İkizlerin dayısı Murat Karkar, Anneler Günü organizasyonuyla İzmir'den Marmaris'e giden midibüste bulunan ablası Selda Altay'ın (41) hayatını kaybetmesinin kendilerine tarifsiz bir acı yaşattığını söyledi.
Ablasından geriye 15 yaşındaki ikizleri Sude ve Buse'nin kaldığını, eniştesinin 2006 yılında iş gezisi için gittiği Sakarya'da bindiği aracın tırla çarpışması sonucu hayatını kaybettiğini, yeğenlerinin çok erken yaşta babasız kaldığını anlatan Karkar, bu kazanın ardından ablası Selda Altay'ın kızlarının üzerine daha fazla düştüğünü kaydetti.
Ablasının yeğenleriyle bir arkadaş gibi olduğunu, kendisinin okuyamadığını ancak kızlarının okuması için elinden geleni yaptığını ifade eden Murat Karkar, Sude ve Buse'nin annelerinin ölümüyle ciddi bir sarsıntı geçirdiğini ifade etti.
- Geziye katılmalarına anneleri izin vermemiş
Sude ve Buse'nin de Marmaris'e düzenlenen geziye katılmak istediğini anlatan Karkar, şöyle konuştu:
"Ablam çocuklarını hiç yanından ayırmazdı. Çocuklar da geziye gitmek istiyor ancak pazartesi günü İngilizce sınavları var. Ablam bu durumdan rahatsız oluyor. 'Ya ben gitmeyeyim sizinle durayım ya da sınavınıza çalışın, gelmeyin. Birini seçin' diyor. Çocuklar da 'sınava çalışalım' diyor. Yeğenlerim kazayla beraber ciddi bir travma yaşadı. Hala gerçek olduğuna inanamıyorlar. Daha çok küçük yaşta babalarını kaybettiler, tutunacak tek dalları anneleriydi. Onlar zaten anne-kız gibi değil, dostlardı. Babalarının üstüne annelerini de kaybedince boşluğa düştüler. Okula gitmek istemiyorlar, hayata küstüler, içlerine kapandılar."
- İkizler için yardım bekliyorlar
Dokuz Eylül Anadolu Lisesi 9'uncu sınıfa giden yeğenlerinin derslerinin çok iyi olduğunu, teşekkür, takdir belgelerinin bulunduğunu, ablasının da tek isteğinin onların okuması olduğunu vurgulayan Murat Karkar, Buse ve Sude'nin, ablalarının vasiyeti olan eğitimlerine devam etmeleri için her şeyi yapacaklarını dile getirdi.
Karkar, "Hedefimiz onları okuldan iyi bir şekilde mezun edip geleceğe hazırlamak. Şu an 15 yaşındalar. Babalarını kaybetmeleriyle onlar için hayat 1-0'dı. Bu denizde boğulmasınlar. Elimizden geleni yapacağız ama bizim elimiz, gücümüz bir yere kadar yeter. Devlet bize yardımcı olsun, bu çocukları kaybetmeyelim." diye konuştu.
İkizlerin amcası İsa Özdemir ise kardeşinin ardından yengelerini de kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını belirtti.
Yeğenlerinin maddi ve manevi desteğe ihtiyacı olduğunu dile getiren Özdemir, "Çocukların yaşadığı travma hakikaten çok yüksek. Ne kadar az da hatırlasalar, bir baba kaybı ardından anne kaybı. Çok yıktı gerçekten çocukları. Bu saatten sonra çocukların hayata adaptasyonu zorlaştı. Hatta okula gitmek istemediler. Öğretmenleri geldiler, ilgilendiler. 'Mutlaka çarşamba günü bekliyoruz' dediler. Bazı sıkıntılar yaşıyor çocuklar. Nasıl bir destek alırız, bunun arayışı içerisindeyiz. Yetkililerden destek bekliyoruz." ifadelerini kullandı.