Söz konusu kanalda yer alan videoların başlıkları tüyler ürpertiyor. Çocukların ilgisini çekecek şekilde hazırlanmış videoların bir kısmının başlıkları şöyle: "Babam üzerimden para kazanmak için beni dilendiriyor.", "Annem ve babam beni hastanede ölüme terk etti.", "Korkunç bir anne olduğu için ablamın bebeğini çaldım.", "Kendime bir kız arkadaş satın aldım.", "Babamın Gayrimeşru çocuğunu evlat ediniyorum.", "Erkek arkadaşım gözlerini annemden alamıyor". Animasyon çizgi film olarak hazırlanan videoların her birinin izlenme rakamları yüz bin ile bir milyon arasında değişiyor. Çocukların ilgisini çekecek biçimde animasyon olarak hazırlanmış çok sayıda videonun yer aldığı kanalın 516 bin üyesi bulunuyor. İçeriklerin tamamının animasyon film olarak hazırlanmış olması nedeniyle izleyicilerin büyük bir bölümünü çocukların oluşturduğu tahmin ediliyor.
Sosyal medyada söz konusu içeriklere yönelik tepkilerin büyümesinin ardından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı açıklama yaparak söz konusu Youtube kanalında yer alan videoların aile ve toplum yapısını bozan, genel ahlak kurallarına aykırı ve çocuk istismarı içeren ifadelerin yer aldığının tespit edildiğini belirterek ilgili kurumlara ve savcılığa başvuruda bulunulduğunu açıkladı.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının hemen ardından Emniyet Genel Müdürlüğü yaptığı açıklamada çocukların psikososyal gelişimlerini etkileyen bu ve benzeri içeriklerin internet ortamından kaldırılmasının ve söz konusu kanalların kapatılmasının sağlandığını duyurdu.
İnternet Gözlem Vakfı tarafından 2019 yılında yayınlanan raporda dünya genelinde yer alan 72 milyon web sitesi incelendi. Söz konusu raporda 132 bin 730 web sitesinde çocuğun cinsel istismarı niteliği taşıyan görsellerin tespit edildiği vurgulandı. Çocuğun cinsel istismarı niteliği taşıyan içeriklerin yer aldığı web sitelerinin yüzde 89'unun Avrupa merkezli olması ise son derece dikkat çekti.
"İnternet kullanımı denetlenmeli"
İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Başcıllar, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmesinde "Çocuk istismarı olgusu fiziksel, cinsel ve duygusal istismar boyutlarıyla ele alınıyor. İnternet kullanımının çocuklar arasında son derece yaygın olması, istismarın çevrimiçi ortamlarda gerçekleşmesine zemin hazırlıyor. İnternet ortamında yer alan tehlike çoğu zaman bakım verenler tarafından göz ardı edilebiliyor. Son dönemlerde yaşadığımız deneyimler çocukların internet kullanımının ebeveynler tarafından denetlenmesinin ne kadar hayati önemde olduğunu bizlere bir kere daha gösterdi" ifadelerine yer verdi.
"Çevrimiçi kontroller 7 gün 24 saat esasıyla sürdürülmeli"
Açıklamalarına devam eden Öğretim Görevlisi Başcıllar "ABD'de internet kullanıcılarıyla yapılan bir araştırmada katılımcıların yüzde 47'sinin internette en az bir kere istismar niteliği taşıyan içeriklerle karşılaştığı ortaya kondu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda ve Türkiye'nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'de yer verilen hukuki teminatların ve çocuğun yüksek yararı ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirilebilmesi için ebeveynler kadar kamu kurumlarına ve sivil toplum örgütlerine de önemli sorumluluklar düşüyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı öncülüğünde oluşturulacak içerisinde sosyal hizmet uzmanları ve diğer profesyonellerin de yer aldığı multidisipliner ekiplerce çevrimiçi kontrollerin 7 gün 24 saat esasıyla sürdürülmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi.