Kurum, Tozkoparan Kentsel Dönüşüm toplantısında yaptığı konuşmada, Güngören için proje, gelişme ve güzelleşme vakti olduğunu, İstanbul'a, Güngören'e olan sevdalarını sözle değil yatırımlarımla ispat ettiklerini söyledi.
Bakanlık olarak, 17 yıllık iktidarları döneminde İstanbul'a 82 milyar lira yatırım gerçekleştirdiklerine dikkati çeken Kurum, 20 milyarlık yatırımın da sürdüğünü kaydetti.
Kurum, yatırımlarda öncelik verdikleri kentsel dönüşümün İstanbul için de ülke için de elzem olduğunu dile getirdi. Hedeflerinin yılda 300 bin konutu dönüştürmek olduğunun altını çizen Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm illerimizdeki öncelikli riskli bölgelere dair sonuçlar elimize ulaştı. Şimdi bu verileri analiz ediyoruz.
Türkiye'mizin, İstanbul'umuzun kentsel dönüşüm yol haritasını çıkarmış olacağız.
Tabi ki önceliği İstanbul'umuza verdik. Bakanlık olarak şimdiye kadar İstanbul'daki kentsel dönüşüm çalışmalarına 1 milyar 885 milyon lira destek sağladık. Vatandaşlarımıza 1 milyar 394 milyon lira kira yardımı ödedik.
İstanbul'umuzdaki diğer riskli binaları da ivedilikle tespit etmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Nerede kentsel dönüşüme ihtiyaç varsa harekete geçeceğiz.
Kartal'da, Başakşehir'de, Kağıthane'de, Esenyurt'ta, Esenler'de, Zeytinburnu'nda, daha pek çok ilçemizde kentsel dönüşüm hamlemizi başarıyla gerçekleştirdik. Tüm hedefimiz vatandaşlarımızın sağlıklı, güvenli, sağlam konutlarda huzur içinde oturmalarını sağlamak.
Kentsel dönüşüm çalışmalarımızda Güngören ilçemizi de, Tozkoparan Mahallemizi de unutmadık. Tozkoparan Mahallemizde toplam 58 hektarlık alanda 15 bin nüfusumuz yaşıyor. Yaklaşık 5 bin 500 bağımsız bölüm var. Bağımsız bölümlerin detayına baktığımızda deprem riski taşıyan, acil öncelikli dönüştürülmesi gereken binalarımız mevcut. Daha önce bu alana ilişkin detaylı çalışmalar yapılmış, mahkemenin hem imar planını iptal etmesi hem de yapılan uygulamayı iptal etmesi sebebiyle de bir ilerleme kaydedilememiş. Gelinen süreçte Bakanlığımız, hak sahibi vatandaşlarımızla yapılan görüşmelerde yüzde 14 oranında, 770 kişi ile anlaşma sağlanmış, geri kalanlarla herhangi bir anlaşmaya gidilememiştir."
- "Yaşadığınız mahalleden kopmayacaksınız"
Gelinen süreçte aldıkları karara değinen Kurum, "Herkesin çok net bir şekilde bilmesi gerekir ki burada yetki ve mülkiyet tamamen Bakanlığımızdadır.
Biz buradaki kentsel dönüşümde Güngören Belediyemizle birlikte sizlerle görüşerek yeni bir sürece başlamak istiyoruz.
Bu süreçte yapabileceğimiz en küçük daire 75 metrekare 2+1 dairelerden oluşmak suretiyle brüt 140 metrekareye kadar daireler yapacağız.
Ve siz brüt dairelerimiz neyse o brüt daireleriniz kadar değerini yeni projenize taşıyacaksınız. Kalan kısmını da inşaat maliyeti üzerinden borçlanacaksınız. 10 yıl vadeyle TEFE-TÜFE'ye endeksli bir şekilde borçlanacaksınız." diye konuştu.
Kurum, az katlı, yatay mimariye uygun, kapalı otoparkların, sosyal donatı alanların olduğu örnek bir projeyi Tozkoparan'da yapacaklarını belirterek, "Kentsel dönüşüm çalışmaları sizlere söz verdiğimiz gibi, sizinle istişare ederek, sizlerin rızasıyla burada, Tozkoparan Mahallemizde yapılacaktır. Tozkopran'daki kentsel dönüşüm projemizi, yerinde dönüşüm modeline göre gerçekleştireceğiz. Yani sizler mahallenizden, yaşadığınız ilçenizden, komşularınızdan kopmayacaksınız. Talimatı arkadaşlarımıza verdik. Hızlı bir şekilde çalışmayı pazartesi itibariyle başlatıyoruz." dedi.
