Kayapınar Belediyesinde 110 kişi işten çıkarıldı
Diyarbakır'ın Kayapınar İlçe Belediyesine kayyum olarak görevlendirilen Kaymakam Mustafa Kılıç, belediyede terörle bağlantılı olduğu tespit edilen 110 kişinin işine son verildiğini belirterek, sadık bir şekilde çalışan işçilere dokunulmayacağını kaydetti.

Oluşturma Tarihi: 2017-02-08 13:34:25

Güncelleme Tarihi: 2017-02-08 13:34:25

Diyarbakır'ın Kayapınar İlçe Belediyesine kayyum olarak görevlendirilen Kaymakam Mustafa Kılıç, belediyede terörle bağlantılı olduğu tespit edilen 110 kişinin işine son verildiğini belirterek, sadık bir şekilde çalışan işçilere dokunulmayacağını kaydetti.

Kayapınar Belediyesine kayyum olarak görevlendirilen İlçe Kaymakamı Mustafa Kılıç, kentteki yerel ve ulusal medya temsilcileriyle bir araya geldi. Gazetecilere açıklamalarda bulunan Kılıç, belediyenin içerisinde farklı saiklerle hareket edenleri tespit ettiklerini belirterek, "Zabıtada ve diğer birimlerde problem vardı. Terör örgütü ile illiyeti ve iltisakı olduğunu tespit ettiğimiz kişilerin işine son verdik. Bizde 710 taşeron çalışan vardı. İş akdinin feshettiğimizin tamamı 110 kişi, 600 kişi ise devam ediyor. Hiçbirine dokunmadık. Evine ekmek götüren, gerçekten de sadık bir şekilde çalışan ve başka saiklerle hareket etmeyen hiç kimseye dokunmayacağız. İşimiz de olmaz zaten. Biz kimsenin rızkını kesmek derdinde değiliz. Birçoğunu gördük ki işe gelmiyor. Adamın nerede olduğu belli değil. 4-5 gün işe gelmeyenler var. Tutanak tutuyoruz. Belediyeden para alıyor, adam ortada yok. İş akitlerini feshettiklerimiz bu insanlar" dedi.

"Bütçe personel odaklı hazırlanmış"

Belediyenin daha önceki bütçesinin hizmet odaklı değil personel odaklı hazırlandığına dikkat çeken Kılıç, kendilerinin hizmete yönelik çalışacaklarını ve belediyenin bütün imkanlarını şehrin emrine sunmaya hazır olduklarını vurguladı. Projelerini anlatan Kılıç, "Birçoğu bitti, icraat aşamasına geçmek üzereyiz. Boşa harcayacak vaktimiz yok. Şehrin geleceğine yönelik bazı projeleri ortak kararlar çıkararak toplumun dinamiklerini de dikkate alarak hep birlikte yapalım istiyoruz. Perşembe günleri halk görüşmeleri yapacağız. Toplumun dezavantajlı kesimlerine eğilmeye devam edeceğiz. Belediyecilikle ilgili kim ne söz söyleyecekse onu da dinlemeye hazırız. Kapımız herkese açık, her fikir değerlidir. Yeter ki bu şehre katkı için bize birisi proje sunsun, akıl versin. Onu hayata geçirmeye hazırız. 1 aylık süre içerisinde ekiplerimiz kırsaldaki tüm köylerimizi dolaştı. Onların taleplerini dinledi. Yerinde incelemelerde bulundu. Şehir merkezinde tüm sokaklarımızı, yeni yapılaşan yerleri dolaştık. Sıkıntıları bir araya getirdik ve projelerimizi ürettik. Yaklaşık 34 köye taziye evi yapacağız. Yöredeki yas evlerinin önemini biliyoruz. Yaklaşık 208 metrekare alanda oluşturulacak yas evlerimizin projeleri bitti. İhale aşaması da bitmek üzere ve haftaya muhtemelen başlayacağız. Ayrıca tüm köy yollarının bize ait olan kısımlarını asfalt yapma kararı aldık. Onla ilgili projelerimiz de hazır. Bazı köylerimizde 20'ye yakın çocuk var ama anaokulu yok, kreş yoktu. Onların projeleri de bitti, onları da faaliyete geçireceğiz. İki tane büyük alan belirledik. Kadın yaşam evi ve gençlik yaşam evi adı altında iki tane büyük tesis kuracağız. Yaklaşık 3 bin 500 metrekare alan üzerine kurulu, içerisinde yüzme havuzu, fitness salonu, sauna, kadın yaşam alanı, kafeler, toplantı salonları, kuaförler olacak. Dezavantajlı kesimlerimiz de bu hizmetlerden ücretsiz faydalanacak. İlçemizde yaşayan ne kadar engelli, düşkün, bakıma muhtaç insan varsa ekiplerimizden bunların tespitini istedik. Ev ev gezip onların taleplerini topladık. Vatandaşlarımızın talebi üzerine onların bütün bakımlarını biz üstleniyoruz. Düşkün olan, yatağa mahkum olan insanların, engellilerin bütün öz bakım hizmetlerini, evlerinin temizliğini, ütü gibi hizmetlerini biz yapacağız. Bu vatandaşlarımız için kurduğumuz bir engelli yaşam merkezi var. Birkaç gün içerisinde oranın açılışını da yapacağız. Burada engelli vatandaşlarımızı misafir edeceğiz. Çocukları engelli olan anneler çocuklarını buraya rahatlıkla bırakıp işlerini halledebilecek. Yaşlı vatandaşlarımız kamu kurumlarında işleri olduğu zaman bizim ekiplerimiz götürecek, sonra tekrar evine bırakacağız" diye konuştu.

