'(Kaşıkçı'yla ilgili) Cezai soruşturma için yetkimiz yok'
BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet:- '(Kaşıkçı soruşturması) Uluslararası soruşturma çağrısı yaptık. Ama bizim cezai bir soruşturma için yetkimiz yok'- 'Hakikaten gerçekte neler olduğunun ortaya çıkması ve bu korkunç cinayetin sorumlularının ortaya çıkması için (uluslararası soruşturmanın) gerekli olduğuna inanıyorum'- '(Fransa'daki protestolar) Bence (göstericiler) barışçıl

Oluşturma Tarihi: 2018-12-05 14:51:44

Güncelleme Tarihi: 2018-12-05 14:51:44

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, Suudi Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmesine ilişkin uluslararası soruşturma çağrısı yaptıklarını anımsatarak, "Ama bizim cezai bir soruşturma için yetkimiz yok." dedi.

Bachelet, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 70. yıl dönümü dolayısıyla BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında dünyanın farklı bölgelerindeki insan hakları durumuna ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bachelet, BM'nin işkence, ifade özgürlüğü, yargısız infaz konusundaki 3 raportörünün daha önce Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası soruşturma çağrısında bulunduğunu anımsatarak, "Ayrıca biz de uluslararası soruşturma çağrısı yaptık. Ama bizim cezai soruşturma için yetkimiz yok." dedi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e Kaşıkçı cinayetine ilişkin uluslararası bir soruşturma yapılması gerektiğini ilettiğini aktaran Bachelet, böyle bir soruşturmanın ancak BM üyesi ülkeler ve BM Güvenlik Konseyinin girişimiyle yapılacağına dikkat çekti.

Bachelet, "Hakikaten gerçekte neler olduğunun ortaya çıkması ve bu korkunç cinayetin sorumlularının ortaya çıkması için (böyle bir soruşturmanın) gerekli olduğuna inanıyorum. Ayrıca tüm gazetecilerin de korunması gerektiğine inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Kaşıkçı cinayetine ilişkin BM'nin pasif kaldığına ilişkin eleştirelere katılmadığını belirten Bachelet, "Konuyu öğrenmek için bilgi bekliyorduk. Çünkü duyumlara göre hareket edemeyiz. Söylediğim gibi cezai bir soruşturma için bizim bir yetkimiz yok. " dedi.

- Fransızlar barışçıl şeklide protesto etme hakkına sahip

Bachelet, Fransa'daki akaryakıt zamlarının düşürülmesi ve ekonomik koşulların iyileştirilmesi için eylem yapan "sarı yelekliler" gösterilerine ilişkin, insanların özgür şekilde ifade özgürlüğünden kaynaklanan haklarını kullanabileceğini söyledi.

Göstericilere barışçıl şekilde gösteri yapmaları çağrısında bulunan Bachelet, "Bence tüm taraflar sorunu çözmek için diyalog ve müzakere yolunu seçmeli. Bence (göstericiler) barışçıl bir şeklide protesto etme hakkına sahip." değerlendirmesinde bulundu.

- "7 bin sivil kapana kısıldı"

Bacheet, Suriye'nin Deyrizor ilindeki durumdan son derece kaygılı olduğunu da belirterek, bölgedeki sivillerin adeta "pazarlık aracı ve piyon" olarak kullanıldığını ve Suriye'deki iç savaşın en büyük bedelini sivillerin ödediğini vurguladı.

"DEAŞ'in kontrol ettiği bölgede en az 7 bin sivil kapana kısıldı." diyen Bachelet, bu sivillerin bir taraftan DEAŞ'e yönelik hava saldırlarından dolayı korkuya kapıldığını diğer taraftan da bölgeden çıkmalarına izin verilmediğini kaydetti.

Bachelet, ayrıca DEAŞ'in, YPG ve çatışmanın diğer taraflarıyla iş birliği yaptığını düşündüğü sivilleri idam ettiğine dair kendilerine bilgiler geldiğini aktardı.

Terör örgütü DEAŞ'e karşı operasyon yapan tüm ülkelere çağrıda bulunan Bachelet, uluslararası insan hukukunun gereği olarak sivil ve sivil yapıların korunması zorunluluğunu anımsattı.

- "Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne erişim talebinde bulunduk"

Bachelet, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine ve ülkedeki Müslümanlara yönelik toplama kampı uygulamaları hakkındaki bir soru üzerine de bölgeye uluşmak için Çin hükümeti nezdindeki girişimlerine devam ettiklerini dile getirdi.

Michelle Bachelet, "Bize gelen endişe verici raporları kontrol edip doğrulayabilmek için bölgeye doğrudan erişim talebinde bulunduk." diye konuştu.

BM Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesinin Çin'de ayrımcılığa uğrayan topluluklarla ilgili İsviçre'nin Cenevre kentinde ağustosta düzenlediği toplantıya katılan insan hakları kuruluşları, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yerel yöneticilerin, siyasi olarak sakıncalı tutumlar içinde olduğunu iddia ettiği kişileri siyasi eğitim merkezlerinde alıkoyduğunu açıklamıştı.