İsrail'in Gazze'ye Özgürlük Filosu'na müdahalesi

Fransa Hükümet Sözcüsü Stephane Le Foll, İsrail ordusunun, Gazze ablukasını delmeyi hedefleyen 3. Özgürlük Filosu'ndan "Marianne" adlı tekneye uluslararası sularda müdahale etmesiyle yeniden gündeme gelen İsrail-Filistin sorununda, "bölgede istikrarı bozan ve risk oluşturan bir statükodan yana olmadıklarını" bildirdi.

Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında Elysee Sarayı'ndaki haftalık basın toplantısında konuşan Le Foll, 3. Özgürlük Filosu'ndan "Marianne" adlı tekneye İsrail'in yaptığı müdahaleye ilişkin soruyu yanıtladı.

Le Foll, "Fransa, İsrail-Filistin sorununun çözümü için yapılan bütün girişimleri takip etmektedir. Dışişleri Bakanı Fabius'un Mısır, Ürdün ve İsrail ziyaretlerinde sorunun çözümü konusu gündeme getirilmiştir. Bölgede istikrarı bozan ve risk oluşturan bir statükodan yana değiliz" dedi.

Fransa'nın BM Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olduğunu hatırlatan Le Foll, problemin çözümüne yönelik yeni açılımlara ve tartışmalara açık olduklarını vurguladı.

Gazze ablukasını delmek için Gazze Şeridi'ne giden ve aralarında eski Tunus Cumhurbaşkanı Muhammed Munsif el-Marzuki ile İsveç ve Norveç vatandaşlarının bulunduğu aktivistleri taşıyan "Marianne" teknesine İsrail donanması 29 Haziran'da uluslararası sularda müdahale etmişti.

İsrail'in 2006 yılından bu yana abluka altında tuttuğu Gazze'deki 7 sınır kapısından Refah hariç 6'sı, İsrail'in kontrolünde bulunuyor. Gazze'deki 4 ticari sınır kapısı, Haziran 2007'de İsrail tarafından kapatılmıştı. Diğer kapılardan Beyt Hanun yabancı pasaport taşıyanlar ile hasta ve iş adamlarının Batı Şeria'ya geçişi, Kerm Ebu Salim ise zaman zaman bazı ticari ürünlerin geçişi için kullanılıyor.

İsrail birlikleri, Gazze'ye insani yardım götürmek için yola çıkan Mavi Marmara gemisine de uluslararası sularda 31 Mayıs 2010 tarihinde saldırmış, saldırı sonucunda 10 kişi şehit olmuştu.

- Erdoğan'ın çağrısına Fransa'dan destek

Diğer taraftan Sözcü Le Foll, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Tunus ve Kuveyt'teki saldırılar sonrası yaptığı terörle mücadele için uluslararası işbirliği çağrısına ilişkin bir soruya ise, "Terörizmle mücadele konusunda Türkiye'yle ve müttefiklerimizle beraber hareket ediyoruz. Mücadelenin etkin bir şekilde sürdürülmesi için işbirliği yapıyoruz. Bu noktada Türkiye'nin NATO üyesi bir ülke olduğunu hatırlatmak istiyorum. Terörle ve DAEŞ'le mücadelede Türkiye'yle işbirliği gereklidir" şeklinde cevap verdi.

Erdoğan saldırılar sonrası, "Kuveyt ve Tunus'un huzur ve istikrarını hedef alan, Kuveyt'te mezhep çatışması çıkarmayı amaçlayan bu kanlı saldırılar, terörizmle mücadele konusunda uluslararası ve bölgesel işbirliğinin önemini açıkça ortaya koymaktadır" ifadesini kullanmıştı.