Bakan Ağbal, Edirne'de bir restoranda Trakya Bölgesi Oda ve Borsalar Müşterek Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik ve siyasi alanlarda sıçrama yapabilmesi için reformların devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Son 14 yılda hükümet olarak birçok alanda reformlar yaptıklarını, reformların ülkenin kalkınmasında ve büyümesinde çok ciddi itici güç olacağını anlatan Ağbal, 'İş gücü piyasası reformları, bankacılık reformları, sosyal güvenlik reformları, yine piyasaların düzenlenmesine ilişkin bir sürü reform yaptık. Bunlar kolay olmadı, bunlar sıkıntılı oldu. Birçok siyasi mesele yüzünden ülke olarak da aslında zaman kaybettik.' ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ihtiyacı olan esas reformun yönetim sistemi reformu olduğunu vurgulayan Ağbal, yönetim sisteminin reform edilmediği sürece geçmişte yaşanan sıkıntıları yaşamaya devam edeceklerini anlattı.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine Türkiye'nin ihtiyacı olduğunu ifade eden Ağbal, konuşmasına şöyle devam etti:
'Demokraside, eğitimde, adalette, reel ekonomide reform diyoruz. Ama bunların hepsinin çabuk olabilmesi yönetim sistemi reformuna bağlıdır. Hep söylüyorum Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi bu ülkenin ihtiyacı olan yeni yönetim reformunun en önemli unsurunu oluşturuyor. Neden yapıyoruz. Bir kere çok net bir şekilde söylüyoruz. Mevcut sistem sürdürülebilir değil. Demokrasi temsil düzeyi düşük. Hatırlayın 90'lı yılları yüzde 21.1'lerle iktidar olunabiliyordu. Halbuki mutlaka ve mutlaka iktidara gelen gücün çok daha demokrasi tabanı geniş olması gerekiyor. Yasama, yürütme gibi, yürütme, yasama gibi, yargıda her ikisi gibi hareket ediyor. Bugün yargıya bakıyorsunuz, yasama ve yürütmenin yerine geçiyor. O açıdan mevcut sistemde yasama, yürütme ve yargı arasındaki belirsizlikler var, bu sürüdürülebilir değil. Kuvvetler arasında da bu zaman zaman görev ve yetki çatışmasına neden oluyor. Yönetimde istikrarsızlık riski var. Bunu her zaman yaşadık. Kısaca mevcut sistem sürekli siyasi kaos ve sıkıntılar meydana getiriyor. Yürütme içinde çok başlılık var. 1980 anayasasına baktığımız zaman cumhurbaşkanına olağanüstü yetkiler verilmiş. Yani bugün hükümetin yapmış olduğu bütün icraatlar, cumhurbaşkanının onayından geçiyor. Aslında cumhurbaşkanı mevcut sistemde çok ciddi olağan üstü yetkilere sahip. Hükümet de vatandaştan yetki alarak geliyor ve o da aynı yetkiye sahip o zaman ne oluyor. Aynı alanda yetki kullanan iki baş oluyor.'
Türkiye'nin çok daha hızlı bir şekilde sorunlarını çözecek bir sisteme ihtiyacı olduğunu vurgulayan Ağbal, bu sistemin cumhurbaşkanlığı sistemi olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin kurtuluşu ve hedeflerine ulaşması için yargı sisteminde reformun şart olduğunu anlatan Bakan Ağbal, yapmış oldukları anayasa değişikliğiyle yargıda reformun önünü açacaklarını söyledi.
