Dolar

34,3061

Euro

37,1912

Altın

3.018,65

Bist

8.885,00

ISO Subat Ayi Meclis Toplantisi

ISO Subat Ayi Meclis Toplantisi

9 Yıl Önce Güncellendi

2016-02-24 21:10:24

ISO Subat Ayi Meclis Toplantisi
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Türkiye'nin bir yandan yeni sanayi, bilgi devrimi ve bilgi toplumunun gerektirdiği icatların meydan okumalarıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, "Bir yandan da Türkiye, aynı zamanda farklı bir meydan okumayla da bugün mücadele etmek durumunda. Terör biçiminde tecessüm eden bu meydan okumanın aslında sadece bölgesel dinamiklerden kaynaklanmadığını ve bütün dünyada cereyan eden yeni oluşumların, arayışların ve meydan okumaların bir parçasını oluşturduğunu biliyorsunuz" dedi.

İstanbul Sanayi Odasının (İSO) "Küresel Rekabet ve Bilgi Çağında Kaliteli Eğitim Sistemi ve Mesleki Eğitimin Sanayimizin ve Ekonomimizin Geleceği Açısından Önemi" gündemli Şubat Ayı Meclis Toplantısı'na katılan Avcı, İSO Vakfı'na ve üyelerine, bugüne kadar eğitime yaptığı desteklerden dolayı teşekkür etti.

Avcı, özellikle 9 Ekim 2105'te imzalanan İstanbul Modeli Protokolü ile eğitim alanındaki iş birliklerinin Türkiye'nin diğer illeri ve kurumlarına da örnek olacak bir biçim kazandığını dile getirerek, "Bu model çalışmayla inşallah Türkiye, 21. yüzyıl becerileriyle donanmış gençlerin yetişmesine katkıda bulunacak diye ümit ediyorum" ifadesini kullandı.

Bakan Avcı, şöyle devam etti:

"Türkiye bir yandan yeni sanayi, bilgi devrimi ve bilgi toplumunun gerektirdiği icatların meydan okumalarıyla karşı karşıya ama bir yandan da Türkiye, aynı zamanda farklı bir meydan okumayla da bugün mücadele etmek durumunda. Terör biçiminde tecessüm eden bu meydan okumanın aslında sadece bölgesel dinamiklerden kaynaklanmadığını ve bütün dünyada cereyan eden yeni oluşumların, arayışların ve meydan okumaların bir parçasını oluşturduğunu biliyorsunuz. Bugün burada yaptığımız toplantı, işte bu farklı türlerden meydan okumalara bizim millet olarak ve aynı zamanda sanayiciler, eğitimciler olarak nasıl cevap vereceğimizin örneklerinden biridir. Bu küresel rekabet ortamında eğitimle ilgili konuşmak demek, aynı zamanda bu küresel meydan okumalara biz Türkiye olarak nasıl hazırlanıyoruz, ne tür cevaplar geliştiriyoruz bunu konuşmak demek."

- "Değişen teknolojileri uyumlu biçimde değerlendirmek zorundayız"

Dünyanın çok hızlı değiştiğini, özellikle enformasyon ve bilişim teknolojilerindeki değişimin hızının başka sektörlerle mukayese edilemeyecek kadar artmış vaziyette olduğunu anlatan Avcı, "Ama bir yandan eğitim gibi geçmişin kazanımlarını bugüne taşımak gibi fonksiyonu da olan bir alanda, ister istemez belli bir stabiliteyi ve kararlılığı da korumak zorunda olan bir sektörle, bu kadar hızlı değişen teknolojileri uyumlu biçimde, bir arada değerlendirmek zorundayız" dedi.

Avcı, bakanlıklarının bu alanda önemli bir birikime sahip olduğuna dikkati çekerek, özellikle son 15 yılda kendisinden önce görev yapan bakanlara bu sürece yaptıkları katkılar için teşekkür etti.

Bu konuda pek çok örnek olduğunu ama Fatih Projesi'ni paylaşmak istediğini aktaran Avcı, "Fatih Projesi, bu sözünü ettiğim teknolojik gelişmelerle eğitim arasında anlamlı köprüleri kurmayı üstlenmiş olan birimlerimizin geliştirdiği bir proje" değerlendirmesini yaptı.

