Kalkınma Bakanı Yılmaz:
Kalkınma Bakanı Yılmaz:

Oluşturma Tarihi: 2015-12-16 00:07:20

Güncelleme Tarihi: 2015-12-16 00:07:20

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, terörle mücadeleye ilişkin, "Sivil bir vatandaşımızın kılına zarar gelmesin diye çok büyük hassasiyet gösteriyoruz, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Bazı mücadelelerin bu kadar uzun sürmesinin de temel sebebi budur" dedi.

Yılmaz, Kiğı Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin (KİSİAD) Üsküdar'daki bir restoranda düzenlediği sohbet toplantısına katıldı.

Burada hemşehrilerine seslenen Yılmaz, Bingöl'ün iki fay hattının kesişim noktasında bulunduğunu anımsatarak, "Ev yaparken, yer seçerken, inşaatları yaparken bir deprem bölgesinde yer aldığımızı unutmayalım. İki hafta önce yaşanan küçük deprem inşallah daha duyarlı olmamıza vesile olur, büyük acılar yaşanmadan önlemler alırız" ifadesini kullandı.

Bingöl Havalimanı'nı 230 bin vatandaşın kullandığını aktaran Yılmaz, Bingöl Üniversitesi'nde de uluslararası boyutlu organizasyonların düzenlenmeye başladığını söyledi. Bingöl'ün gelişimini sürdürdüğünü vurgulayan Yılmaz, İstanbul'da yaşayan Bingöllülere "memleketinizi unutmayın" çağrısı yaptı.

- "Düğün ve taziyelerde ideoloji olmaz"

Bakan Yılmaz, Türkiye genelinde yatırımların yüzde 20'sini kamu kesiminin, yüzde 80'ini ise özel sektörün yaptığını anımsatarak, Bingöl hakkında oluşan olumsuz imaj nedeniyle şehre yeterli özel sektör yatırımının gelmediğini ifade etti.

Bingöllülerin hakka hukuka riayet eden kimseler olduğunu dile getiren Yılmaz, "Birtakım kaba ideolojilerin Bingölümüzü tahrik etmesine izin vermememiz gerekiyor" dedi.

Ortak acıları ve sevinçleri ideolojik zemine çekmenin zararlarına dikkati çeken Yılmaz, terörün toplum kültürünü yok ettiğini söyledi.

Tüm siyasi görüşleri değerli bulduğunu vurgulayan Yılmaz, teröre mesafe koymayan çevrelerin siyasi görüşüne saygı duyulamayacağını belirterek, şunları kaydetti:

"Düğün ve taziyelerde ideoloji olmaz. Buralara da ideolojiyi soktuğunuz anda aslında toplumun o temel dokusunu tahrip etmiş oluyorsunuz. Geriye uğrunda mücadele edilecek, çaba sarf edilecek bir değer bırakmıyorsunuz. Değerlerin içini boşaltıyorsunuz, örfü tahrip ediyorsunuz, maneviyatı tahrip ediyorsunuz. Burada hiç kimseye müsaade etmemek lazım. Herkes görüşünü anlatsın ama bir taraftan da aynı masanın etrafında oturmasını da becerelim. Belli ortak ruhlarımız da olmalı. Adap olmalı, edep olmalı, büyüğe saygı olmalı, geçmişe saygı olmalı. Bunları bir tarafa bıraktığımız zaman emin olun insanlığımız da ilişkilerimiz de büyük bir darbe alıyor."

- "Hiçbir parti diğerinin düşmanı değildir"

Cevdet Yılmaz, terörün meşru bir gerekçesinin bulunamayacağını, mezhepsel, dini ve etnik gerekçelerin teröre kılıf yapılamayacağını söyledi.

İnandığı görüşü ifade etmek için eline silah alan çevreleri eleştiren Yılmaz, "Eline silahı aldığı andan itibaren hiçbir meşruiyeti kalmıyor. Ettiği sözlerin içini boşaltıyorlar. Bir taraftan 'barış, demokrasi, insanlık' diyeceksiniz bir taraftan tek elinizde de silah olacak. Böyle bir şey yok. Buna kimsenin de kanmaması lazım. Bizim silahların olmadığı bir ortamda siyasi rekabet yapmamız lazım. Hiçbir parti diğerinin düşmanı değildir, olmamalıdır da, rakibidir sadece" şeklinde konuştu.

- "Silahla giriyorsanız, orada yaşanan her şeyden sorumlusunuz demektir"

Terörün bedelini en ağır şekilde ödeyenlerin bölgede yaşayan alt gelirli aileler olduğunu aktaran Yılmaz, Diyarbakır'daki idarecilerle son görüşmesinde iç açıcı olmayan bilgiler duyduğunu ifade etti.

Yılmaz, "Oradaki esnaf kan ağlıyor. Görüşü ne olursa olsun, oradaki esnaf, iş adamı, genç, yaşlı, aile, herkesin hayatını perişan eden bir ortam var ve bu maalesef birilerinin hiç umurunda değil. 'Ne olursa olsun vatandaşa' gibi bir zihniyet içinde sivil vatandaşın içine silahlı unsurlarla girilmesi hiçbir şekilde mazur görülebilir, kabul edilebilir değil. Orada sivillere gelebilecek en küçük zarardan da sorumludur o insanlar. Sivil insanın içine silahla giriyorsanız, orada yaşanan her şeyden sorumlusunuz demektir" ifadesini kullandı.

- "'Ama, fakat' demeye başladığımız anda kaybederiz"

Devletin vatandaşların can güvenliğini korumakla sorumlu olduğunu, buna karşın terör örgütünün silahlı grupları halkın arasına soktuğu için devletin daha ihtiyatlı davrandığını vurgulayan Yılmaz, şöyle devam etti:

"Hükümet olarak hep söylüyoruz, söylemeye devam edeceğiz. Sivil bir vatandaşımızın kılına zarar gelmesin diye çok büyük hassasiyet gösteriyoruz, bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Bazı mücadelelerin bu kadar uzun sürmesinin de temel sebebi budur.

Bir taraftan da elbette vatandaşımız bir noktadan sonra canından beziyor. Bu ortamla ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bunlara karşı da toplum olarak hepimizin tavır koyması lazım. Sesimizi yükseltmemiz lazım, biz söylemezsek, kendimiz bu konuları dile getirmezsek bir başkasından bekleyemeyiz. Bu topraklarda yaşayan yetişmiş insanlar olarak halkımızın karşı karşıya kaldığı bu sıkıntıları bizim dile getirmemiz ve en başta bunlara bizim karşı olduğumuzu ortaya koymamız lazım. Görüşümüz ne olursa olsun bazı konularda ilkesel tavır sergilememiz lazım. İşte terör onlardan bir tanesidir. 'Ama, fakat' demeye başladığımız anda kaybederiz."

Kalkınma Bakanı Yılmaz, Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'in yanı sıra çeşitli idarecilerin de katıldığı etkinlikte KİSİAD üyeleriyle fotoğraf çektirdi.