İsrail İstihbarat Bakanı Eli Cohen, Sudan'ın İsrail ile ilişkileri normalleştirmeye çok yakın olduğunu açıkladı. Cohen, Kanal 13 televizyonuna yaptığı açıklamada, ABD'nin Sudan'ı terörizmi destekleyen ülkeler listesinden çıkarma niyetine paralel olarak Tel Aviv ile Hartum yönetimleri arasında da normalleşmenin çok yakın olduğunu belirtti. Cohen, "Sudan ile normalleşmeye çok yakınız." ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakınlığıyla bilinen Israel Hayom gazetesi ise Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn'in ardından Sudan'ın da İsrail ile ilişkileri normalleştirme anlaşmasına vardığını bildirdi. ABD Başkanı Donald Trump, 19 Ekim'de yaptığı açıklamada, ABD'li terör kurbanları ve ailelerine 335 milyon dolar tazminat ödemesi karşılığında Sudan'ı "terörü destekleyen ülkeler" listesinden çıkaracağını duyurmuştu.
Sudan yönetimi de 20 Ekim'de Washington yönetiminin talep ettiği 335 milyon dolarlık tazminatı transfer ettiğini açıkladı. Böylelikle Sudan'ın terör listesinden çıkarılması ve İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi adımları hız kazandı. Bu gelişmeler, Orta Doğu'da barışın sağlanması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
İsrail-Sudan İlişkileri
İsrail ile Sudan arasında normalleşme süreci, bölgedeki siyasi denge açısından önemli bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. İki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, Orta Doğu'daki barış sürecine olumlu katkılar sağlayabilir. Sudan'ın terör listesinden çıkarılması, ülkenin uluslararası ilişkilerinde de önemli bir dönemeç oluşturacaktır.
ABD'nin Rolü
ABD'nin Sudan ile İsrail arasındaki ilişkilerin düzeltilmesi sürecine aktif bir şekilde dahil olması, bölgedeki istikrarın sağlanması noktasında kritik bir rol oynamaktadır. ABD'nin arabuluculuk çabaları, Orta Doğu'da uzun süredir devam eden çatışmalara çözüm bulunması adına önemli bir adımdır.
Gelecek Perspektifi
İsrail ve Sudan arasındaki normalleşme süreci, bölgedeki diğer ülkeler üzerinde de olumlu yansımalar yapabilir. Bu sürecin ilerleyen dönemlerde Orta Doğu'da barış ve işbirliği atmosferinin güçlenmesine katkı sağlaması beklenmektedir.
Yaşanan bu gelişmeler, Orta Doğu'da uzun süredir devam eden çatışma ve gerginliklerin aşılması adına umut verici bir adım olarak değerlendirilmektedir.