AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato tarafından TCK'nın 314'üncü ve CMK'nın 161/8'nci maddesi kapsamında "terör örgütü kurmak, yönetmek, üyesi olmak ve örgüt adına faaliyetlerde bulunmak" iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, İzmir başta olmak üzere Ankara, Adıyaman, Erzurum, Zonguldak, Yalova, Trabzon, Uşak, Antalya, Diyarbakır, Kütahya ve Şanlıurfa'nın da aralarında bulunduğu 18 ilde gözaltına alınan 46 şüphelinin İzmir Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğündeki işlemleri devam ediyor.
Fetullah Gülen'in "Bir numaralı şüpheli" olduğu ve toplam 57 şüpheli hakkında yakalama kararı çıkartılan soruşturma kapsamında düzenlenen operasyonun, müfettişler ve savcılık tarafından 1,5 yıldır sürdürülen incelemenin ardından "askeri casusluk - gizli bilgi ve belge bulundurma" davasının soruşturma sürecinde çeşitli usulsüzlükler yapılarak sahte delil üretildiği iddialarına ilişkin kuvvetli bulgular elde edilmesi üzerine başlatıldığı bildirildi.
FETÖ/PDY'nin bölge imamının talimatları üzerine, "Askeri casusluk - gizli bilgi ve belge bulundurma" soruşturmasında taraflı ve kasıtlı olarak usulsüzlükler yapılarak, bu davanın şüphelilerinin kamuoyunda itibarsızlaştırılarak devlet bürokrasisinden ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden tasfiyesi ve kendilerine yakın isimlerin yükselmesinin önünün açılması amaçlandığı kaydedildi.
Soruşturmanın derinleştirilerek sürdürüleceği ve o dönem yapılan suçlamalarla görevden alınan kişilerin yerine getirilenlerin de durumlarının incelenerek FETÖ/PDY bağlantılarının araştırıldığı öğrenildi.
- "Gizli bilgi ve belge bulundurma davası"
"Gizli bilgi ve belge bulundurma" iddialarına ilişkin soruşturma, İzmir Emniyet Müdürlüğüne 10 Ağustos 2010'da gelen bir ihbar maili üzerine başlatıldı.
Soruşturmada, aralarında üst düzey askeri yetkililerinin de bulunduğu kişiler, devletin gizli bilgi ve belgelerini yabancı istihbarat servislerine vermekle suçlandı.
O dönemde görevli teftiş kurulu üyelerinin "gizli" ibareli raporu üzerine soruşturma "casusluk" suçlamasına çevrildi.
Şüphelilerin, üretilen dijital veriler içerisine, fişledikleri kişilerin isimlerini de koyarak soruşturmaya dahil etmeye çalıştıkları, dava sürecinde mahkemeye sunulan sahte raporlar ile de delilleri gerçekmiş gibi göstermeye çalıştıkları tespit edildi.
Zanlıların bunun yanı sıra, usulsüz dinleme yaparak elde ettikleri bilgileri, fişledikleri kişilerin görevden ayrılması için iftira ve şantaj aracı olarak kullandıkları da belirlendi.
İzmir merkezli 18 ilde "Paralel Devlet Yapılanması"na yönelik operasyon kapsamında aralarında merkez valileri, mülkiye müfettişi, emniyet müdürü ve polislerin de bulunduğu 57 kişi hakkında gözaltı kararı çıkartılmıştı.