Dervişoğlu, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin sıkıntılı bir süreçten geçtiğini belirterek, "Önümüzdeki günlerde daha ağır bir tabloyla karşı karşıya kalmamak için, tüm vatandaşlarımızın, uzmanların uyarı ve tavsiyelerine kulak vererek, bu mücadeleye destek vereceklerine yürekten inanıyoruz." diye konuştu.
İnfaz düzenlemesine ilişkin görüşlerini aktaran Dervişoğlu, "Öncelikle, şartların dayatmasıyla, yaşam hakkını da dikkate alan bu çalışmaya İYİ Parti olarak olumsuz yaklaşmıyoruz." ifadelerini kullandı.
Daha önce de dillendirilip rafa kaldırılan bu çalışmanın, cezaevlerindeki vatandaşları ve aileleri arasında bir umut yarattığının farkında olduklarına işaret eden Dervişoğlu, bu umudun siyasi kaygılarla sömürülemeyecek kadar insani bir duygu olduğunu söyledi.
Düzenlemeye ilişkin AK Parti ile ilk görüşmeyi gerçekleştirdiklerini anımsatan Dervişoğlu, gerekli bilgileri edindiklerini, konuyu partilerinin yetkili organlarında değerlendirip, önerileri de bir sonraki toplantıda aktaracaklarını dile getirdi.
İnfaz yasası değişikliği ile ilgili ilk önerinin 22 Eylül 2019'de MHP tarafından gündeme getirildiğini ve FETÖ'cü hakim ve savcılarca yapılan soruşturma ile yargılamaların adaletsizliğinin gerekçe gösterildiğini hatırlatan Dervişoğlu, şöyle devam etti:
"Böyle bir durumda infaz indirimine gitmek yerine, yapılan haksız ve adaletsiz yargılamaların sonuçlarını ortadan kaldırabilmek ve konunun esastan ele alınmasını sağlamak adına 'yargılanmanın yenilenmesi' yolunun tercih edilmesinin daha doğru olacağı kanaatini ifade etmiştik. Mahkemelerin yoğunluğu ve yeterli sayıda hakim ve savcının bulunmadığından bahisle, adalet mekanizmalarındaki zafiyetin kötü sonuçlarının vatandaşın sırtına yüklenmesi kabul edebileceğimiz bir durum değildir."
Sorunun temeline inerek düzeltmek yerine infaz indirimi ile sonuçlarını ötelemenin bir iktidar pratiği haline dönüştüğünü savunan Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Anayasa ile güvence altına alınmış olan 'adil yargılanma hakkı' önceleri FETÖ, sonra melez bir zihniyet, şimdilerde ise saray rejiminin talep ve arzularına hizmet ettirilmeye çalışılmaktadır. Palyatif tedbirlerin kolaycılığına kaçmak yerine meseleye daha toptancı bir bakışla yaklaşmamız, daha köktenci ve kalıcı çözümler ortaya koymamız gerekmektedir.
Bugünün şartlarında; hükümlüler, tutuklular ve onların ailelerinin, hükümetin yanlış uygulamalarından kaynaklı maddi ve manevi mağduriyetlerine gönlümüz razı değildir. Ancak bu durum, bu zamana kadar savunageldiğimiz doğrulardan vazgeçeceğimiz anlamına da gelmez.
Getirilen infaz yasası düzenlemesinde terör, Türklüğe ve Atatürk'e hakaret, kadına şiddet, kadın ve çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar, cinayet, teröre finans temin eden zehir tacirliği ve her türlü kaçakçılık, organize suç örgütleri, toplumun kanını emen rüşvet, irtikap ve yolsuzluk, kişi ve zümrelere geçmişe ve geleceğe yönelik cezai muafiyetler oluşturabilecek düzenlemelere karşı duruşumuz her zaman olduğu gibi tavizsiz ve nettir."
