Dalgakıran, kadınların iş yaşamına eşit katılımını teşvik etmek ve onların yaratıcı gücünü Türkiye sanayisine kazandırmak amacıyla hayata geçirdikleri "Kadın Makinecilerle Var Gücümüzle" projesi kapsamında, Sakarya Üniversitesi'nde (SAÜ) mühendislik fakültesi öğrencileriyle bir araya geldi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan Dalgakıran, Türkiye'de kadın-erkek iş gücüne katılım oranının yüzde 50 civarında olduğunu belirterek, bu rakamın Almanya, Amerika ve bütün gelişmiş ülkelerde yüzde 70'lerin üstünde olduğunu söyledi.
Bunun Almanya'da 100 kişiden 70'inin çalışıp ürettiği anlamına geldiğini aktaran Dalgakıran, şunları söyledi:
"Türkiye'de ise 100 kişiden 50 kişi üretiyor. Bu toplam tabloyu bozan, dengeyi bozan da kadın ve erkek çalışan oranı. Gelişmiş ülkelerde bu oran hemen hemen birbirine eşit, çok yakın değerlerde. Türkiye'de ise erkek çalışan oranı, 100 kişide 70, kadınlarda 100 kişide 30. İş gücüne katılımı ne kadar çoğaltırsak o ülke o kadar fazla değer üretir. Laf üretmek mi, değer üretmek mi? İş gücüne katılımı artıramadığınız zaman laf üretimini artırıyorsunuz. O zaman da sıradanların esiri olan bir ülke, analiz yapamayan, analitik düşünceden uzak, üretim yapamayan ya da yaparsa bile yüksek gelir seviyesindeki ülkelerin yaptığı üretim düzeyinden uzakta, katma değer üretiminden uzakta bir ekonomi oluşturursunuz."
Dalgakıran, bu toprakların aşağı yukarı 300 yıldır dünya ticaretinden aynı payı aldığını dile getirerek, kadınların yüzde 70'inin mutlaka çalışıp üretime katkı sunması gerektiğini kaydetti.
- "Kadınlar makine sektöründe harikalar yaratıyor"
Kadınların çalışmamasının kültürle yakından bağlantısı olduğunu vurgulayan Adnan Dalgakıran, şöyle konuştu:
"Makine İhracatçıları Birliği Başkanı olarak yine makine üreten bir şirketin patronuyum. 800'den fazla çalışanımız var ve böylesine zorlu bir sektörde en üst düzey iki yöneticim kadın. Çalışan kadın mühendisler, erkek mühendislerden bana göre çok daha başarılılar. Dolayısıyla böyle bir proje geldiği zaman 'Hemen yapın.' dedim. Kadınlarımızın yeteneklerine, kabiliyetlerine gerçekten inanıyorum ama içinde bulunduğumuz düşünce tarzını biraz terk etmemiz, ayrımcılığı bırakmamız lazım."
Dalgakıran, 3-5 kadın kontenjanı uygulamasına da karşı olduğunu vurgulayarak, kadınların buna ihtiyacı olmadığını dile getirdi. Bu topraklardaki kadınların azimli olduğunu ve farklı yetenekleri bulunduğunu vurgulayan Dalgakıran, "Eğer siz iş gücüne katılırsanız erkekler bir süre sonra, 'Bize kontenjan ayırın.' diyebilir." dedi.
Katma değere ihtiyaçları olduğunu, Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının sadece yüzde 15'inin sanayiden geldiğini aktaran Dalgakıran, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sadece yüzde 15'i üretimden geliyor. Geri kalan alanlar finans, hizmet, şu, bu. Bu iyi bir tablo değil. Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 15'i üretimden, sanayiden geliyor dedik, bu sanayinin de yüzde 70'i orta düşük ve düşük teknolojide üretim yapıyor. Bunu değiştirmemiz lazım. Lafla peynir gemisi yürümüyor. Üretiyor musun, ne üretiyorsun ve bu ülkeye nasıl bir katkın var? Ben bir tek bundan anlarım. Lafı herkes üretir, dolayısıyla önce kendimizi kıyaslamamız gerekiyor. Böyle bir programı kadınlarımızı yüreklendirmek için yapıyoruz. Makine sektöründe kadınlar işin içine girdiği zaman harikalar yaratıyorlar, diğer alanlardaki mühendisliklerde de böyle. Sizin disiplininize, bakış açınıza, titizliğinize, hırsınıza bu ülkenin ihtiyacı var."