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin yapılan bu yanlış uygulamadan bir an evvel vazgeçmesini sağlamak ve ilişkilerin yeniden bu durumdan hasar almadan eski seviyesine dönmesini temin etmektir. Bu vesileyle Türkiye olarak yapılan bu yanlışlığı kabul etmediğimizi ifade ediyor meselenin suhuletle ve gerçekten kolay bir şekilde aşılabilmesini ümit ediyoruz. Bunun için de görüşme kanallarımızın diplomatik kanallar çerçevesinde devam edeceğini de ifade etmek istiyoruz."
Bu ve benzeri bir takım olaylarla gelecek yıllarda da karşılaşabileceklerine işaret eden Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Bölgenin bu kadar büyük sıkıntıları olduğu bir dönemde Türkiye'nin de belli problemlerle karşılaşması olağandır ancak ifade ettiğim gibi bunların hepsine karşı milli birlik duygusu içerisinde beraber olacağız ve gerekli cevapları vererek inşallah Türkiye'nin yoluna devam etmesini sağlayacağız."
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise yeni akademik yılın Türkiye'ye Malatya'ya hayırlar getirmesini temenni etti.
Bugüne kadar üniversiteye hizmet eden ve ahirete giden tüm akademisyenlere çalışanlara rahmet dileyen Tüfenkci, "Umarım 2017-2018 eğitim yılı başarılarla dolu olarak geçer ve hem şehrimize yapacağımız hem de ülkemize yapacağınız katkılarla siz geleceğin inşası noktasında adımlarımızı emin adımlarla atmış olursunuz." dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, İnönü üniversitesinin Türkiye'nin en eski üniversiteleri arsında bulunduğunu belirterek, buradan çok önemli isimlerin yetiştiğini söyledi.
Eğitimin her şeyin başı olduğunu belirten Çalık, iktidarları sürecince milli savunmadan sonra en büyük payı eğitime ayırdıklarını ifade etti.
Çalık, eğitime büyük önem verdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Eğitimde kat ettiğimiz yol Türkiye için çok önemli. Anaokulundan üniversiteye kadar okullaşmadaki oranlarımız her geçen gün arttı. 2002'de üniversitelere aktarılan kaynağımız 3 milyar liraydı, şu an ise 37 milyar liraya çıktı. Üniversite sayımızı 76'dan 181'e çıkardık. 2002'de 45 lira olan burslar ve krediler şu anda 425 liraya çıkmış vaziyette. Eğitme verdiğimiz önem sadece rakamlarla değil her alanda atmış olduğumuz adım da en önemli vesile. Kuran'ın ilk emri oku ve biz de okumayı kendimize ilk hedef olarak, bilmi, ilmi ilk hedef olarak aldık. Okuyarak Türkiye'mizi ilerletmek muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak istiyoruz. İstiklal Marşımızın ilk kelimesi korkma ile karşımızda duran tüm terör örgütleriyle PKK, DEAŞ, PYD, FETÖ ile sonuna kadar mücadele edeceğiz. 15 Temmuz gecesindeki korkmayan milletimiz gibi bundan sonra da bir eğitim ordusuyla Türkiye korkmadan yoluna devam edecek. Liderimiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğiyle korkmadan Türkiye dünya devleti, dünya lideri olmaya devam edecek."
Malatya Vali Vekili Mehmet Ali Aytaç, yeni akademik yılın üniversite yöneticilerini, akademisyenlere ve öğrencilere hayırlı olmasını diledi.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, üniversitelerin ülkenin en önemli kurumlarından olduğunu belirterek, üniversitelerinin kurulduğu günden buyana ortaya koyduğu performansla bilime ve eğitimi önemli katkılar sağladığını söyledi.
Kızılay, üniversiteleri hakkında bilgi vererek, hedeflerinin Türkiye'nin ilk 10 üniversitesi arasına girmek olduğunu belirtti.
Törene Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, AK Parti Malatya Milletvekilleri Nurettin Yaşar ve Mustafa Şahin, ilgililer ve davetlilerin yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.