Milli Mutabakat Komisyonu üyesi Kalaycı, AK Parti ve MHP'nin, siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin düzenlemeyi içeren ortak kanun teklifine ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Türk siyasi hayatında demokratikleşme yönünde önemli bir adım atıldığını belirten Kalaycı, teklifle, siyasi partilerin özgürlük alanının genişletildiğine ve ittifak kurmaya dönük yasakların kaldırıldığına işaret etti.
Seçim ittifaklarının, bu kanun teklifiyle gündeme gelmiş bir konu olmadığına ve yıllardır Türkiye'de seçim ittifaklarının yapıldığına değinen Kalaycı ancak Siyasi Partiler Kanunu ve seçim kanunlarının, ittifak yapmayı yasaklaması nedeniyle bunun kanuna karşı hile yoluyla gerçekleştirildiğini kaydetti.
Değerlendirme ve analizlerin mevcut durum üzerinden yapılması halinde getirilen düzenlemenin ne kadar önemli olduğunun daha iyi anlaşılacağını vurgulayan Kalaycı, "Gelen eleştirilerin cevabı, aslında daha önce yapılmış ittifakların içinde yer alıyor. Siyasi Partiler Kanunu, bir partinin, başka bir partiyi destekleyemeyeceğini açık bir şekilde ifade ediyor. Kaldırıyoruz bunu." diye konuştu.
-"Seçim ittifakı ile koalisyonu birbirine karıştırmamak lazım"
Geçmişte bazı siyasi partiler arasında yapılan seçim ittifaklarından örnekler veren ve bunların hiçbirinde koalisyonların olmadığını anımsatan Kalaycı, hazırladıkları teklifle koalisyonların geri geleceği şeklindeki eleştirilere katılmadığını söyledi.
Kalaycı, "Bugüne kadar ki seçim ittifaklarının, seçime yönelik olduğu ve seçimden önce oluşturulduğu, koalisyonların ise seçimden sonra hükümet kurma amacıyla oluşturulduğu açık. Onun için bunları birbirine karıştırmamak lazım." değerlendirmesinde bulundu.
-"İttifaklar, siyasi iklime çok olumlu katkı sağlayacak"
"Teklifin uygulamaya geçmesiyle birlikte küçük siyasi partilerin yok olacağı ve siyasetin iki partili bir sisteme doğru evrileceği" şeklindeki düşüncelere katılmadığını belirten Kalaycı, şu görüşlerini paylaştı:
"Bunun en somut örneği MHP'dir. Yıllarca operasyonlara maruz kalmış olmasına rağmen, darbe yönetimlerince Meclise girmemesine yönelik bir çok engelleyici düzenlemeler yapılmış olmasına rağmen MHP 50 yıldır Türk siyasi hayatında onurlu bir şekilde faaliyet göstermeye devam ediyor. Önümüze konulan bütün engelleri ve barajları aşa aşa geldik. Yani MHP, bundan sonraki dönemde de faaliyetlerine aynen devam edecek. 2019 seçimlerinin akabinde geçeceğimiz cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin, böyle bir duruma yol açacağı değerlendirmeleri var. Bu çok doğru değil. Ülkemiz gerçekleri ve siyasi partiler açısından değerlendirme yaptığımız zaman böyle bir durum söz konusu olmayacak. 12 Eylül darbe zihniyeti de Türkiye'de iki partili bir sisteme gidilmesini öngörmüştü. Oldu mu? Yok, başaramadılar. İşte 40 yıla yakın zaman geçti, istedikleri gibi Türkiye iki partili bir sisteme geçmedi."
Küçük partilerin bundan sonra da var olabileceklerini vurgulayan Kalaycı, "Bu, aslında seçim ittifakı yaparak, bir anlamda küçük partilere yaşam hakkı ve can suyu veren bir düzenleme. Seçim ittifakı yaparak Meclise girebilirler ve faaliyetlerini devam ettirme imkanı da bulurlar. Bunun geçmiş ittifaklarda örnekleri var. Islahatçı Demokrasi Partisi, 1991 seçimlerinde 2 milletvekiliyle Meclise girdi. Oy oranı yüzde 1'in altındaydı." diye konuştu.
