Ergun, başkanlıkça ikincisi düzenlenen "Yerel Yönetimler Çalıştayı"nda yaptığı konuşmada, büyükşehirlerde hızlı kentleşme sonucu oluşan en hayati problemin alt yapı ihtiyaçları olduğunu ve bu alt yapı ihtiyaçlarını karşılamada yerel yönetimlerin çoğu zaman yetersiz kaldığını söyledi.
Gelir kaynakları ve teşkilatlanması açısından güçsüz görülen yerel yönetimlerin, çoğu kez bu sorun alanlarıyla baş başa bırakıldığını, bazı hizmetlerin ise merkezi yönetim birimlerince üstlenildiğini vurgulayan Ergun, değişen şartlar içerisinde alt yapı hizmetlerinin sunulamaması, eksik kalması veya ihmal edilmesinin kentin yaşanabilirliğini engellediğini kaydetti.
İlçe belediyeleri ile büyükşehir belediyeleri arasındaki ilişkilerin hiyerarşik bir yapı sergilemediğini, ilçe belediyelerinin büyükşehir belediyesinin bir ünitesi olmadığını, her birinin ayrı tüzel kişilikler olduğunu belirten Ergun, ancak Büyükşehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında 3030 sayılı Yasa ve uygulama yönetmeliğinin belirlediği esasların, büyükşehir belediyeleri ve başkanlarına önemli bir üstünlük sağladığı, merkezi yönetimin uyguladığı vesayet denetimini aratmayacak ölçüde bir denetim mekanizması kurduğunu ileri sürdü.
Ergun, belediye meclis üyelerinin katılımı ve denetiminin, yerel yönetimler demokratikleşmenin yerel düzeyde sağlanması açısından büyük bir işlev gördüklerini vurgulayarak, "Ancak yerel özerklik açısından değerlendirildiğinde, ilçe belediyelerinin özerkliğinin, büyükşehir belediyesi ile ilişkilerinin yapısı gereği önemli oranda sarsıldığı görülmektedir." dedi.
Belediyelerin sosyal belediyecilik faaliyetlerini tam anlamıyla yürütebilmesi için yönetimlerinin yeterli mali ve idari olanaklara sahip olması gerektiğini belirten Ergun, "Belediyecilik hizmetlerinde Türkiye'nin kendine özgü ekonomik ve sosyal ortamının yarattığı sorunlar etkisini göstermektedir. Kentsel ölçekte bu sorunların en önemlilerinden biri de kuşkusuz nesnel verilere erişme zorluğudur. Çünkü sosyal hizmet ve yardımların etkin bir şekilde sürdürülebilmesi için ihtiyaç sahiplerinin adil bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Gelişmiş ülke örnekleriyle kıyaslandığında ve mevcut sorunlar düşünüldüğünde, kurumsal olarak sosyal belediyecilikten söz edilebilmesi için halen büyük adımlar atılmalıdır." diye konuştu.
Partilerinin "iyi belediyecilik" ilkelerini, "eşit hizmet, milli duruş, ortak akıl, şeffaf, etkin ve kaliteli hizmet, sanat ve estetik, hızlı, üretmen, ehil belediyecilik ile kimsesizlerin kimsesi olmak." şeklinde sıralayan Ergun, şöyle devam etti:
"Bu ilkeler ışığında iyi belediyecilik modelimiz bilim ve teknolojiyi esas alan bir modeldir, insan odaklı ve sosyal bir belediyecilik anlayışıdır, katılımcı bir demokrasi zihniyetine sahiptir, yerelin ekonomik kalkınmasında etkin rol alan bir belediyecilik modelidir, ulaşım konusunda akılcı bir anlayışa sahiptir, çevre dostu politikaları benimseyen ve uygulayan bir modeldir." Normal 0 false false false TR JA X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Table Normal"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin-top:0cm; mso-para-margin-right:0cm; mso-para-margin-bottom:8.0pt; mso-para-margin-left:0cm; line-height:107%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:Calibri; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin;}