Lazar, haftalık basın toplantısında, Macaristan ve Slovakya'nın, AB'nin sığınmacıların üye ülkeler arasında dağıtımında uygulamak istediği zorunlu kota sistemine karşı çıkarak Avrupa Adalet Divanına taşıdığı davaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Macaristan'da ikamet edebilecek kişiler hakkında, sadece ulusal meclisin karar verebileceğini, AB'nin uygulamak istediği zorunlu kota sisteminin kabul edilemez olduğunu ifade eden Lazar, 'Macar parlamentosundan, hükümetinden ve vatandaşlarından ülke topraklarında kimin ikamet etmesi konusunda karar verme yetkisini alırlarsa Macaristan'ın egemenlik temelleri tehlikeye girer. Kota davasının bahsi de bu.' diye konuştu.
Lazar, Macaristan'ın sınırlarında aldığı önlemler sayesinde ülkeye sığınmacı girişinin imkansız hale geldiğini, uygulanmak istenen kota sisteminin sığınmacı krizine çözüm olmadığını savunarak 'Macaristan vergi mükelleflerinin parasını sığınmacılara destek vermek için harcamak istemiyor. Hiçbir kota sistemini kabul etmiyoruz.' dedi.
Janos Lazar ayrıca AB dışından gelen tehditler gerekçe gösterilerek Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan ve ilgili AB kurumlarınca onaylanarak 7 Nisan'da yürürlüğe giren Schengen sınırı kural değişikliklerinin, sınır kapılarında uzun kuyruklara neden olduğunu, bu yüzden Macar hükümetinin Schengen bölgesine giriş ve çıkışlarda bütün yolculara sıkı kontrol yapılması uygulamasını geçici olarak askıya aldığını belirtti.
AB'nin kota uygulamasına göre, bin 294 mülteciyi kabul etmesi öngörülen Macaristan hükümetinin, 2 Ekim 2016'da düzenlediği halk oylaması yüzde 50'nin altındaki katılım nedeniyle geçersiz olmuştu.
- Macaristan'ın sığınmacılara karşı aldığı önlemler
Macaristan, sığınmacı akınını durdurmak amacıyla Sırbistan ve Hırvatistan sınırlarına kesici tel örgü çekmiş, sınır bölgelerinde olağanüstü hal ilan ederek yasa dışı geçişler için uygulanan cezaları artırmıştı.
Macaristan, Vişegrad Grubu'ndaki ortakları Çekya, Polonya ve Slovakya'nın desteğiyle sınırlarına asker ve polis takviyesi de yapmıştı. Hükümet, Balkan ülkelerinde sığınmacı krizi konusundaki belirsizlik nedeniyle geçen yıl 9 Mart'ta sınırlarında güvenlik önlemlerini artırarak ülke genelinde olağanüstü hal ilan etmişti.
Parlamento 7 Mart'ta kabul ettiği yasayla aralarında çocukların bulunduğu sığınmacıların iltica başvurusu süresince sınırda oluşturulacak kamplarda tutulmasını zorunlu kılmış, ülke genelinde yakalanan sığınmacıların tel örgülerle çevrili sınırdan Macaristan dışına çıkarılacağını duyurmuştu.
Sivil toplum kuruluşları, Macar güvenlik güçlerini, ülkeye giren sığınmacılara şiddet uygulayarak Sırbistan'a geri göndermekle suçluyor.