"Uyuşturucuya karşı caydırıcı unsurları devreye sokuyoruz"

Uyuşturucu kullanma yaşının 12'lere kadar düştüğünü anımsatan Kılıç, uyuşturucuya karşı caydırıcı unsurları devreye soktuklarına da dikkat çekti. Uyuşturucu ile kati bir şekilde mücadele etme kararı aldıklarını vurgulayan Kılıç, şunları söyledi:

"Bununla kati şekilde mücadele etme kararı aldık. Hem emniyet ekiplerimiz, hem bizler hem de eğitim kadromuzla bu konu ile ilgili sık sık toplantı yapacağız. Bu çocukları uyuşturucu veya başka bir bağımlılık oluşturan maddeye karşı korumak zorundayız. Bu çocuklar bizim çocuklarımız. Vatandaşımızın hizmetine sunacağımız ne madde varsa hayata geçirmeye hazırız. Bununla ilgili hükümetimizin desteği de arkamızdadır. Bir tane çocuğumuz bile eğer bir uyuşturucu müptelası olursa bunun sorumluluğunu kendimizde görürüz. Buna yönelik olarak konferanslar, seminerler, sinema gösterileri düzenleyeceğiz. Zararı ile ilgili olarak emniyetimizin yaptığı çalışmalar var. Onların bir tiyatro ekibi var. Gerekirse onları getireceğiz. Okul önlerindeki güvenlik tedbirlerimizi arttırıyoruz. Her okula ders saatleri boyunca bir tane gözlemci koyacağız. Okulun etrafında sıkıntılı tipler varsa onlara emniyete bilgi verilip müdahale edilecek. Kayapınar Belediyesi olarak borcu olmayan ve geliri fena olmayan bir belediyeyiz. Bu gelirleri hükümetimizin de destek olacağı parasal imkanları da kullanarak hızlı bir şekilde vatandaşımıza sunmak istiyoruz. Niyetimiz halis, inşallah sonumuz da hayır olur. Geçmiş yönetim şöyleydi böyleydi demek istemiyorum. Herkes biliyor zaten. Biz farklılığımızı hizmetlerimizle göstermek istiyoruz. İnşallah vatandaş da görür takdir eder. Diyarbakır'da görev yapan bütün kamu görevlilerine yönelik bir tehdit unsuru olduğu söylenmiyor. Canı veren Allah, korkumuz yok Allah'a şükür. Bu şekilde anılmak hoşumuza gitmiyor. Diyarbakır yaşanılabilir güzel bir şehir. Bu şehrin böyle şeylerle anılması gerçekten de benim içimi acıtıyor. Ben rahat bir şekilde sokağa çıkıp vatandaşla sohbet etmek istiyorum. Bunun için de bir korkumuz, çekincemiz yok."