Dervişoğlu, bütün bu görüşlerini iktidar partisiyle karşılıklı olarak müzakere edeceklerini ve sonuçlarını da kamuoyu ile paylaşacaklarını söyledi.
- "Tanı kiti, virüs ülke sathına yayıldıktan sonra sipariş edilmiştir"
Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) ilgili ilk günden bu yana tüm yetkilileri uyardıklarını ve verebilecekleri her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını ilan ettiklerini vurgulayan Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in koronavirüse ilişkin yaptığı önerileri anımsattı.
Tanı kitlerinin salgın Türkiye'ye yayıldıktan sonra Çin'den getirilmesini eleştiren Dervişoğlu, "Bu nasıl bir hazırlıktır ki, salgının önüne geçebilmenin en önemli araçlarından olan tanı kiti, virüs ülke sathına yayıldıktan sonra sipariş edilmiştir. Tüm önlemleri aldığını iddia eden hükümetin, 26 bin vatandaşımızın, tehlikeli bir bölgeye, Umre'ye gidişine izin vermiş olması başlı başına bir tartışma konusuyken, Türkiye'ye dönen vatandaşlarımızın yalnızca 9 bin küsurunu karantina altına almış olması da ayrı bir tartışma konusudur. Sağlık Bakanı'nın, önceki akşam yaptığı açıklamada, 'maalesef virüs artık Türkiye geneline yayıldı' itirafında, tedbirlerde eksik kalınmasının hiç mi payı yoktur? Bu gerçek ve tanı kiti sayısının azlığı ortada dururken, iktidarın, medyası üzerinden, tüm suçu Zeytinburnu'nda halay çekenlerin, pazar günü sahile çıkanların üzerine yıkma çabası, en hafif tabiriyle siyasi kurnazlıktır." değerlendirmesinde bulundu.
- "Gerekli önlemleri almak devletin birinci görevidir"
"Devlet, bu kadar hayati bir konuda devletliğini gösterir ve vatandaşlarının can sağlığı için gerektiğinde en sert tedbirleri alır diye düşünüyoruz." diyen Dervişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Siyasi saiklerle hareket edilmediyse, virüs taşıyanların ülke geneline yayılmaması için gerekli önlemleri almak, devletin birinci görevidir. Bazı vatandaşlarımızın kurallara uymayışı, bu salgının büyümesine gerekçe olarak gösterilemez. O yüzden, gece yarıları yapılan rakam açıklamalarından öte, ülkeyi yönetenleri daha ciddi davranmaya, en az virüsün kendisi kadar ciddi olmaya davet ediyoruz. Bu bir bilgisayar oyunu, bir şaka hiç değil. Türk devletini yönetenler, Türk vatandaşlarının canını korumak için, milletin verdiği yetkiyi ve gücü bir an önce doğru bir biçimde kullanmalıdır."
Sokağa çıkma yasağı tartışmalarının anımsatılması üzerine Dervişoğlu, "Türkiye olağan dışı bir halle karşı karşıyadır. Vatandaşımızın tedbirleri uygulama noktasındaki eksiklikleri, devletin sorumluluğunun üstünü örtmez. Dolayısıyla en sert, keskin tedbirleri almalıdır derken kastım sokağa çıkma yasağı değil, doğru bir biçimde karantinanın uygulanmasıdır." dedi.
Karantina şartlarının ağır olduğunun altını çizen Dervişoğlu, "İnsanlara evlerinde kapanmasını söylüyorsunuz ama evlerinde hayatlarını nasıl idame ettireceklerine dair tedbirler bugün itibarıyla daha doğru açıklanmış bile değildir. Devlet vatandaşını evinde yaşatabilecek şartları temin ve tesis etmeli." ifadesini kullandı.
İnfaz düzenlemesine ilişkin bir soru üzerine önerinin dün kendilerine getirildiğini ve partinin yetkili organlarının çalıştığını belirten İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Dervişoğlu, bu işlerin oldu bittiye getirilecek işler olmadığını kaydetti.