Avcı, Eğitim Bilişim Ağı'nın da (EBA) örgün orta öğretim düzeyinde dünyanın en büyük yardımcı eğitim destek portalı olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar yeterli mi? Tabii ki yeterli değil. Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin katkılarıyla daha da çok geliştireceğiz, geliştiriyoruz. Okullar artık sadece bilgi aktaran kurumlar değil. Evet, geçmişte okul bilginin kazanılabileceği biricik kaynaktı ama artık öyle değil. Bugün artık çocuklarımız, ana sınıflarından başlayarak okula, okulda verilmesi gerektiği zannedilen bilgilerin pek çoğunu edinmiş olarak geliyor. Biz Fatih Projesi uygulamalarında, sınıflarımıza yerleştirdiğimiz etkileşimli tahtalarla ve çocuklarımıza verdiğimiz tablet bilgisayarlarla bunun farkına vardık. Bu teknolojinin eğitim sistemine girmesiyle birlikte, sadece eğitimin mimarisi, sınıf içi düzenlemeyle, iktidar, otorite anlayışı da değişti. Öğretmenlerimizin sınıf içindeki iktidarları, otoriteleri ciddi tehdit altında. Çünkü çocuklarımız bu etkileşimli tahtaları, bilgisayarları hepimizden daha hızlı öğreniyorlar, hepimize öğretecek kadar önde koşuyorlar. Dolayısıyla eskiden sahip olduğu bilgi birikimiyle sınıfın tek otoritesi olan öğretmen, artık öğrencileriyle farklı bir iletişim içerisine girmek zorunda. Bu nedenle de öğretmenlerimizi de çok hızlı bir hizmet içi eğitimden geçiriyoruz."

- "Mesleki ve teknik eğitime ayırdığımız bütçe 8 milyar 700 milyon lira"

Bakan Avcı, dünyanın artık farklı bir yere doğru gittiğini, artık duvarsız okullara, online eğitime gidildiğini ve buna uygun düzenlemeleri de telaş içinde yetiştirmeye çalıştıklarını belirterek, eskinin olumlu taraflarını muhafaza etmeye gayret ederken, bir yandan da özellikle teknolojideki gelişmelerle baş edebilecek veya onları da kazanımları arasına katabilecek şekilde düzenlemeler yaptıklarının altını çizdi.

Bu alanda en önemli süreçlerden birinin de mesleki ve teknik eğitim olduğunu vurgulayan Avcı, protokolle İstanbul'dan başlamak üzere ülkedeki bütün mesleki ve teknik eğitimin ekonomik ve insan kaynaklarına dayalı ihtiyaçlarının giderilmesi ve nitelikli iş gücü ihtiyacının verimli şekilde karşılanmasının sağlanacağını anlattı.

Avcı, Bakanlıklarının 2002'de toplam bütçesinin 7,5 milyar lira olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Bugün mesleki ve teknik eğitime ayırdığımız bütçe 8 milyar 700 milyon lira. Yani 2002 yılındaki Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin tamamından daha fazlasını bugün mesleki ve teknik eğitime veriyoruz. Son iki yıldır yaptığımız öğretmen atamalarında da birinci önceliğimiz mesleki ve teknik alanında. Türkiye bu alanda gerçekten çok büyük adımlar attı. Özellikle bu alanda Türkiye'nin sessiz bir devrim yaşadığını biz söylemiyoruz başkaları söylüyor. Yeterli buluyor muyuz? Hayır, yeterli bulmuyoruz. Onun için zaten buradayız, onun için birlikteyiz, daha fazla ne yapabiliriz, birlikte ne yapabiliriz? Bunları konuşmak için buradayız. Özellikle mesleki ve teknik eğitimde bu iş birliğimizin bize yeni ufuklar kazandıracağının farkındayız."

Bugün itibarıyla organize sanayi bölgelerinde 34'ü resmi, 23'ü özel olmak üzere 57 mesleki ve teknik lisede öğrencilere bölüm başına, 3 bin 500 lira ile 6 bin 500 lira arasında değişen destek verdiklerine işaret eden Avcı, "İnşallah bu desteğimizi, organize sanayi bölgeleri dışında açılacak okullarımıza da vereceğiz. Buna bir de stajyer öğrencilere yapılacak ödemelerle ilgili düzenlemeyi eklediğimiz zaman, mesleki ve teknik eğitimin cazibesini biraz daha artırmış olabileceğimizi ümit ediyoruz" şeklinde konuştu.

Haber Ara