İzmir'de bir devlet hastanesinin yoğun bakım ünitesinde çalışan Gizem hemşire, yaklaşık 3 hafta önce çalışma arkadaşlarından birinde korona virüs tanısını konulması üzerine test yaptırdı. Test sonuçlarının pozitif çıkması sonucu 1 hafta hastanede gözlem altında tutuldu. Daha sonra yapılan iki testte de sonuçlarında negatif çıkınca Gizem hemşire evinde karantina sürecine başladı. Karantina esnasında Türk Kızılayı yetkililerinin kendisine ulaştığını söyleyen Gizem hemşire, "Donör olmak ister misiniz?" sorusuna "seve seve kabul ederim" yanıtını verdi. Gizem hemşire, Türk Kızılayı Alsancak Kan Alma Birimine gelerek plazma bağışı yaptı.
Hastalarına hem hastanede hem de plazma bağışıyla umut oldu
Plazma bağışı yaparken konuşan Gizem hemşire, 7 ile 10 gün aralıklarla ayda üç sefer plazma bağışı yapabileceğini öğrendiğini belirterek, "Ben zaten hastalarla ilgilenerek onlara yardımcı olmaya çalışıyordum. Şimdi hastalıktan sonra da yine hasta olanlara bu şekilde yardımcı olacağım inşallah. Tek bağışımla iki hastanın tedavisinin katkı sağlayabileceğimi öğrendim. Bu süreçten sonra yine görevime başlayacağım. Bu işlemin bana herhangi bir zararı yok. Gayet sağlıklı bir şekilde tekrar görevime döneceğim inşallah" dedi.
Bağış süresi 40-50 dakika
Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Gökay Gök, Sağlık Bakanlığının gönüllü immün aferez plazma bağışı yetkisini Türk Kızılayı'na verdiğini hatırlatarak, bağışlara ulaşabilmek için kişilerin bir sağlık kuruluşunda korona virüs tanısının konmuş olması, son iki testinin negatif olmasını ve 14 gündür de kendisinin iyi hissetmesi gerektiğini söyledi. Bağış yapacak kişilerin de seçim kriterlerini sıralayan Dr. Gökay Gök, "19 yaşından gün almış kişilerle 60 yaş arasındaki kişilerin, kan ve bulaşı hastalıklarla alakalı bir durumunun olmaması gerekiyor. Bağış yapacak kişi kadınsa ve hamilelik durumu varsa olmaması gerekiyor. Bu kriterlere uygun kişileri bakanlıktan gelen listeye göre arıyoruz, en doğru şekilde bilgilendirip ondan sonra da aferez ünitelerimize davet ediyoruz. Bağış yapacak kişiler ilk önce form doldurup fizik muayenesi yapılıyor. Kan değerleri ölçüldükten sonra doktorumuz fizik muayene testini yaptıktan sonra son iki doğruluyor. Bu işlemlerden sonra yaklaşık 40-50 dakika süre içerisinde tek koldan bir iğneyle plazmaları alıyoruz" ifadelerini kullandı.
Sokağa çıkma kısıtlamasından muaflar
Dr. Gökay Gök, bir kişinin bir ayda 7-10 gün aralıklarla üç kez plazma bağışını yapabileceğini vurgulayarak, "Alınan 400 mililitrelik plazmayı ikiye ayırarak iki farklı hastaya kullanılmak üzere hastaneye naklini yapıyoruz. Eğer bağışçılarımız buraya gelmek konusunda bir zorluk yaşarsa Kızılay araçlarıyla evlerinden alıp bağış yapıldıktan sonra tekrar evlerine de bırakabiliyoruz. Bağış yapan kişiler sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde ise bağış yapacakları için muaf durumunda bulunuyorlar. Bağışçılarımıza randevu oluşturduğumuz için onlara mesaj gidiyor. O mesajları emniyet güçlerine gösterip izin alabiliyorlar. Bağışçımız çıktıktan sonra da kan bağışı yaptığına dair bir belgeyi evlerine bir kağıt göndererek veya bilekliklerindeki barkodlarla güvenli bir şekilde evine ulaşabiliyor" diye konuştu.
14 plazma bağışı aldılar, daha da artmasını bekliyorlar
Gök ayrıca, Türk Kızılayı Ege Bölge Kan Merkezinin bugüne kadar 13 plazma bağışı aldığını ve bu plazmaların 26 hastada kullanıldığını söyledi. Bugün 14. bağışın Gizem hemşire ile gerçekleştiğini söyleyen Gök, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gizem hemşireye çok teşekkür ediyoruz. O bir sağlık çalışanı yani neferimiz. Onun görevi hayat kurtarmak ama burada da hastanede zor durumda bulunan insanlarda kullanılmak üzere plazma bağışı yaptı."