Ergun, Tatlıoğlu ile Mecliste düzenlediği basın toplantısında, ekonominin uzun bir süredir yapısal tıkanma içerisinde olduğunu savundu.
Bugün kişi başına düşen milli gelirin 2008 seviyesinin gerisinde olduğunu, ekonominin 2010 sonrasında üretim kabiliyetini geliştiremediğini, istihdam yaratamadığını ve birçok farklı sektörde rekabet gücünü kaybettiğini öne süren Ergun, "Hukuk ve demokrasi yara aldıkça ekonomik maliyet büyümüş, ekonomik maliyet büyüdükçe iktidar, çözümü hukuk ve demokrasi alanlarını daraltmakta aramıştır." dedi.
Ergun, partili cumhurbaşkanlığı sisteminin her konuda belirsizlik ürettiğini, hukukun üstünlüğünün sağlanamadığı bu sistemin ekonomiye maliyetinin her geçen gün arttığını iddia ederek 2017'de gerçekleşen anayasa değişikliğinin de ekonomik kurumların bağımsızlığının ortadan kaldırıldığını, kurumların kültürlerini, geleneklerini, iradelerini ve hukuki güvencelerini kaybettiklerini öne sürdü.
Tatlıoğlu da partili cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye'yi ekonomi başta olmak üzere her alanda dünyanın gerisinde bırakan bir sistem olduğunu iddia etti.
İYİ Parti'nin anlayışına göre, hukukun üstünlüğünün, kalkınmanın "bismillahı" olduğunu belirten Tatlıoğlu, dağılan güveni yeniden sağlayacak, belirsizlikleri giderecek bir siyasal iklim tesis edilmeden, hukukun üstünlüğü sağlanmadan, adaleti ve liyakati esas almadan, Türkiye'nin entellektüel sermayesini, Türkiye'nin ekonomik coğrafyasını merkeze koymadan refah oluşturulamayacağını savundu.