- "İstanbul ve AK Parti etle tırnak gibidir"
Bakan Kurum, İstanbul'da 23 Haziran'da yapılacak seçimi anımsatarak, şunları kaydetti:
"Seçimlerin tamamlanmadığı tek yer kaldı, Aziz İstanbul'umuz. Şunu hemen söyleyeyim, İstanbul ve AK Parti etle tırnak gibidir. Ayrılmaz bir bütündür. Adeta birbirine yürekten bağlı iki kardeş gibidir. Şimdi hizmetkarı olmaktan onur duyduğumuz; dünyanın merkezinde, medeniyetimizin başkentinde, İstanbul'da 23 Haziran'da sandığa gidiyoruz. Bakın biz İstanbul'a hizmet etmeyi, inşa etmeyi, imar etmeyi, hele hele ihya etmeyi, sadece ülkemize değil, tüm cihana, tüm insanlığa yapılmış bir hizmet olarak görüyoruz. Çünkü dünyanın tüm mazlumlarının, mağdurlarının kulağı da kalbi de İstanbul'dadır. Bu manada İstanbul şehirlerden bir şehir, beldelerden bir belde değildir. İstanbul bir inancın, bir medeniyet anlayışının simgesidir, başkentidir. Hatırlayın, İstanbul'un kötü talihini değiştirmek, çehresini değiştirmek, acılarından kurtarmak, sancılarını dindirmek, 1994 yılında bizlere, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a nasip olmuştur. Onun belediye başkanı olmasıyla İstanbul, medeniyet yürüyüşüne kaldığı yerden daha güçlü olarak yeniden başlamıştır. Neden 'yeniden başladı' diyorum, çünkü İstanbul, sadece çöp dağlarından, çamurdan, çukurdan kötü belediyecilikten kurtulmadı. Dahası İstanbul, ecdadımızın bize bıraktığı tarihi mirasa sahip çıkan bir ruhla yeniden tanıştı. İstanbul, bu ruhla 25 yıl yönetilmiştir. Şimdi yeni bir 25 yılın kapısını Binali Başkanımızla birlikte açacağız."
İstanbul'u en güzel şekilde AK kadroların yönettiğini, yeni dönemde de bu kadroların yönetmesi gerektiğini dile getirerek, "Bu iş CHP'ye ve CHP'nin çarpık zihniyetine bırakılmamalıdır.
İstanbul, gülümseyen yüzlerin altından nefret mesajları veren illüzyon ustalarını değil, milletimizle yol arkadaşlığı yapan hizmet ustalarını hak etmektedir. İstanbul, laf, lakırdı, spekülasyon, magazin değil, tecrübeli belediyeciliği, gönül belediyeciliğini, Binali Yıldırım markasını hak etmektedir. Gönül kazanacak, gönül belediyeciliği kazanacak, Binali Yıldırım Ağabeyimiz kazanacak. Memleketimizin en güzel şehriyle, memleketimizin en büyük hizmetkarlarından Binali Başkanımız buluşacak.
İstanbul'a da 23 Haziran bayramı için tekrar bir araya geleceğiz İstanbul bayramını hep birlikte kutlayacağız." şeklinde konuştu.
- "Binali Yıldırım gece gündüz demedi, hep çalıştı"
Binali Yıldırım'ın ülke için, İstanbul için ne yaptığını anlatmaya gerek olmadığını vurgulayan Kurum, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sizler zaten biliyorsunuz, millet biliyor.
17 yıldır Recep Tayyip Erdoğan'a kim ne kadar saldırırsa saldırsın, kim diş bilerse bilesin; Binali Yıldırım, bütün dünyaya ve bütün Türkiye'ye vefanın, dostluğun, sadakatin ve yol arkadaşlığının ne olduğunu göstermiş müstesna bir isimdir.
O hiç kimseye kulak asmadı, zor günleri kolay etmenin derdinde oldu, gece gündüz demedi hep çalıştı, çalıştı, çalıştı.
Hangi kesimden olursa olsun, hangi siyasi düşünceden olursa olsun onun ismini akla getiren iki kelime var, çalışmak ve sadakat.
Binali Yıldırım iyi günde, kötü günde hep Recep Tayyip Erdoğan'ın yanında durdu, milim sapmadı, Türkiye'nin bugünlere gelmesinde hep ön safta oldu. Allah kendisinden razı olsun.
O bizim Binali Ağabeyimiz. Şimdi yeni bir yola çıktı. Devletimize, milletimize hizmetkar olmuş, Cumhurbaşkanımıza en yakın yol arkadaşı olmuş Binali Başkanımıza biz de buradan, Güngören'den söz veriyor muyuz? Binali Yıldırım'ı İstanbul'a başkan yapıyor muyuz?
Allah sizlerden razı olsun. Sağ olun var olun. Allah'a emanet olun."