- 'Yargıda ilk defa tarafsız yargı anayasaya giriyor'
Cumhurbaşkanlığı sisteminde yönetimi halkın doğrudan belirleyeceğini ifade eden Bakan Ağbal, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Herkes iktidara gelmek isteyebilir. Bunun yolu sandığa gitmeden önce vatandaşa dönersiniz hizmet vaatlerinizi söylersiniz. Vatandaş sandıkta gider tercihlerini ortaya koyar. Mevcut sistemde böyle değil. Yani siz millet olarak sandığa gidip oy kullansanız bile, beklemediğiniz ummadığınız bir iktidarla karşılaşabilirsiniz. Halbuki yeni istemde böyle bir şey söz konusu olmayacak. Sabahtan gidip oyunuzu kullanacaksınız. Akşam doğrudan doğruya halk kendi iktidarını kendisi seçecek. Yönetimde istikrar ve yönetimde güçlü temsil Cumhurbaşkanlığı sitemiyle geliyor. Yargıda ilk defa tarafsız yargı anayasaya giriyor. Düşünebiliyor musunuz bir ülkede anayasada yargının bağımsızlığı var tarafsızlığı yok. Hükümete yakın bir yargı istemiyoruz. Ona veya buna yakın bir yargı istemiyoruz. Millete yakın halkın ve adaletin yanında bir yargı istiyoruz. Onun için yargı reformu bu ülkeye şart.'
Türkiye'nin önünde çok önemli fırsatların yanında meydan okumalar ve tehditlerin de olduğunu anlatan Ağbal, böyle bir dönemde siyasi istikrarın, güçlü, kararlı devlet ve hükümet yapısına ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Anayasa değişikliğinin ardından kamu yönetimi ve bürokraside köklü reformlar yapacaklarını aktaran Ağbal, Türkiye'nin hedeflerine ulaşabilmesi için buna mecbur olduklarını söyledi.
Bakan Ağbal, 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişikliğinin ardından Türkiye'de özel sektör yatırımlarında patlama olacağını, ülkeye yurt dışından çok daha fazla sermayenin geleceğini anlattı.
Türkiye'de referandum çalışmasına dönük Avrupa'da bir sıkıntı ve korku olduğunu vurgulayan Ağbal, 'Avrupa'da korku var, endişe var, referandum sürecinin sonucuna ilişkin bir kaygı var. Hiçbir şekilde demokrasiyle bağdaşmayacak, yan yana gelmeyecek birtakım agresif, düşüncesiz, demokrasiyle bağdaşmayacak tavırlar var. Bakanlarımıza karşı ortaya konulan tavrı asla kabul etmiyoruz. Ben tekrar bunu kınıyorum.' dedi.
- 'Hızlı tren Trakya Bölgesine hayırlı uğurlu olsun'
Trakya bölgesinde ekonominin gelişmesi için gayret gösterdiklerini aktaran Bakan Ağbal, 'Sayın başkan ifade etti hızlı trenin bu bölgede mutlaka olması lazım diye. Buradan söylüyorum, şu anda proje aşaması hemen hemen tamamlanmış, ihale aşamasına gelmiş durumda hızlı tren Trakya Bölgesine hayırlı uğurlu olsun. OSB ile ilgili de talepleri dinledik. Anladığım kadarıyla bir miktar desteğe ihtiyaç var, ben de söz veriyorum, elimi taşın altına sokacağım ve bana düşen görevi yapacağım. Yine bir havaalanı projesinin de buraya mutlaka yapılması gerekiyor. O konuda Ankara'ya döner dönmez sizin bu talebinizi ileteceğim.' şeklinde konuştu.
Edirne Valisi Günay Özdemir ise Edirne'nin tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını belirtti.
Böyle bir kentte görev tapmaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Özdemir, 'Edirne halkı özellikle devletine bağlı, devletini seven, bayrağını seven, inanç ve değerlerine bağlı insanlardır. Edirne de bölgesel anlamda hem Türkiye'nin önemli bir kenti hemde özellikle Balkanların başkenti olmasından dolayı önemli bir konumdadır.' dedi.
Vali Özdemir, Bakan Ağbal'a Edirne'ye verdikleri destekten dolayı teşekkür etti.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Hollanda'nın Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağına uçuş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın aracına geçiş izni vermemesini kınadı.
Hisarcıklıoğlu, 'Dünyaya demokrasi dersi verenler, önce kendilerine baksınlar diyorum. Bir taraftan Türkiye'de basın özgürlüğünü sorgulayan batı, bir taraftan haber alma özgürlüğü için giden Türk basınına koymuş oldukları yasaktan dolayı ikinci sefer kınıyorum.' şeklinde konuştu.
Bakan Ağbal daha sonra Edirne Valisi Günay Özdemir'i makamında ziyaret etti.