Moon, Kore'nin Japonya'ya karşı bağımsızlık hareketini başlattığı 1 Mart 1919'un 99. yıl dönümünde yaptığı konuşmada, "Japon hükümeti, faili olduğu, istismar edilen kadınlar sorunun çözülmesi konusunun hallolduğunu söylememelidir." diyerek konunun henüz kapanmadığını vurguladı.
Kore Yarımadası'nı 1910-1945 yılları arasında işgal eden Japon askerlerinin, 1930'lu yıllardan 2. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar büyük çoğunluğu Kore, Filipinler, Tayvan ve diğer Asya ülkelerinden binlerce kadın, askerler için kurulan merkezlerde "seks kölesi" olarak çalıştırdığı, tarihi belgelerde de ortaya konuluyor.
Japon ordusu, 1937'de Çin'in o dönem başkenti Nancing'i ele geçirmiş, tarihe Nancing Katliamı olarak geçen altı hafta boyunca yüz binlerce kişi öldürülmüş, on binlerce kadın tecavüze uğramıştı. İddialara göre, Japonya, kadınların kullanıldığına dair kanıtları savaş sonrasında yok etti.
İstismar edilen kadınlardan çoğu, Japonya'da hemşirelik, fabrika işçiliği gibi iş olanaklarıyla kandırılarak hayat kadını olmaya zorlandı. En küçüğü 14 yaşındaki Koreli kadınlara, götürüldükleri yerlerde Japon üniformaları giydirilerek Japon isimleri verildi.
Mağdur kadınlardan bazıları hamile kaldı. Bu kadınların bir kısmı cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalandı ve çoğu esaret altında öldü.
Savaş dönemine ait nakliye faturalarında ise bu kadınlar "askeri malzeme" olarak kategorize edildiği ortaya çıktı.
- Anlaşma süreci
Eski Japonya Başbakanı Tomiçi Murayama, 1990'larda iktidarda bulunduğu dönemde 2. Dünya Savaşı sırasında yaşananlar için özür dilemişti.
Japonya, 1965'te imzalanan anlaşmayla 2. Dünya Savaşı'ndan kaynaklanan tüm tazminat konularının çözüldüğünü ileri sürüyor. Güney Kore ise bazı vatandaşlarının köle olarak kullanılması dahil işlenen savaş suçlarının yeniden ele alınması gerektiğini savunuyor.
2015'te istismar mağduru olan hayattaki yaklaşık 50 kadın, Japonya Başbakanı Şinzo Abe'nin kendilerinden özür dilemesini talep etti, Abe'nin özür dilememesi halinde Japonya'ya karşı ABD'de tazminat davası açacaklarını duyurdu.
2015'in aralık ayında Japonya ve Güney Kore, savaş yıllarında Japon askerlerinin köleleştirdiği kadınlar konusunda anlaşmaya vardı. Japonya Başbakanı Şinzo Abe, dönemin Güney Kore Devlet Başkanı Park Geun-hye'yi telefonla arayarak özür diledi. Anlaşma kapsamında Japonya, hayatta kalan kadınlara tazminat ödenmesi için fon kurmuş, karşılığında Güney Kore'nin bundan böyle konu hakkında kendilerini suçlayan ifade ve tavırlardan kaçınmasını talep etmişti.
Abe, ayrıca "Japonya ve Güney Kore yeni bir döneme giriyor. Bu sorunu gelecek nesillere taşımamalıyız." ifadelerini kullanmıştı.
Anlaşmada istismar mağduru kadınlar ve hayattaki aile fertlerine yaklaşık 9 milyon dolarlık yardım fonunun ödenmesi de öngörülüyordu ancak Güney Koreli kadınlar, 2016'da tazminat almayı reddederek Japonya Başbakanı Abe'nin kendilerinden yüz yüze özür dilemesini istedi.
Park'ın görevden alınmasının ardından devlet başkanı olan Moon Jae-in ise anlaşmayı, kurbanların ve vatandaşların izni olmadan yapılan "siyasi bir anlaşma" olarak nitelendirdi. Moon, "Güney Kore ve Japonya arasında istismar edilen kadınlar konusunda yapılan müzakerelerin ciddi eksiklikleri olduğu teyit edildi. Talihsiz ancak göz ardı edemeyeceğimiz bir gelişme." dedi.
Mayıs ayında göreve gelen Moon Jae-in, Güney Kore halkının anlaşmayı duygusal olarak kabul edilemez bulduğunu savunarak, konuyu yeniden gündeme getirmişti.