Bu anlamda, ittifakların uzlaşma, mutabakat ve anlaşma yönünde siyasi iklime de çok olumlu katkısının olacağını belirten Kalaycı, siyasi partilerin, cepheleşme ve kutuplaşma yerine birbirleriyle anlaşarak ve uzlaşarak faaliyetlerini sürdüreceklerini ve seçime birlikte katılıp, Meclise girebileceklerini ifade etti.
- "Aynı imkanlardan CHP de HDP de İP de yararlanabilir"
Getirilen kanun teklifinin, her siyasi partiye aynı imkanları, şartları ve fırsatları sunduğunu bildiren Kalaycı, "MHP ve AK Parti, bir ittifak yapma kararlılığını açıkladı. Şimdi aynı imkanlardan CHP de HDP de İP de yararlanabilir." dedi.
Kalaycı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Zaten 16 Nisan referandumundan sonra izlenen politikaya baktığınız zaman yüzde 49 oyunu bir blok, platform olarak gösteren, iş birliği yaparak bu seçimlere girilmesi yönünde açıklamalar yapan yine bunlar. Biz de diyoruz ki 'Merdiven altı siyaseti bırakın, milletin önüne, yapacaksanız bu bahsettiğiniz bloğu, ittifak olarak getirin'. Bu imkanı bu kanun teklifi size de sunuyor. Gelsin CHP, HDP, İP ittifak yapsın. Buna imkan veriyor. Yani perde gerisinden işbirliği yapıp, milletin huzuruna çıkarken sanki farklıymış gibi göstermenin önüne geçmek amacımız. Seçmen, vatandaşımız, seçimde kim kimle beraber, kim kiminle işbirliği yapıyor bunu net görsün, ona göre tercihte bulunsun. Kirli pazarlıklarla, kapalı kapılar arkasında anlaşmalarla değil, aleni bir şekilde çıksınlar meydana. Bu düzenleme bir anlamda o açıdan şeffaflığı, açıklığı da getiriyor. Yani millet her şeyi görsün."
-"Somut, kaliteli eleştiriler getirsinler can feda"
Getirdikleri kanun teklifine yönelik eleştirilerin yersiz olduğunu savunan Kalaycı, "Somut, kaliteli eleştiriler getirsinler can feda. Yani oturur tartışırız. Ama var olan bir seçim ittifakının, kanuna karşı hile yoluyla yapılan bir seçim ittifakının, hukuki zeminde yapılmasının önünün açılmasının nesine karşı çıkılıyor?" ifadesini kullandı.
Kanun teklifini adeta kılı kırk yararak hazırladıklarını anlatan Kalaycı, teklifin, Anayasa'ya ve seçimlerle ilgili temel ilkelere uygun olması yönünde hareket ettiklerini ve başka ülkelerdeki örnekleri gözden geçirdiklerini belirtti.
Teklifin, Anayasa Komisyonu'nda görüşüleceğini hatırlatan Kalaycı, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Bize göre, her yönüyle içimize sinen bir düzenleme yaptık. Ama olur ki çok daha doğru bir öneri gelir, değerlendirilir tabi ki. Zaten komisyonda görüşülmesinin amacı nedir? Varsa maddelerin daha isabetli, doğru olacağı yönünde öneriler mutlaka değerlendirilir, tartışılır. Eğer partiler uzlaşır, anlaşırsa tabii ki komisyonda o değişiklikler olur. Ama özü ve esası itibarıyla doğru olduğuna inanıyoruz. Yani o açıdan bir sıkıntımız yok. Ama 'O maddenin yazımı şöyle olsun, böyle olsun. Farklı anlamalara yok açabilir' gibi eleştiriler olabilir tabi. Yani onlarla ilgili tabii ki nasıl daha önce Meclis'teki tüm kanun görüşmelerinde yapılıyor bu, bunda da söz konusu olabilir."
