Kudüs tasarısının ABD'nin tehditlerine rağmen BM'de kabul edilmesi
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın:- 'Bu baskı ve şantajlara rağmen, tehditlere rağmen 128 ülke hür iradesini kullanarak bu kararın, Trump yönetiminin aldığı Kudüs kararının gayri hukuki olduğunu teyit etmiş oldu'

Oluşturma Tarihi: 2017-12-21 22:39:21

Güncelleme Tarihi: 2017-12-21 22:39:21

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Bu baskı ve şantajlara rağmen, tehditlere rağmen 128 ülke hür iradesini kullanarak bu kararın, Trump yönetiminin aldığı Kudüs kararının gayri hukuki olduğunu teyit etmiş oldu." dedi.

Kudüs tasarısının ABD'nin tehditlerine rağmen BM'de kabul edilmesini, TRT Haber'e telefonla bağlanarak değerlendiren Kalın, kararı, Dışişleri Bakanlığı ile ilgili bütün kurumların yürüttüğü yoğun diplomasi çalışmasının çok önemli bir neticesi olarak nitelendirdi.

Kalın, "Amerikan yönetiminin diplomasi girişimleri açısından bütün o tehdit ve şantajların hissedildiği, duyulduğu, baskıların yapıldığı bir ortamda, bir kere onlar açısından büyük bir hezimet var ortada. Bu baskı ve şantajlara rağmen, tehditlere rağmen 128 ülke hür iradesini kullanarak bu kararın, Trump yönetiminin aldığı Kudüs kararının gayri hukuki olduğunu teyit etmiş oldu." şeklinde konuştu.

Kudüs meselesiyle ilgili oluşan bu küresel konsensusun aynı zamanda bir vicdan ve hukuk konsensusu, ittifakı olarak da görülmesi gerektiğine işaret eden Kalın, bu anlamda da çok önemli, tarihi bir karar alındığını söyledi. Kalın, şöyle devam etti:

"Bu kararla, bu konu küresel gündemin merkezine oturmuş oldu. Bu kadar güçlü bir desteğin çıkması da Filistin meselesinin artık sadece İslam dünyası ya da Arap dünyasıyla sınırlı olmadığını, bütün dünyanın ortak bir tutum içerisinde olduğunu gösteriyor. Bu oluşan küresel konsensusu pozitif bir gündeme dönüştürmek için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam edecek. Hem İslam İşbirliği Teşkilatı zemininde hem Avrupa zemininde, Avrupa Birliği ve diğer ülkeler nezdinde, aynı zamanda Latin Amerika, Afrika ve diğer ülkeler nezdinde bu çalışmalarımız devam edecek.

Öncelikle Kudüs'ün mevcut statüsünün özellikle de Harem-i Şerif'in mevcut statüsünün korunması konusunda çalışmalarımızı yoğun şekilde devam ettireceğiz. Zaten birçok ülke ifade etti, büyükelçiliklerini Kudüs'e taşımayacaklarını ancak iki devletli çözüm hayata geçtikten sonra böyle bir şey yapacaklarını ifade ettiler. Umarız, Trump yönetimi de bu tablodan birtakım dersler çıkartır ve aldıkları bu kararın ne kadar yanlış olduğunu net bir şekilde görürler. Özellikle de Doğu Kudüs'ün, Filistin'in başkenti olduğu gerçeğini kabul ederek gerekli adımları atarlar."

Sözcü Kalın, kararın sadece Kudüs ve Filistin meselesi ile ilgili olmadığını, aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Dünya 5'ten büyüktür." tezini de teyit eden bir karar ve netice de olduğuna işaret ederek, "Cumhurbaşkanımız özellikle BMGK'deki yapının 5 daimi üye, 10 daimi olmayan üye ve 5 ülkeden birinin vetosuyla sistemin kilitlenmesine yönelik getirdiği eleştirilerin ne kadar haklı olduğunu bu olayda gördük. Ama BM mekanizmaları içerisinde genel kurula gitmek suretiyle Güvenlik Konseyini by-pass etmenin mümkün olduğu da görüldü. Çok sık başvurulan bir yol olmamakla beraber bu karar tarihi önemde." ifadelerini kullandı.

Kararın aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Dünya 5'ten büyüktür." tezinin ne kadar küresel bir desteğe sahip olduğunu gösterdiğini vurgulayan Kalın, "Tabii bunu BM yapısı içerisinde somut adımlara dönüştürebilecek çalışmaları da biz yürütmeye devam edeceğiz. İlgili paydaşlarımızla, ülkelerimizle bunları konuşmaya devam edeceğiz. Ama 'Dünya 5'ten büyüktür.' tezi, herhalde artık bir gerçek olarak bugün tescillenmiş durumda." değerlendirmesini yaptı.

.