Demirtaş, ziyaretin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, yargının her zaman doğru karar almayabileceğini ve hukukun her zaman doğru işlemeyebileceğini öne sürerek, "Ama alınan yanlış kararları uygularken bu kadar pervasızca, bu kadar açık ve zora dayalı bir uygulamaya girmek, bu sizin artık iktidar olarak, hükümet olarak zorbalık dışında hiçbir şeye dayanmadığınızı gösterir" dedi.
Bu uygulamanın durdurulmasını isteyen Demirtaş, "Kayyum kararını yargı almış olabilir. Bu yanlış mı, doğru mu, ilgili muhataplar avukatları aracılığıyla buna itiraz eder, hukuki süreç işler. Fakat bir kayyum kararını uygulamak, bu değildir. Bu, aleni bir şekilde basına darbeyle el koymaktır, mala mülke el koymaktır. Gasptır bu, bunu yapamazsınız. Çünkü hükümet, milletin malına mülküne el koyamaz, ortada hiçbir mahkeme kararı olmadan bu şekilde gasp yapamaz. İşin bir bu yönü var, bir de medya özgürlüğü yönü var" diye konuştu.
Demirtaş, televizyon kanallarının RTÜK tarafından denetlenmesi gerektiğini dile getirerek, yayın ilkelerine aykırılık ve yanlış yapılması durumunda bu kurumun gereğini yapabileceğini aktardı.
Medya kuruluşlarının faaliyetlerini rahatlıkla yürütebilmesi gerektiğini savunan Demirtaş, şöyle devam etti:
"Bize hukuksuzluk yapıldığında, kanunsuzca davranıldığında, tek bir medya imkanımız bile yoktu, şimdi aynısını başka gruplara yapıyorlar, başka kesimlere yapıyorlar ve biz sessiz kalmıyoruz, kalmayacağız. Amasız, ancaksız, gerekçe üretmeden bu hukuksuzluğa karşıyız. Bugün bu hukuksuzluğun mağduru olmuş, mazlumu olmuş kesimlerle, herkesle dayanışma içerisindeyiz."
Selahattin Demirtaş, 1 Kasım'da herkesin sandığa gidip oy kullanmasını isteyerek, "Siz şunu yapın, sandık başına gidin ve mutlaka oylarınıza sahip çıkın. 1 Kasım çok önemlidir. Size bütün bu hukuksuzlukları değiştirebilecek bir küçük mühür verecekler. Onda 'evet' yazıyor. Onu doğru yere basarsanız bu hukuksuzlukları değiştirecek yeni bir alternatif ortaya çıkarabilirsiniz. Kendinize, seçime, sandığa ve halkın iradesine güvenin" şeklinde konuştu.