Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu yargılanan eski İl Jandarma Komutan Yardımcısı yarbay Kamil Öztürk, eski yüzbaşı Ömer Şener, üsteğmen Levent Saka, astsubay Murat Aydoğmuş ile tutuksuz yargılanan Kars Jandarma Komutanı Albay Serdar Güngör hazır bulundu.
Kars Adliyesinde daha önce konferans salonu olarak kullanılan 150 kişilik salonda görülen duruşmada sanık avukatları da yerlerini aldı.
Sanık savunmalarının alınmaya başlandığı duruşmada, Kars Cumhuriyet Başsavcısı Serdar Durmuş da iddia makamı olarak duruşmaya iştirak etti.
Tutuklu sanıklardan eski Selim İlçe Jandarma Komutanı yüzbaşı Ömer Şener, Van T Tipi Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yaptığı savunmasında Kars İl Jandarma Komutanlığından gelen telefon üzerine karakolları arayarak emniyet almalarını söylediğini belirtti.
Karakolları arayarak güvenlik önlemi almalarını söylediğini beyan eden Şener, "Personelimi ilçe jandarmaya çağırdım. Olası toplumsal olaylara karşı personelime 'buranın emniyetini alacağız dışarı çıkmayacağız' dedim. Karakolları aramaya başladım, Karakol Komutanı Başçavuş Hüseyin Kayaoluk'u aradım, kendisine 'karakolun emniyetini al, dışarı çıkma' dedim. O da bana 'ben bu darbeye katılmıyorum, desteklemiyorum, siz darbecisiniz' dedi. Bunun üzerine ben de darbeci olmadığımı söyledim. Güvenlik önlemi alması emrini verdim." dedi.
Şener, darbe girişimin yaşandığı gece de birkaç defa dönemin Selim Kaymakamı Erdinç Dolu'nun kendisini aradığını anlatarak, "İlçe Jandarma Komutanlığı olarak bu işin içerisinde olmadığımızı söyledim. Bir süre sonra tekrar aradı, ne hazırlığı içerisinde olduğumuzu sordu ben de bir hazırlık içerisinde olmadığımızı söyledim. O da bana 'benim emrim olmadan hareket etme' dedi. Daha sonra Kamil yarbay aradı, İl Emniyet Müdürlüğünün güvenliği için bir zırhlı aracı göndermemizi istedi. İlçe Emniyet Amirliğine gittik, araç konusunu kaymakama ilettik o da birkaç yerle görüştükten sonra dışarıda bekleyen vatandaşlara, 'jandarma bizimle beraber' diyerek, zırhlı aracın Kars'taki olayları bastırmak için gittiğini söyledi. Personeli eve gönderdim. Eğer isteseydim 15 dakikada ilçeyi kuşatırdım çünkü silahlı askerimiz vardı, gece görüşlü araçlarımız vardı. İlçede 22 polis vardı bizde 100 silahlı asker. İsteseydim kuşatırdım kimse önümüzde duramazdı." ifadesini kullandı.
Eski İl Jandarma Komutan Yardımcısı yarbay Kamil Öztürk de İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Serdar Güngör'ün emri üzerine komutanlığa gittiğini belirterek, "Ben de sivil giyinmiştim, harekat merkezine gittim. Serdar Güngör telefonla konuşuyordu. Ali Avcı'nın aradığını ve tabura gitmemizi söyledi. Serdar Güngör'ün elinde bir klasör vardı, evrakları okumadım, incelemedim, bir sıkıntı var, terör saldırısı olabileceğinden tabura çağırdıklarını düşündüm. Nöbetçilerden biri klasörü kapalı bir şekilde bana verdi, ben de incelemedim dışarı çıktım. Darbe olabileceğini düşünmedim çünkü darbe 15 dakikada yapılacak bir şey değil, aylar önce hazırlık yapılması gerektiren bir şey." şeklinde beyan verdi.
Başka bir davadan tutuklu bulunan sözde sıkıyönetim komutanı Ali Avcı'nın daveti üzerine tugaya gittiklerini öne süren Öztürk, şunları kaydetti:
"Tugay karargahına girdik Ali Avcı'nın odasına gittik. Klasörü tugay komutanının önündeki masaya koydum. Ali Avcı ilk gittiğimizde önlem falan alacağımızı söyledi. Bir süre sona Ali Avcı darbe olduğunu, sadece kendisinin bildiğini söyledi. Serkan Polat içeri girip çıkıyordu. Ali Avcı çevre güvenliği, kışla emniyetinin alınması ve Kağızman'da bulunan Harun Doğanay'ın getirilmesi için emir verdi. Orada ne söylediyse ben emirleri yerine getirdim. Saat 00.00'da elektrik kesilme mevzusu çıktı. Serdar Güngör'e 'Aras elektrikte tanıdığın var mı?' dedi. Ben de bilmediğimi söyledim. Bu olaydan rahatsızlık duydum, bu işle ilgilenen birilerinin olup olmadığını sordu. Ben de Levent Saka'yı aradım. O da tanıdık birinin olmadığını söyledi. Biz saat 01.00 civarında tugaydan ayrıldık. Jandarmaya gittik harekat merkezinde klasörü açtım karargah sorumlulukları yazıyordu şok oldum. Serdar Güngör'e kanunsuz bir emir olduğunu valiyi aramamız gerektiğini söyledim."
- "Jandarma olarak elektrik kesme işine destek vereceğiz"
Tutuklu sanıklardan eski üsteğmen Levent Saka ise alaya gittiğinde sıkıyönetimden haberinin olmadığını kaydetti.
Yarbay Kamil Öztürk'ün darbe girişiminin yaşandığı gece de Emniyet Müdürlüğünün elektrik kesme işlemi için kendisini aradığını iddia eden Saka, "Aytaç binbaşının yanına gittim ne olduğunu sordum, 'darbe sanırım' dedi. Beraber televizyon izliyorduk, daha sonra içtima alnına indik. Alanda silahlı, teçhizatlı askerler bulunuyordu. Askerlerin başında Murat Aydoğmuş bulunuyordu. Murat Aydoğmuş'un 'size ateş edene ateş edin' dediğini duydum. Sorumlu olduğum askerlerin yanına gittim. Ben birliğimi içtima alanından çektim, askerler tedirgin olduklarını söylediler. Kamil Yarbay telefonla aradı, 'Jandarma olarak elektrik kesme işine destek vereceğiz, sen onlarla gideceksin' dedi. İlk defa bir emre karşı çıktım. Bu iş için hazırlanan 2 ZPT vardı onları takip etmemi söyledi. Ben de zırhlı araç ZPT'leri takip etmeyeceğimi söyledim. Daha sonra tekrar aradı ZPT'lerin gelip gelmediğini sordu bilmediğimi söyleyerek telefonu kapattım. Kamil Yarbay geldi, 'sana söylediklerimi unut, valiliğin emrindeyiz. Bir bahane uyduracaksın' dedi. Ben de 'komutanım bir suç işlemedik' dedim. O da bana 'suç işlemedik durduk yerde başımıza iş açmayalım' dedi.
Duruşma sanık savunmalarının alınmasıyla devam ediliyor.