Eskiden köy statüsünde olan Şahinkaya Mahallesi'ne 1914 yılında Bulgaristan'dan göç eden vatandaşların yöresel damak tatlarından kuskus, ahşap teknelerde yapılıyor. Yapımı saatlerce süren bu yiyecek, içine çırpı döşenen kazanın buharında pişirildikten sonra büyük çarşafların üzerine serilerek kurutuluyor.
Mahalle sakinlerinden Hatice Gürlek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kuskusun un, su ve irmik ya da ince bulgurla yapıldığını söyledi. Önce irmik ya da ince bulgurun tekneye konulduğunu, üzerine de un ve su eklenerek ovma işlemine geçildiğini belirten Gürlek, "Bu karışım ovaladıkça yavaş yavaş büyür, çoğalır. Büyüyünce eleriz. Bu, böyle saatlerce devam eder. Bir kazan olana kadar bu işlem sürer." dedi.
Hanife Avcı da mahallede kuskusun akraba ve komşu kadınların bir araya gelerek yaptığını aktardı. Çocukluğundan beri bu yiyeceğin yapıldığını bildiğini dile getiren Avcı, "Eskiden kuskus yapan daha çoktu. Tezgahlar kurulurdu. 15-20 gün kuskus tezgahından kalkmadığım günleri biliyorum. Ninelerimizden, annelerimizden öğrendik." ifadelerini kullandı.
Yusuf Demircan ise kuskus yapımında kadınlara erkeklerin de yardım ettiğini anlattı. Atalarının Bulgaristan göçmeni olduğunu anlatan Demircan, "Dedelerimiz, ninelerimiz, annelerimiz, bacılarımız kısacası herkes, bu kuskusu yapardı. Yapımı meşakkatli olsa da tamamen organik ve çok lezzetlidir." diye konuştu.